2 yıl önce Çiğli’de bulunan İzmir Şubesini Torbalı’ya taşıyan TEKSİF, bölgede çalışan işçilere haklarını anlatıyor. Sendikanın İzmir Şube Başkanı Faruk Aksoy, sendikal faaliyetlerdeki deneyimini bölgedeki işçilere aktarıyor. Sendikal geçmişi başarılarla dolu Aksoy Torbalı ve Tire’de örgütlü oldukları fabrikalarda işçilerin her türlü sorunu ile yakından ilgileniyor. İlçedeki birçok fabrikada örgütlenmek için çalışmalar yapan TEKSİF her geçen gün birçok fabrikada yaygınlaşıyor. Faruk Aksoy sendika çalışmalarını ve hedeflerini Haber Müdürümüz Serkan Günbay’a anlattı.

TEKSİF’in açılımı nedir?
TEKSİF’in açılımı Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası. Tekstil ve yan ürünlerini imal eden işçilerin haklarını aramaları için kurulan bir sendika. Ülkemizde tekstil işkolunda çalışan emekçilerin sendikal mücadelesi ülkemiz sendikacılık hareketinin başlangıcıdır. 1940 yıllarından sonra başlayan sendikal mücadeleyi yurdumuzun en büyük sanayi kolu olan tekstil emekçileri başlatmıştır. Bu bakımdan TEKSİF’in tarihçesi aynı zamanda Türk Sendikacılık hareketinin gelişme süreci içinde çok ilgi çekici olaylar ve mücadelelerle dolu.

Sendika merkezini neden Torbalı’ya taşıdınız?
TEKSİF İzmir Şubesi Çiğli’de faaliyet gösteriyordu. Torbalı bölgesinin emek yoğun bölge olması sebebiyle buraya taşınmaya karar verdik. Çünkü iş koluna bağlı yatak, iplik ve tekstil fabrikaları Pancar, Torbalı merkez ve Kemalpaşa’da yer alıyor. Şimdilerde yeni trend merkezden değil, emek yoğun havzalarda olması sebebiyle de Torbalı’yı tercih ettik.

BÖLGEDE FAALİYETLERİMİZ SÜRÜYOR
Torbalı ve bölgede hangi fabrikalarda örgütlüsünüz?
Tepeköy TARİŞ’de 2003 yılından bu yana örgütlüyüz. Pancar bölgesinde faaliyet gösteren Yatsan da ve Tire Güçbirliği İplik Fabrikası’nda örgütlüyüz. Bölgede faaliyet gösteren birçok fabrikada da görüşmelerimiz sürüyor. Zaman zaman işçiler ile bir araya gelip sendikalı olmaları halinde kazanacakları hakları anlatıyoruz.

TEKSİF olarak yaptığınız çalışmalar neler?
Biz sendikalı olmayan işyerlerinde kayıt dışı çalışmanın önüne geçiyoruz. Asgari ücretle maaş ödemesi yapıp, mesai ücretini elde ödeyip devletten vergi kaçıran işyerlerini de bakanlığa bildiriyoruz. Diğer firmalara karşı yapılan haksız rekabetin önüne geçmeye çalışıyoruz. Vergisini tam anlamıyla veren, işçinin haklarının koruyan işyerlerini korumamız gerekiyor.

Sosyal projeleriniz konusunda bilgi verir misiniz?
Sosyal sorumluluk projelerine önem veriyoruz. Örgütlü olduğumuz fabrikalarda işçiler ile zaman zaman bir araya gelip maddi durumu yerinde olmayan ailelere yardım ediyoruz. Fabrikalarda ürettiğimiz giyecek eşyalarını geçtiğimiz günlerde Subaşı’da dağıttık. Her yıl da bu tür yardımlarımızı devam ettiriyoruz. Ramazan ayı nedeniyle de erzak paketi hazırlayıp dağıtmayı planlıyoruz. Yatsan işçileri olarak da İzmir’deki yaşlı bakım evi ve çocuk yuvasındaki yatakları değiştirmek istiyoruz. Bunun için de gerekli izinleri almaya çalışıyoruz.

