BAL arıları doğada açmış güzel çiçeklerin özlemle üzerilerine konmalarını istedikleri arılardır. Onların kendilerinden bal almalarından mutlu olurlar. Hatta birbirlerini kıskandıkları bile olurmuş.
Bir de sarıcalar vardır ki; doğadaki hiçbir çiçek onların üzerilerine konmasını istemezler.
Sarıca ile bal arısı aynı familyadan olmasına rağmen aralarında ezelden gelen bir mücadele vardır. Sarıca, bal arısını kıskansa da ona her zaman imrenmiş ve hayran olmuştur. Ama her fırsatta da sarıca bal arısının canını yakmaktan vazgeçmemiştir.
Bal arılarının %99’unun sahipleri ve onları koruyup kollayan insanoğludur. İnsanoğlu bal arısının ürettiği ve yaptığı dünyanın en güzel besininden faydalanmaktadır. İnsanoğlu çıkarları için fıtratı gereği, bal arısını korur, yaban arısını yok etmeye çalışır. Tartışılacak bir hak anlayışı…
Sarıcalar, güçlerine ve zehirlerine güvenerek bal arılarına saldırdıklarında karşılarında mutlaka insanın koyduğu barikatlarla karşılaşırlar. Ya ölürler ya da barikatı aşıp katliam yaparlar. Ama yine de insanoğlunun kurduğu tuzaktan kurtulamazlar. Nihai hedeflerine asla ulaşamazlar.
Kendine güvenen bir sarıcanın, bal arısına saldırısı sonucunda uğradığı akıbeti görmek lazım, nasıl da bal arılarının bir yumak oluşturup sarıcayı boğup perişan ettiklerini izlemenizi öneririm. Sürü mantığı…
Biz insanoğlu bal arılarının sadece işini yapan, çevresine zarar vermeyen Allah’ın yarattığı ender ustalardan bir olduğunu ve ürettiği balı geliştirdiğimiz teknoloji ile yapamadığımızı biliriz. Çıkarımız doğrultusunda ahkâm keser doğayı ve canlıları arzularımıza göre dizayn etmeye çalışırız.
Yıllardır insanoğlu da bal arıları ve sarıcalar gibi birbiri ile ölümüne mücadele içindedirler.
Ben bu kadar tarih okudum ve yaşadığımız sürece de gördüğüm tek gerçek her zaman insanoğlunun çıkarlarına göre şekillendirilmiş düzenin galip geldiğidir.
24 yıldır ilçemizde yaşıyorum hiçbir zaman aksinin gerçekleştiğini ezberi bozabilecek bir gücün ortaya çıktığını görmedim. Gören varsa gelsin tartışalım. Bu kurulu düzen içinde bizler mutlaka duygusallığımıza ve bilgisizliğimize mahkûm oluyoruz. Sistemi değiştirmenin yolları bulunsa da uygulayacak güç asla bulunamamıştır. Bu güçler içinde her zaman bal arısı sarıcalara galip getirilmiştir. İdeolojiler çarpışmış, düzen güç kazanmıştır.
Hiç kimsenin yolu sonuna kadar açık tutulmamıştır. Ne bir Belediye Başkanı ne de bir öyle veya böyle güç sahibi, gücün arkasına sığınan veya kendini güçlü hisseden hiç kimse sonuca ulaşamamıştır.
Sevgili kardeşlerim, “İlla da çakılacağım diyen çiviye bir çekiç yeter.” Ama kolay kolay onurlu haysiyetli, aklı başında, insan sevgisi ağır basan hiçbir insan o çekici vurmak istemez. Vuranların akıbetini hem tarihten okuyoruz hem de günümüzde görüyoruz.
Sabır ve hoşgörü inançlı insanların vazgeçilmez karakteridir.
Hangi kardeşim kendisini nereye koyar bilemiyorum. Ben sadece kardeşlerime tecrübelerimi aktarıyorum. Gelin çekici vuracak elin kalkmasına müsaade etmeyin. Birbirinizle, doğrular üzerinde yürümek ve yanlış açılan yolları kapatmak için işbirliği yapın. Bindiğiniz çok kıymetli dalları kesmeyin.
Unutmayın; Balı sevenin de bir seveni vardır. Asla ilahi adalet şaşmaz.
Allah’a emanet olunuz