'Yeni sistem ile milli gelir 2.2 trilyon dolar'
24 Haziran seçim sonuçlarıyla ekonomide büyük sıçramaların yolunun açıldığını söyleyen ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin, 'Bu sayede siyasi iktidar, Türkiye'yi 2.2 trilyon dolarlık milli gelire taşıma fırsatı yakaladı' dedi
Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin, “Türkiye 24 Haziran seçimleri ile önemli bir eşik atladı. Bunun en kritik önemdeki adımlarından biri, 2023’ün, 2030’un, 2053’ün ve 2071’in Türkiye’si adına, 2’nci ve 3’üncü nesil reformlar adına, siyasi istikrarın Türkiye ekonomisinde yeni bir sıçrama fırsatı bulmasıdır. Bu sayede Türkiye’yi 2.2 trilyon dolarlık bir milli gelire taşıma noktasında, Türk seçmeninin kararlılığıyla tarihi bir fırsatı yakalandı” dedi.
BEKLENTİ BÜYÜK
Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, “Bu siyasi başarının sadece Türkiye için değil, Türkiye’nin siyasi başarısından kendileri için yüksek beklentiler içinde olan ve umutla seçim sonuçlarını bekleyen Avrasya ve Afrika ülkeleri açısından da çok değerli bir anlamı olduğunu atlamamalıyız. Bu seçim başarısı, Filistin için bağımsızlık ilanı ve Kudüs için mücadele gücü, Körfez Bölgesi adına, Katar’a yönelik ablukanın zayıflaması, Irak ve Suriye’nin üçe, dörde bölünmesinin engellenmesi, Afrika’nın fakir ve desteğe muhtaç ülkeleri için, Türkiye’nin şefkatli ve kapsayıcı gücü ve desteğinin devam edeceği anlamına gelmektedir” dedi.
DÜNYA KAPIMIZDA
Türkiye’nin, İstanbul’daki yeni uluslararası havalimanıyla, küresel havacılık alanında, Türk Hava Yolları’nın başarısını taçlandıracak ve katlayacak şekilde performansını daha da tırmandıracağını vurgulayan Alkin, “Çin ve Avrasya ülkeleriyle birlikte, ‘kuşak yol’ projesinin başarısı için Türkiye’ye milyarlarca dolar katma değer kazandıracak yeni mega projelere hızla girişilecek; Japonya, Güney Kore ve Çin iş dünyasından, Türk iş dünyasıyla yeni işbirliği çağrılarının geleceği bir seçim başarısından söz ediyoruz” açıklamasında bulundu.
‘SANAYİLEŞME SÜRECİ HIZLANDI’
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, “Türk ekonomisi Erdoğan’la rekabetçi bir KOBİ ekonomisi olarak sanayileşme sürecine girdi. İşletmeler, eskiden İstanbul ve çevresinde konuşlanmış ve birkaç aileden ibaret büyük sermayenin bayisi konumunda, yalnız iç pazara dönük, kavruk yapılar olarak çalışıyorlardı. Sanayi denilen yapı, İstanbul-Gebze-Bursa hattına sıkışmış beyaz eşya ve otomobil ağırlıklı irice montaj atölyeleriydi. Bu yapı önce 1994 kriziyle yolun sonuna geldi, ardından 2001 krizi bu yapının finansal-hizmet ayaklarını da sildi süpürdü” dedi.
YENİ DÖNEM BAŞLADI
Türkiye’nin yepyeni bir girişimcilik ekosistemini, yepyeni bir bilim- teknoloji inovasyon ekosistemini oluşturacağını vurgulayan Alkin, “Başta Tesla, dünyanın yüksekteknoloji alanındaki saygın kuruluşlarının yatırım kararlarını hızlandıracağı, Türkiye’nin küresel turizm endüstrisinde iddiasını artıracağı, yenilenebilir enerji teknolojilerinde araştırmalarını yoğunlaştıracağı, uzayda iddiasını daha da üst noktalara taşıyacağı iki kritik önemde bir 5 yıldan söz ediyoruz. 2023’e kadar pek çok yeni nesil reformu tamamlayacağımız, 2023 ile 2030 arası Türkiye’yi 1.3 trilyon dolardan 2.2 trilyon dolara taşıyacağımız yeni bir döneme adım atıyoruz” diye konuştu.