Neredeyse 35 yıldır ülkenin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor, bu karabulutları oluşturanlar ise hiç tartışmasız dış güçler. 12 Eylül olaylarıyla birlikte kardeşi kardeşe kırdırıp Ülkenin gelişmesine engel oldukları gibi 30 yıl geriye gitmesine sebep oldular. 90’lı yıllarda ise PKK’ya destek olan, silahlanmasını sağlayan dış güçler 35 yıl içerisinde yaklaşık 40 bin kişinin ölümüne sebep oldular. Bu memleketin bugüne kadar binlerce evladı ölürken göbeğini kaşıyan güçlerin hedefi bir iç savaş çıkarmak. Ülkenin birlik ve beraberliğini bozup gelişmesine engel olmaktır. Çok kritik bir bölgedeyiz. İsrail Ortadoğu’nun başına bela olmuş. Her gün müslüman kardeşlerimize eziyet ediliyor. Çevremizde bulunan bütün komşu ülkelerde büyük sıkıntılar var, oyun büyük. Bu oyunu birlik ve beraberlik içerisinde bozabiliriz. Bakın Suriye’yi ne hale getirdiler, Suriyeli vatandaşların ülkemizde ne sıkıntılar çektiği ortada. Suriye’de taş üstünde taş bırakmadılar. Allah kimseyi vatanından uzak etmesin. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin unuttuğu bir tek şev var, bizler bu topraklardan rahat ve huzur için ayrılmaz gerekli tüm mücadeleyi kanımızın son damlasına kadar veririz. Ancak bu oyuna ortak olur, birbirimize düşersek işte o zaman kendi siyasi çıkarlarımız için öz vatanımıza ihanet etmiş oluruz. Ankara’da bomba patlatanlara karşı birlik olmaz, dertlenmezsek yarın memleketin her yerinde benzer olaylar gerçekleştirilecektir. Allah birliğimizi bozmasın, zor bir süreçten geçiyoruz.
TORBALI’YA TAŞININ AMA ÖLMEYİN
Nüfusun 15 ila 18 binlerde seyrettiği yılları iyi hatırlarım, aradan geçen 30 yıl içerisinde ilçemiz aşırı derecede büyüme sağladı. İstihdam anlamında ülkenin en başarılı ilçeleri arasındayız. Kendi rekorumuzu kırdığımız da olmuştur birçok alanda. Şimdilerde nüfusumuz 150 binlerde seyrediyor, 30 yıl içerisinde 10 katı büyüme sergileyen ilçenin mezarlığı bir kat büyümedi. Özbey ve Pamukyazı Mezarlığı Torbalılı vatandaşlarla doldu. Bu gün bir yakını ölen kişinin en büyük derdi, yakınını nereye defnedeceğidir. 10 yıldır yeni mezar yeri arayışları sürüyor, Yedi Eylül Mahallesi’ndeki mezarlığa, yakınını defnetmek isteyen kişiler yer bulabilmek için araya koymadıkları siyasetçi kalmadı. Bir aile düşünün, aile büyüklerinin biri Özbey, biri Pamukyazı, bir diğeri Çaybaşı ve Yazıbaşı’ya defnedilmiş. Bayramda ziyaret etmek istenildiğinde neredeyse gün boyu mezarlıklarda gezmiş olacak. Mezarlıklar biliyorsunuz ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı, ancak Torbalı Belediyesi’nin biran önce yeni bir alan bulup, Büyükşehir Belediyesi’ne devretmeli. Prosedürü bilmiyorum ancak Torbalı Belediyesi bu soruna kayıtsız kalmamalı.
GENÇLERİ HİÇ ANLAMAK İSTEMİYORUM
Uzun zamandır Ayrancılar da yeni yapılan basketbol sahasıyla ilgili şikâyetler alıyorum. Potada file yok, elektrik kabloları açıktan gidiyor, yetişkinlerden gençlere fırsat kalmıyor gibi çoğu saçma sapan konular için mail alıyorum. En son gelen mail ise basketbol sahasının içerisinde futbol oynuyorlar. Memleket ne durumda gençler ne âlemde. Bu kadar da sorumsuz olunmaz ki kardeşim. Ayrıca bulmuşsun top oynayacak bir alan, üstün başın pislenmiyor evde ne azar işitiyorsun ne de dayak yiyorsun. Yediğin önünde yemediğin arkanda, okuldan geldikten sonra seni işe gönderen yok. Gençler eskiden mahalle içerisinde top oynanmasına müsaade edilmezdi çünkü evler müstakil ve bahçeliydi. Her mahallede top kesen bir amca kesin vardı. Neredeyse her okulda basketbol sahası vardı ama hiçbir hafta sonu basket oynayan bir topluluk göremezdik. Mahalle arasında maçlar oynardı büyüklerimiz, bazı maçlar vardı ki Galatasaray-Fenerbahçe derbisi gibi önem taşırdı. Eskiden her mahallenin bir top sahası vardı, şimdilerde otopark sorunu yaşanıyorken bence bu sorunu fazla büyütmeyin. Yoksa gelip topunuzu ben keserim, bundan sonraki mailleriniz toplumun ortak sorunu olsun.
ÇAYBAŞI DA SANATSAL FAALİYET BİTMİŞ
Geçtiğimiz gün ilçenin sevilen simalarından Davulcu Kenan Lakabı ile bilinen Kenan Tari’nin torunu Kenan Tari’nin sünnet düğününe gittim. Düğüne, yaşları 5 ile 8 arasındaki çocukların sahnedeki oyunları damga vurdu. Roman düğünlerinin nasıl neşeli geçtiğini hep duyardım ancak bu kadar şaşalı olacağını hiç tahmin edemezdim. Düğün evine gelen davetlilerin oturup sohbet etmeleri için ayrılan yerde ise Çaybaşılı birçok sanatçı vardı. Konu eski şarkılar ve sanatçılardan açılınca akıllı telefonlardan şarkılar ve sanatçılar dinlendi. Ödemiş’ten Gövekli Mustafa, Aydın’dan zurnacı Arap Doğan Zentur ve Milaslı Mesut Külahlı masadaki tek konuydu. Ancak hiçbir sanatçının elinde sazı yoktu. Derviş kendini ispatladı, İzmir’in her yerinde tanınıyor ancak Çaybaşı da büyük sıkıntı var. Geriden gelen sanatçı olmadığı gibi eskilerinde sanatla pek ilgilendiği yok gibi. Oysa ki ne kemancı, bestekar ve klarnetçiler vardı. Müziğe özellikle davul ve zurnaya karşı sempati duyanların neden son günlerde Aydın’a kadar gittiklerini anlamış oldum. Her çarşamba program yapan Mesut Külahlı’nın Torbalı’dan 3-5 masası hep var. Çaybaşılı sanatçıların titreyip biran önce kendine gelmesi gerekir. Bu çarşamba günü Aydın’ı unutmayın, Elit Restoran hemen otobanın inişinde.