Büyük Torbalı

Çocuğun cinsel istismarı evrensel bir sorundur

Çocukların cinsel istismara maruz kalmalarının, psikolojik ve sosyal sonuçlarının yanısıra, ahlaki ve yasal boyutları olan bir sorun olduğuna dikkat çeken başarılı avukat Ercan Çobanoğlu önemli tespitlerde bulundu.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Çocuğun cinsel istismarı evrensel bir sorundur
266 Görüntüleme
02 Mart 2018 - 14:09
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

SON günlerde yapılması gündemde olan yasal düzenlemelerle gündeme taşınan ve sosyal medyadaki kampanyalarla kamuoyu oluşturulmaya çalışılan çocuk istismarı ile ilgili özellikle hukuki adımlar merakla bekleniyor.  Torbalı’nın önde gelen avukatlarından Ercan Çobanoğlu, konunun sosyal ve hukuki boyutu ile ilgili oldukça önemli tespit ve uyarılarda bulundu. Çobanoğlu, “Özellikle son yıllarda cinsel istismara uğrayan çocuklara dair haberlerin kamuoyunda ve ulusal basında sıklıkla yer aldığını üzülerek müşahede ediyoruz. Evvelemirde ‘çocuk’ kime denir, bunun tarifini yapmak gerekir. Uluslararası sözleşmelere ve iç hukukumuza göre çocuk, ‘18 yaşını tamamlamamış kişi’ olarak tarif edilmektedir. Dolayısıyla 18 yaşını ikmal etmeyen herkes yasalar karşısında ‘çocuk’ olarak kabul edilmektedir.  Türkiye, öteden beri çocuk hakları ve çocuğun cinsel dokunulmazlığı yönünden hassas bir kamuoyuna sahip. Bilindiği üzere çocuklara bir bayram hediye eden ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Türkiye ayrıca BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul etmiş ve yürürlüğe sokmuştur. Ama tüm bunlara rağmen çocuk istismarı olaylarına ve çocuk yaşta yapılan evliliklere engel olmakta zorluk çekilmektedir. Aslında bu sorun sadece ülkemize mahsus olmayıp, her yaşta, her sosyo-ekonomik düzeyde, her türlü etnik grupta ve kültürde yaşanabilen evrensel bir sorundur” dedi.

AİLE İÇİNDE YAŞANAN ÇOCUK İSTİSMARI DAHA ZOR AÇIĞA ÇIKIYOR

Çocukların cinsel istismara maruz kalmalarının, psikolojik ve sosyal sonuçlarının yanısıra, ahlaki ve yasal boyutları olan bir sorun olduğuna dikkat çeken başarılı avukat, “Uzmanlara göre, çocukluk döneminde karşılaşılan cinsel saldırı, kurbanın duygusal dünyasını derinden sarsmakta, yaşantısını köklü olarak değiştirebilmekte ve bu travmanın etkileri hayat boyunca sürebilmektedir. Cinsel istismara uğramış çocuklar ve bu durumu öğrenen aile bireyleri çoğu zaman yaşadıkları bu olumsuz deneyimi saklayabilmektedirler. Bunun nedenleri arasında, çocuğun yaşadığı utanç ve suçluluk duygusu, sevilmeyeceği ya da istenmeyeceği korkusu, ailenin dağılacağı ya da rezil olabileceği düşüncesi, fail tarafından çocuğun kendisinin ve ailesinin tehdit edilmesi hususları sayılabilir. Özellikle karşılaşılan bu baskı nedeniyle aile içi cinsel istismar eylemlerinin çoğu zaman gizlendiği ya da daha geç ifşa edildiğini söylemek hatalı olmayacaktır” dedi.

CİNSEL İSTİSMAR CEZALARI ARTIRILACAK

Konunun hukuki boyutunu da detaylar ile anlatan Çobanoğlu, “Cinsel istismar deyiminden; 15 yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, anlaşılmalıdır. 15-18 yaş grubundaki çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, cinsel istismar olarak kabul edilmektedir. Bir başka ifadeyle 15 yaşını tamamlamış çocuklar yönünden rıza ile cinsel ilişkide bulunulması durumunda eylemin soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabidir.  Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar kapsamında çocukların cinsel istismarı, yetişkinlerden farklı tutulmuş ve Türk Ceza Kanunu m.103’de özel olarak düzenlenmiştir.   Bu hükme göre, çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına hükmolunmaktadır. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda 10 yıldan, sarkıntılık durumunda 5 yıldan az olmamaktadır. Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza 18 yıldan az olamaz.  Bugün için bu cezaların yeniden artırılması yönünde Bakanlar Kurulu tarafından bir tasarı hazırlığı yapıldığı bilinmektedir.

EN BÜYÜK GÖREV ANNE VE BABALARA DÜŞÜYOR

Ailelere ve özellikle annelere büyük görev düştüğünü söyleyen Çobanoğlu, “Çocuklarını mutlaka yakından takip etmeleri ve onlarla sürekli olarak konuşmaları gerekmektedir. Çocuğa, her dokunuştan hoşlanmayabileceğini; bu yüzden de karşısındaki kendisine hoşlanmadığı bir şekilde dokunuyorsa bunu da ifade edebilmesi, engelleyemediği takdirde de bir büyüğüne söylemesi gerektiğini öğütlemek çok önemlidir. Ona istemediği şekilde dokunan kişi ısrar etse bile kesinlikle bunu “sır” olarak saklamaması gerektiğini ve ancak gerçeği söylerse onu koruyabileceğinizi vurgulamak önem taşır. Anne-babalar iyi ve kötü dokunuşları anlatırken çocuklarını korkutup kaygılandırmadan, sakin ve yumuşak bir ifadeyle açıklama yapmaya özen göstermelidirler. Cinsel istismarın varlığına dair bir emareyle karşılaşıldığında derhal Cumhuriyet Savcılığı’na gidilmeli ve şikayette bulunulmalı, hangi nedenle olursa olsun bu olumsuz durum gizlenmemelidir” dedi.

 

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web