Büyük Torbalı

Duvarlara ‘Yağmur’ dokunuşu

Torbalılı Genç Ressam Yağmur Yörük, resim sanatında her geçen gün daha iyiye giderek, sanatı farklı mecralara taşıyor. Yörük, son geldiği noktada sanatını duvarlara aktarıyor

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Duvarlara ‘Yağmur’ dokunuşu
623 Görüntüleme
05 Temmuz 2017 - 9:16
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

 

TORBALI’DA CHP’li siyasetçi Ufuk Yörük’ü tanımayan yoktur. Geçtiğimiz aylarda kendisi ile aynı mesleği seçen oğlu Kadircan Yörük’ün avukatlık mesleğine adım atması ile gündeme gelen Uifuk Yörük’ün bir diğer çocuğu olan Yağmur Yörük de kendi alanında oldukça popüler. Resim sanatı ile ilgilenen Genç Ressam Yağmur Yörük, Yörük, son geldiği noktada sanatını duvarlara aktarıyor. Aldığı eğitimi de sanat üzerine kuran Yörük, geçtiğimiz yıl yüksek lisansını da tamamladı. Üniversite hayatı ile beraber öğretim üyesi olma hayalini kuran sanatçı bu hedefinde emin adımlarla ilerliyor. Geçtiğimiz günlerde duvar resmine başlayan sanatçı, bu işe ilk olarak kendi evinin duvarını resmederek başladı. Yaptığı işi Instagram üzerinden paylaşan Yörük, gördüğü ilgi ve sipariş istekleriyle beraber sanatını başkaları için de gerçekleştirmeye başladı. İlk başta kendi başına çalışan sanatçı işlerin büyümesi ile kendi ekibini kurdu. İzmir’de İlkses gazetesine konuşan Yörük, kendisi ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Duvar resmi yapmaya ne zaman başladın, resim ile alakan nasıl gelişti?

Resim, yapmayı küçük yaşlardan beri seviyorum. Sürekli resim çiziyorum. Fakat yaptıklarımı bir tuvale aktarınca, alanın kısıtlı olduğunu fark ettim. Bir çerçeve içerisine çiziyordum. Buradan yola çıkarak, daha geniş bir alana sanatımı aktarabilir miydim? Yaptıklarımı duvar üzerine gerçekleştirme düşüncesi aklıma geldi. Çok büyük boyutlarda nasıl çalışabilirim fikriyle önce kendi evimin duvarına bir şeyler yapmaya başladım. Yaptıklarım birçok arkadaşımın ilgisini oldukça çekti. Beğenildi. Yaptıklarımın dekoratif amaçla kullanılabileceğini gözlemledim. Aynı zamanda kalıcı bir şeydi. Evinizdeki dekorasyonu, tuvali veya birçok şeyi değiştirebilirsiniz ancak duvar kalıcı bir şey, bu sebeple değiştirilmesi zor. Evden taşınana kadar sizinle birlikte kalıyor. Evinizin içerisinde duruyor ve her zaman görebiliyorsunuz. Bu yüzden işe girişmek için kolları sıvadım. Şu an iç mimarlar ile çalışıyorum. Kendileri bana yardımcı oluyorlar. İşlerimi aktarabileceğim mecralar buluyorlar. Çok orijinal işler ortaya çıkıyor. Bu işler bir duvar kağıdında veya dekorasyon ile elde edemeyeceğiniz işler… Ve sadece size özel. Kendime özel dizaynlar yapıyorum. Duvar resmini yaptığım kafelerde insanların yaptıklarımın önünde fotoğraf çekmesi ve beğenmesi benim üzerimde olumlu etkisi oluyor. Motive ediyor. Hatta öyle ki; yaptığım işlerden bazıları o kafelerin imzası haline geldi. Bu resimlerle tanınıyor. Bununla beraber işler biraz daha büyüdü ve ilerlemeye devam ediyor.

Şu an yaptığın işte ne düzeydesin?

