AK Parti’de başvuru sürecinin başlaması ile birlikte demokrasinin de bir gereği olarak adaylar demokratik hakkını kullanmak için harekete geçti. AK Parti’den Belediye Başkan adaylığı düşünen TTO Başkanı Abdulvahap Olgun, temaslarda bulunmak üzere dün Ankara’ya gitti. Olgun daha Ankara’ya varmadan Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez danışmanları Halit Tunç ve İbrahim Kaya’ya dün gün boyu yazılar yazdırdı. Yavaş, sakin, adaysız seçim mi olur? Bırakın herkes demokratik hakkını kullansın, çamur atmak olur mu? Ha madem eleştiri yapacaksınız, çamur artacaksınız bari onu da düzgün yapın ki millet inansın. Dün, görenler görmüştür, Abdulvahap Olgun’un CHP destekli olduğunu, CHP tarafından öne çıkarılmaya çalışıldığını ima eden paylaşımlarda bulundular. Yahu, öyle bir şey ortaya attınız ki, buram buram ‘kara propaganda’ kokuyor. Madem işiniz ortalık karıştırmak biraz destekli atın da 3-5 kişi inansın. Bu ilçede CHP ile Abdulvahap Olgun’u yan yana getirmeye çalışmak kargaları bile güldürdü. Neden güldürdü, onu da anlatayım efendim

Uygur, Olgun’un işyerini yıkarken, Görmez ne yapıyordu?

Bu ilçede biraz mesai etmiş, hayat sürmüş herkes bilir ki CHP’li İsmail Uygur ile Abdulvahap Olgun’un yıldızı eveli ezelden barışmaz. İsmail Uygur’a da Olgun’u sorsanız, yüzü asılır, keyfi kaçar. Aslında İsmail Uygur belediye başkanıyken Abdulvahap Olgun’un işyerini yıktı. Yüksek meblağlarda ceza kesti. Uzun yıllar mahkeme kapılarında süründürdü. Buna Torbalı’da yaşayan herkes şahittir. Şimdiki Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, o zaman Meclis üyesi olarak Uygur’un tüm kararlarına onay verdi. Meclis kayıtlarında Uygur’un bir tane kararına itiraz ettiğini çıkar, Torbalı’yı terk ederim. Aynı şekilde İlçe Başkanı iken de Uygur’a muhalefet edemediği için eleştirilen kendisidir. Aynı şekilde Olgun’un da TTO seçimlerinde Uygur’un müdahalesinden ötürü neler yaşadığını herkes bilir. O yüzden şimdi kimse kimseyi kandırmasın… Bu ilçede kim CHP’lidir, kim AK Partilidir, herkes bilir.

Kaya, Erdoğan’a ‘diktatör’ derken…

Madem konuya saf değiştirmekten girdik, oradan devam edelim… Sevgili İbrahim ağabey, telaşını, heyecanını, işinin hakkını verme gayretini elbette anlıyorum. CHP’li Belediye Başkanı İsmail Uygur’un basın danışmanı olarak girdiğin bu mecrada yazdıkların ve yaptıkların hala hafızalarda… Uygur’a düzdüğün methiyeleri bir kenara bırakıp, AK Parti’ye yazdıklarını hatırlayalım. Sen, şu an kimden daha fazla AK Partilisin bilmiyorum ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğini unutmadık. Gezi olaylarında gezicilerden daha fazla feryat ettin hükümete karşı. Sayın Binali Yıldırım’ı senin kadar eleştiren olmadı. 17-25 Aralık’a ‘yolsuzluk operasyonu’ deyip, hükümete karşı neler yazdığını hatırlıyorsun değil mi? Senin yazılarınla CHP’liler coşuyordu… Anlamakta güçlük çekiyorum.. Elbette fikrin değişmiş olabilir ama en azından fikri sabit insanları karalama.. Bırakın isteyen aday olsun, isteyen Ankara’da temas kursun.. İyi bir AK Partili genel merkezin kararına saygı duyar geçer.. Son karar, genel merkezinken, neden bir ilçede yaşayan insanlar olarak neden birbirimizi karalayalım. Yarın seçim bittiğinde, bu ilçe için çalışacağız.

Tunç, İzmir’de HDP-CHP çizgisinde

Gelelim Halit Tunç’a .. Meslek büyüğümdür saygı duyarım ama gözün gördüğünü de inkar olmaz. Ortada alanen bir yanıltma, algı değiştirme var. Madem, kim kime yakın onu konuşacağız, o zaman Sayın Tunç’u da konuşalım… Halit ağabey, senin kızın CHP’li Aziz Kocaoğlu’nun yanında çalışıyor, sen ise AK Partili Adnan Yaşar Görmez’den maaş alıyorsun. Gündüz başı külahlı, gece beli silahlı misali, zaman gelir Kobani’ye ağıtlar yakar, terörist öven olursun, zaman gelir en iyi AK Partili benim dersin. Çıkar karşılığı seneler boyu nasıl gazetecilik yaptığını, Torbalı Belediyesi’nin dergi ve gazetelerini ne karşılığında bastırdığını bilen biliyor. AK Parti aleyhinde yazdığın yazılar ise herkesçe biliniyor.. O yüzden iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım lütfen..