Feyzullah Turan

2023'E HANGİ YÜZLE ÇIKACAĞIZ?

Feyzullah Turan

SULTAN Alparslan’ ın Malazgirt Zaferi ile Anadolu’yaresmen ayak basan Alperen’lerve onların yetiştirdiği Anadolu Erenleri(Mevlana, Yunus Emre,Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşi Veli ve binlerce Alperen) Türk Milletinin insanlık anlayışını ve İslamiyet’in evrensellik ruhunu Anadolu insanı ile tanıştırmışlardır.

200 yılı aşkın süre Anadolu’da insanlığa ışık tutacak bir tarih yazan Müslüman Türk Milleti, Fatih’in 1453 yılında İstanbul’un fethiyle, Avrupalının karanlık ortaçağını kapatıp yeni bir çağla insanlığın tanışmasına vesile olmuştur. “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü” anlayışını gittiği her yere aşılayan bu Müslüman Millet nasıl olduğu bilinmez bir garabetle bu günlere nasıl geldiği bir bilmecedir. Aslında sağduyu ile düşünüldüğünde bilmece olmadığı rahatlıkla görülür ama içimizde bulunan çok bilenler bu milletin yakasını bırakmaz doğruları öğrenmesini engellerler.

18 Mart Çanakkale Zaferini kutladığımız ve şehitlerimizi andığımız bu günlerde, hamasi söylemleri bir kenara bırakarak, şartlanmışlık ve şarlatanlık hislerinden uzaklaşıp, tarihi gerçekleri görebilen bir nesil yetiştirmeye çalışan Kurum ve Kuruluşların horlandığı ve aşağılandığı bir sistem girdabı içinden kurtulamayan toplumların tarihi gerçekleri incelenmelidir.

Geçen çağlar içerisinde Türk, Müslüman Türk toplumlarının değer yargıları ile diğer dünya toplumlarının ve Avrupa toplumlarının değer yargıları arasındaki farkı görüp kuracağımız bir terazinin göstergeleri bize doğruları gösterecektir. Bir tarafta, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen ve kadına hiç değer vermeyen Arap toplumu. Diğer tarafta, kadınlarının meclislerde söz sahibi olduğu bir Türk toplumu, bir tarafta, tüm dönemlere ilmi ve ahlakı ile ışık tutan Türk, Müslüman Türk, Arap ve Fars âlim ve ilim adamlarının baş tacı edilmesi.Diğer tarafta, Avrupalının, ilim adamlarını deli diyerek sokaklarda gezdirip ve Giyotinlerde cezalandırması, neden bugün bu durumda? İslam âlemi ile Müslüman Türk dünyası diye kendimize sorabiliriz, ancak; kültüründen uzaklaşıp eğitimsiz kalan toplumlar istenilen zeminlere sürüklenmeye müsait toplumlardır. Allah rızası için tarihimizi ve bu günümüzü inceleyip, aradaki farkı görüp kendimizi gerçek yönümüze çevirmeliyiz.

Milli ve manevi değerlerimize, tarihimize yakışır bir üslupla sahip çıkıp, mücadelesini madde üzerine değil manevi değeri yüksek tarih, aile, millet, vatan ve devlet şuuru ile yapan ve tüm bu değerlere sahip, koruyup kollama misyonu olan vizyon sahibi lider ve kadrolarını seçebilme özelliğimizi yakalamamız gerekmektedir.

Tarihi, zamanına ve şartlarına göre değerlendirip ondan güç alarak kararlarımızı vermeliyiz.

Öğrenmemiz gereken tarih, Baltacı ile Katarinailişkisi gibi Müslüman Türk’ün adap ve ahlakına yakışmayan uyduruk söylentileri değil, İstanbul’un fethinin, Yavuz Sultan Selim’inhalifeliği Osmanlı’ya getirmesinin sebep ve sonuçlarını öğretecek tarihimizi okumalıyız.

Lozan’da kaybettik, satıldık yaygaralarını değil, Müslüman Türk’ün Lozan da yüz yıllık bir zaman kazandığını ve Bu kazandığımız yüz yılda neler yapabildiğimizi ortayla koyup tartışmalıyız.

30 yıldır yok edemediğimiz Terörün, işbirlikçilerin ile destekçilerinin tarihini iyi bilip bugünkü durumunu değerlendirmeliyiz.

Avrupa Ortadoğu’da ne yapmak istiyor sorusundan önce, Osmanlı o toprakları nasıl elinden çıkardı sorunun doğru cevabını bulup, (2023 yılı) Cumhuriyet’in yüzüncü yılına nasıl ve ne yüzle çıkacağımızın hesabını yapmalıyız.

10.Yıl Marşını “Çıktık açık alınla” diye okumayı bırakıp. O alınlarımızın çuvalla neden ve nasıl kapatıldığının analizlerini yapmalıyız.

Biz Atatürk’ten sonra ülke yönetimine neden liderler yetiştirememişiz. Neden yıllardır, mal, mülk, para peşinde, çalalım çaldırmayalım diye koşmuşuz da örfümüz, ahlakımız, dinimiz, diyanetimiz. Vatan topraklarımız yağmalanırken uyumuşuz, uyuyoruz. Bunları sorgulamalıyız.

Hiçbir şekilde, tarih şuuru olmadan Milli Şuur’asahip olunamayacağını ve Milli uyanışın gerçekleşemeyeceğini bilip görüp, anlamalıyız.

Allah’a emanet olunuz

Yazarın Diğer Yazıları