Instagram’a birkaç reklam verdim. Bu şekilde yaptıklarımı duyurmuş oldum. Yaptıklarımı gören İstanbul, Ankara ve İzmir’den iç mimarlar bana ulaştı. Daha sonra projeleri belirledik. İç mimarlar dışında birkaç kafe, bebek mağazası ve restoran bana ulaştı. Yaptıklarımı kullanmak istedi. İşler birazda konuşarak ve diyaloglarla işler ilerledi. En güzel reklamı da yaptığım işlerle gerçekleştirdiğimi düşünüyorum.

ARKADAŞLARI EKİBİ OLDU

Resime bireysel olarak başladığını biliyorum. Şimdi ise bir ekibin var. Bu iş nasıl oldu?

Evet. İlk olarak kendi evimde bir şeyler yaparak başladım. Bir duvar resmini 5-6 günde yaptım. Tek başıma çalıştım. Bir iş teklifi alınca yine kendim işe koyuldum. Ekip kurma fikri aklımda yoktu. Bu sefer çalıştığım bir işte farklı teklif daha gelince bu sefer bunu da yapmam gerekiyordu. E nasıl olacaktı bu iş? Her işe tek başıma yetişmem mümkün değildi. Yaptığım işi en kısa sürede ve en iyi şekilde teslim etmem gerekiyordu. Bu yüzden de güzel sanatlar fakültesinde arkadaşlarımı konuya dahil ettim. Ekibim oldu. Artık bir iş önereceğim zaman ekibimde kaç kişi olduğunu, bu ekibin yetkinliğini insanlara belirtiyorum.

SANATINI ÖLÜMSÜZ KILMAK İSTİYOR

Sanatını Avrupa’ya taşımayı düşünüyor musun?

Çok istiyorum. Başladığım resim sanatını, duvar resmi boyutuna taşıyarak, insanlarda iz bıraktığımı düşünüyorum. Ne kadar fazla yere işimi taşırsam, bırakacağım izlerin daha kalıcı olacağı kanaatindeyim. Yaptıklarım hem benim sanatımı, hem de yaptıklarımı ölümsüzleştirecektir.

Ne gibi dizaynlar yapıyorsun, işleri nasıl gerçekleştiriyorsun?

En başında sizin benimle konuştuğunuz gibi insanlarla konuşuyorum. Sorular soruyorum. Nasıl bir iş istediklerini anlamaya çalışıyorum. Geometrik, figüratif ve soyut olmak üzere üç reşit resim gösteriyorum. Hangisi hitap ediyorsa, bu sefer o kategori içerisindeki üç resmi daha karşımdakine sunuyorum. Bu şekilde beğenilerini daraltmaya çalışıyorum. Sonrasında kişilere dizayn sunuyorum. Bu dizayna kişilerin ekledikleri şeylerde ekleniyor. Tamamen kişinin isteğine göre ortaya bir iş çıkıyor. Her şey bir plan ve program içerisinde.. En mükemmelini kişiye sunuyorum.

İşin içerisine ticaretin girmesini sanatını ne düzeyde etkiliyor?

Tuvale yaptığım işlerden farklı olarak, duvar resminde kişiye göre bir iş çıkarıyorum. Ancak tuvaldeki resmin hazır bir alıcısı yok. Ben yapmak istediklerimi aktarıyorum. Onu beğenenler o resmi alsın diyorum. Ama duvar resminin alıcısı var. Direkt isteğe bağlı yaptığım bir şey… Bu da biraz benim sanatımı etkiliyor. Karşınızdakinin sizden bir beklentisi var. Bu da biraz sizde stres yaratıyor. Ve isteği karşılamak zorundasınız. Duvar resmi öyle kolay değiştirilebilen bir iş’te değil. Yapılması ve değiştirilmesi zor. Ancak tuvalde yaşadığım uzun zamanlı süreci, kısa zamanda kişinin beğenisine sunduğum duvar resmi projesini sunarak, geri dönüş almam ve onaylanması kısa sürüyor. Duvar resminde duyduğum endişe ve stres, tuvaldeki yaptığım resimlerimde olmuyor. Tuval resmini yaparken kendi evimde oluyorum. Duvar resminde ise tam tersi olarak dış mekanda, inşaat veya bir kafe içerisinde olabiliyorum. Bunun ötesinde merdivende ve iskele üzerinde işimi yapıyorum. Bir kadın olarak inşaat içerisinde olmak gerçekten zor. Ama uyum sağlıyorum. Zorlukları ve riskleri var. Ancak bu işten aldığım haz tarif edilemez. Bu benim mutluluğum ve buna değiyor.

