Nasreddin Hoca; bir köye gitmiş. Orada birkaç gün kalmış. Köylüler aç mısın, tok musun diye sormamışlar. Hoca; Cuma konuşmasında Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra, bir gece yarısı göğün dördüncü katına çıktığını söylüyor.
Köylünün biri hocaya sormuş:
“Hocam! Yüzlerce yıldır Hazreti İsa gökyüzünde ne yer, ne içer? Hoca;
Behey adam! Kaç gündür köyünüzdeyim.
Hiç biriniz aç mısın, tok musun diye sormadınız.
Gökteki Allah’ın peygamberini sorarsınız”
***
Bir hükümet yetkilisi Türkiye’nin en zengin iş verenlerini topluyor. Onlara;
“Parti başkanları meydanlarda;
Asgari ücretin 1500 Lira olacağını,
Emekliye yılda iki maaş ikramiye,
Mazotun bir buçuk Lira,
Ev hanımlarına para yardımı,
Taşeron işçilerin kadroya alınması gibi söylemleri var. Bunlar gerçekleşirse sizin gelirleriniz azalacak. Kasanızdan daha çok para çıkacak. Sesiz kalıyorsunuz. Sesinizi yükseltin, der.
***
Hocam; senden sonra kaç asır geçti.
Yoksulun, köylünün, işsizin halini hatırını soran yok. Aynı düzen, aynı zihniyet devam ediyor.
***
Bir siyasete;
“Şayet o partinin meclis başkanı adayını destekleseydik; Bize “dinsiz, inançsız” bir partiye oy verdiniz diye bizi suçlarlardı”
“Be Hey Dürzü”
Ne gezersin Tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın.
Hakikaten gözün yoksa haramda,
Başı açıkta niye türban ararsın?
Rakı içerim, şarap içerim sanane,
Yoksa kimseye zararım içerim.
Gelirsek seninle sırat köprüsüne
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.
Esaret altında olur muydu ibadet?
Yatıp, kalkıp Atatürk’e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dinden de soğuyacak bu millet.
İşgal günleri sakın ola unutma.
Dil uzatma askerime sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın amma,
Baban kimdi bilmezdin be şerefsiz.
Neyzen TEVFİK
Bu dizelerde filozof Rıza Tevfik’ten
Halka korku verme velvele salıp,
Dünya ve ahiret bu köhne kalıp,
Ben softa değim, cübbemi alıp,
İmaret, imaret göçemem hocam.
Filozof Rıza’yım dinsiz anlama,
Dini ben öğrettim kendi babama,
Her ipte oynadım, cambazım amma,
Sırat köprüsünü geçemem hocam.
***
“Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil,
Bizim elimizde topraklarımız vardı.
Bize; gözlerimizi kapayarak dua etmemizi öğrettiler.
Gözümüzü açtığımızda ise; bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı”
Kenya Devlet Başkanı
“Yorum okuyucunun”