Dünya’nın kendi etrafında dönmesine gün, güneşin etrafında dönmesine yıl denir. İşte Dünya’nın 365 günde tamamladığı bu tur bu sene de bitmek üzeredir. Acısıyla tatlısıyla, kederiyle sevinciyle koca bir yılı da bitirmek üzereyiz. Kimi insan yeni bir yıla başlangıç yaparken sevinirken, kimisi de ömrümden bir yıl daha geçti bir yıl daha yaşlandık deyip üzüntüsünü dile getirir. Peki bu hususu Kuran’a soruyoruz acaba Rabbimiz, ‘Kur’an’da bu olayı nasıl değerlendiriyor?’ Hz. Peygamberimizin bu konudaki bakış açısı nasıldır? “Asra(zamana) yemin olsun ki bütün insanlar zarardadır. Ancak şu kimseler hariç(onlar zararda değiller) İman edenler(inanalar), Salih amel işleyenler(dünya ve ahiret için yararlı iş yapanlar),birbirlerine doğruyu(doğru yolu) öğütleyenler, birbirlerine sabrı (direnmeyi)tavsiye edenler. İşte bunlar zararda değiller.”(Asr süresi:1-5)

Sevgili Peygamberimiz (S.A.S) de “İnsanların hayırlısı ömrü uzun olup ameli Salih(iyi) olandır.” Görüldüğü gibi Kur’an ve onun  mübelliği Hz. Muhammed Mustafa’mız (S.A.S) zamana ayrı bir boyut kazandırıyor. Yanı siz zamanı durduramazsınız isteniz de istemezseniz zaman gelip geçer, önemli olan geçen zamanı nasıl değerlendirdiğinizdir.

Peki, ömür nedir? Ömür evreninin yaratılışından günümüze kadar devam eden bu süreçten her insanın payına düşen hissedir. Kimisine çok kimisine az düşmüştür. Sen az veya çokluğuna değil nasıl geçirdiğine bak. Burası ekme, orası biçme yeridir. Sen sen ol hayat toprağına ne ektiğine bak. Hadis olarak biliniyor, “Dünya ahiretin tarlasıdır” diye. Dolayısıyla buğday eken buğday, arpa eken arpa biçer. Yoksa Niyazi Mısri gibi feryat figan edersin de bir şeye yaramaz. O şöyle  der: Günde bir taşı bina-yı ömrümün düştü yere, can yatar gafil binası oldu viran bihaber ağlayıp nalan edip düştüm yola tenha garip dide giryan(gönül yaralı) sine püryan(içerim param parça olmuş) akıl hayran bi haber.” Bir Arap şairi de şöyle diyor: “Ben genç iken uykuda idim ihtiyarlık sabahıyla uyandım ama iş işten geçmiş.” Kuran da insanını ahiretteki son pişmanlığını bize şöyle aktarır: “Ey iman edenler Allah’tan korkun ve herkes yarına ahiretine ne gönderdiğine bir baksın. Yine Allah’tan korkun. Gerçek şu ki Allah yaptıklarınızdan haberdar.(Ne yapıp ettiklerinizi bilmektedir)Haşr :18

Büyük sahabi şöyle der: Abdullah İbni Mesud (RA): “Üzerine güneşin battığı, ömrümün eksildiği, ancak amelimin artmadığı bir güne duyduğum pişmanlık kadar başka hiç bir şeye pişmanlık duymadım.”

O halde yeni yılı bu duygu ve düşünceyle karşılayalım. Geçmiş günahlarımıza tövbe edelim. Zaten yeteri kadar günahlarımız vardır. Yeni günahları eski günahların üstüne eklemeyelim. Bilelim ki işlediğimiz günahların lezzeti gider ama günahı kalır. Günahsız ve hatasız bir yılbaşı gecesi geçirmeniz dileği ile hoşça kalın.