Gizem çözüldü. Adil Öksüz’ün nasıl kayıplara karıştığı raporlarla ortaya kondu.

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun başlattığı Öksüz soruşturmasında çarpıcı detaylara ulaşıldı. 15 Temmuz darbe girişimi püskürtülmüş ancak Akıncı Üssü’ndeki çatışmalar devam ediyordu. Saat 09:00’da bir üstteğmen karakolu arayarak “Darbeciler kaçıyor, yakalayın” dedi. Adil Öksüz’ü yakalatan da bu ihbar oldu.

FETÖ’nün silahlı kuvvetler imamı, firari sanık Adil Öksüz 16 Temmuz sabahı saat 09:45’te 3’ü sivil 26 askerle birlikte Akıncı Üssü’ne bir kilometre mesafede yakalanıp, Kazan Jandarma Karakolu’na götürüldü. Öksüz, karakola varır varmaz tuvalete gitmek istedi. O tuvaletteyken kapıda da bir asker nöbet tuttu.

HSYK müfettişinin raporuna göre, Öksüz üzerindeki GPS cihazını tuvalete sakladı. O cihaz daha sonra bir asker tarafından bulundu.

Öksüz’ün üzerinden yüksek miktarda nakit para 2 telefon ve GPS cihazı çıktı. Üzerinde bulunanlarla ilgili iki tutanak düzenlenmişti. Ancak o tutanaklar savcı ve hakimlerin önüne konulmadı. 17 Temmuz sabahı adliyeye sevk edilen Adil Öksüz ifade veren 97. kişiydi. Listeye asker olarak yazılmıştı. Ancak savcı sivil olduğunu anlayınca verilen ifadesini gerçekçi bulmadı ve tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti.

Ancak hakim tereddütte kaldı savcıyı aradı. “Delil var mı?” diye sordu. Savcı, medyaya “Bir soru sordum onun FETÖ’cü olduğunu anladım” demesine rağmen şüphelerini hakimle paylaşmadı ve darbenin en kritik ismi Adil Öksüz serbest kaldı. Adliyeden elini kolunu sallayarak çıktı.

Şimdi HSYK soruşturma üzerindeki soru işaretlerini kaldırmaya çalışıyor. Öksüz’ün gözaltı sırasında kamu görevlilerince korunmuş olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.

Savcı ve hakimleri açığa alan HSYK, polis ve jandarma görevlilerini de sorgulayacak. Tüm bu süreçler sonunda Adil Öksüz kaçtı mı yoksa kaçmasına yardımcı mı olundu, ortaya çıkacak.