Şimdi duvar resmi yapıyorsun, ilerleyen günlerde yaptığın işleri farklı boyutlara taşıyacak mısın?

El boyaması çanta yapmaya devam ediyorum. Bunun dışında duvar kağıdı işine giriyorum. Yaptığım tasarımları duvar kağıdına yansıyacak. Bu işlerimi de Instagram’da paylaşacağım. İnternet üzerinden satılacak. Aynı zamanda tuval resimlerim satışa çıkacak. Şu an bu projeler var. Avrupa’dan sergi ve duvar resimleri için haber bekliyorum. Yüksek lisansımı bitirdim. Bir senelik tez sürem var. Tezimi de duvar resmi üzerine yazıyorum. Bu alanda ilerlemek istiyorum.  Tezimi yazdıktan sonra doktoraya da başlayacağım. Şimdilik planlarım bunlar.

PAYLAŞMAK BİR EKSİ DEĞİL ARTI

Her zaman meslek hedefi olarak kendine öğretim üyeliğini koyduğunu biliyorum. İşin içerisine eğitim girince sanatın bundan etkilenecek mi, ne düşünüyorsun?

Bir şekilde insanın kafasının meşgul olması veya vaktinin bir kısmını bir şeylere ayırıyor olması, atölyedeki özgürlüğünü etkileyecektir. Ders içerikleri, öğrenciler vs biraz kafamı meşgul edecektir. Ancak yüzde yüz atölyede olsam, deneyimlerimi kimse ile paylaşamayacağım. Bu benim için mutsuzluk. Fikirlerini ve sanatını ölümsüz kılmanın yolu yaptıklarını aktarmaktan geçiyor. Bu da bir sanat yapma şeklidir. Bunlar beni heyecanlandırıyor. Yeniliklerden sürekli haberdar olacağım. Birileriyle bir şeyler paylaşmak şu an benim için bir eksi değil tam aksine bir artı.

Bir günün nasıl geçiyor?

Günden güne değişiyor. Bir işim varsa veya duvar resmi yapıyorsam, o işi bitirmek için sabah 9’dan akşam 9’a kadar şantiyelerde oluyorum. İş yapmasam bile sürekli duvarın dokusunu ve boyasını kontrol etmek zorundayım. Eğer o günüm boşsa; duvar resimleri için çizimler hazırlıyorum. Hali hazırda ıslak halde bulunan bir tuvalim her zaman vardır. Bir resim bitince hemen yenisine başlarım. Her zaman aktif alanım vardır. Günde minimum 1-2 saat resim yaparım. Bunun dışında kitap okumayı çok seviyorum. Takip ettiğim birkaç dizi var onları izliyorum. Vaktimi bu şekilde değerlendiriyorum.

LİMİT SİZSİNİZ

Genç ressamlara tavsiyelerin nedir?

Sevdiğin bir şeyi yapmanın hazzı kesinlikle ne para ile ne de başka bir şeyle ölçülebilir. Maddiyata önem vermesinler. İnandıkları şeyin peşinden gitsinler. Eğer bir şeyler yapmaya başladılarsa, isimlerini bir şekilde duyursunlar. Çünkü; atölye içinde yaptıkları resmi sadece kendileri görüyor. Dışarıda sanata sahip olmak isteyen bir çok insan var. Sadece bu kişilerle bağlantı kurulamıyor. Bu yüzden birkaç platform ile iletişime geçmeliler. Ancak işler bu şekilde yürüyor. Ben kendi evimin duvarını boyayarak bu işe başladım. Sonrasında işler büyüdü. En büyük limit kendimiziz. Limitlerimiz bizi şekillendiriyor. Tek engel kendimiziz.

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web