HAKKINI BİLEN YOK
Torbalı’da işçiler haklarını biliyor mu?
Torbalı’da da birçok bölgede olduğu gibi işçilerimiz yasal haklarını bilmiyor. Bakıyorsunuz Brezilya’nın 2. lig takımında hangi futbolcunun oynayıp oynamayacağını bilen erkeklerimiz var. Bayanlara gelince kozmetik firmalarının kataloglarında yer alan ürünleri kodları ile birlikte ezbere biliyorlar. Ama iş yasal haklarına gelince kimse hiç bir şey bilmiyor. Sendika ne diye soran işçiler ile karşılaşabiliyoruz. Çalışma hayatını bire bir ilgilendiren 4557, 5510 ve 6356 sayılı kanunları bilen yok.

Son günlerde gündemde kıdem tazminatı var. Bu konuda neler söylersiniz?
Ülkemizin birçok öncü konusu varken, kıdem tazminatının ülkemizin öncelikli sorunu olmadığını düşünüyorum. Hükümetimizin çalışanların yüzde 85’in kıdem tazminatı olmadığını söylüyor. Bu doğru değil. Bunu ölçen bir sistemimizin olmadığını biliyoruz. Eğer gerçekten bir çözüm istiyorlarsa işçiyi birinci alacaklı yapmaları gerekiyor.

ÇALIŞANLARIN SON KALESİ
Yeni sistem neler getiriyor?
Yeni sistemde işçi bir gün çalışsa bile tazminat alabilecek deniyor. Bunun için yeni düzenlemeye gerek yok, var olan kanunda ufak bir değişiklik ile bunu çözebilirler. Kıdem tazminatı 1935 yılından beri kazanılmış bir haktır. Çocuklarımızın geleceği çalışanın işyerine bağlılığını artırmaktadır. Müjde veya hormonlu laflarla sanki çok büyük bir sorunu çözeceklerini açıklayanlar gerçekten çalışanların menfaatine olsaydı siyasi iktidar bunu referandumdan önce hayata geçirirdi. Kıdem tazminatı çalışanların son kalesidir.

Sendika genel merkeziniz bu konuda ne tür çalışmalar yapıyor?
Yaklaşık 3 dönemdir konfederasyonumuzun genel kurulunda alınan kıdem tazminatına dokunulması ve hak kayıplarının yaşanması durumunda genel grev kararımızın olduğunu ve bunu uygulamaktan asla çekinmeyeceğimizi söylüyoruz. Yine sendikaların örgütlü olduğu işyerlerinde özellikle Torbalı ve civarındaki sanayi bölgelerinde yoğun bir şekilde işçiler ile temaslarımız sürüyor. Çalışanların en ufak hak kaybı olduğunda Torbalı bölgesinin büyük grevlere sahne olacağını ve bundan asla geri adım atmayacağımızı ilan ediyoruz.

Kıdem tazminatı fona devir olursa neler yaşanır?
İşverenler doğrudan işveren tarafından ödenmeyen kıdem tazminatı işçilerin işten çıkartılmasını kolaylaştıracak. Çalışanların iş güvencesi azalacak. Kıdem tazminatı halen işçinin son ücreti 30 gün tutarında ödeniyor. Hükümetin gündeme getirdiği bireysel kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı günü düşecek. Bugün işçiye kıdem tazminatı ödemeyen patron yarın kıdem tazminatı fonuna prim ödemeyecek ve işçi yine tazminat hakkından mahrum kalacak.

Peki, sizce neler yapılabilir?
İflas nedeniyle ödenmeyen tazminatı devlet ödesin ve işverenden haciz yolu ile tahsil etsin. İflas halinde bankaların ve devletin değil işçiler öncelikli alacaklı oldun. Kıdem tazminatı ödemeyen işverene ağır yaptırımlar gelsin. Sendikalaşma önündeki engeller kaldırılsın. Bizler TEKSİF sendikası ve üyeleri olarak Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’in almış olduğu karara uyarak örgütlü olduğumuz işyerlerinde genel greve hazırlıklarımızı tamamladık.

Serkan GÜNBAY