TARIMA dayalı sanayi bölgesi olarak anılan ve göç alan veren bir ilçe konumunda bulunan Torbalı’da, toplamda 330 bin dekar ekilebilir tarım arazisi bulunuyor. Tam tamına 8 bin 500 kayıtlı çiftçi ailesinin faaliyetlerini yürüttüğü kentte nüfusun yüzde 60’ı tarım ve hayvancılıkla geçinirken, kışlık ürünlerde devam eden hasat çalışmaları, hem tarım hem de hayvancılık sektörüne hareket getirdi. Daha çok Özbey, Yeniköy, Kaplancık, Ahmetli, Sağlık, Pamukyazı, Subaşı ve Bülbüldere bölgelerinde ekimi gerçekleşen pırasa, karnabahar, brokoli, kereviz ve lahana gibi kışlık ürünler mevsimlik tarım işçilerinin tempolu çalışmasıyla tarlalardan iç piyasaya aktarılırken, tarlalarda kışlık ürünlerden kalan atıklar da çobanlara yaradı. Zorlu kış döneminin yaşandığı ilçede yem masraflarından başını kaldıramayan üreticiler, küçükbaş hayvanlarını ovaya sürerken, kış mevsimi nedeniyle otlak alan bulmakta güçlük çeken çobanlar, hasadı tamamlanan tarlaların yolunu tutmaya başladı.

KIŞ MEVSİMİ ÇETİN GEÇİYOR

Ahmetli’de yaşayan ve 40 yılı aşkın süredir kendi küçükbaş hayvanlarına çobanlık yaptığını belirten 56 yaşındaki Şerife Şınığ, kış mevsiminin diğer yıllara oranla bu yıl daha da etkili olduğunu söyledi. Yem masraflarının kurlardaki dalgalanmalar nedeniyle yüksek fiyattan üreticiye ulaştırıldığını kaydeden Şınığ, yem masraflarını minimum seviyeye düşürmek için hasadı biten tarlalarda hayvanlarını otlattığını belirtti. Hasat işlemi sona eren noktalarda bulunan atık kışlık ürünlerin yaprakları ya da gövdesinin hayvanlar için bulunmaz bir lezzet olduğuna dikkati çeken Şınığ, 110 keçi ve koyununun bulunduğunu bildirerek, “Çocukluktan bu yana yaparım çobanlığı. Zor oluyor ama ne yapacağız? Ben kendi hayvanlarıma bakarken 4 evlat yetiştirdim. Şimdi bir bir yuvadan uçup gittiler. Bende bu aralar daha fazla kendimi işe verdim. Çalışmayı seviyorum. Köylü kadını dediğin çalışır zaten. Torbalı özellikle bu yıl çok soğuk. Her yıl benzer kaderi yaşıyoruz. Komşuya yağan karın cefasını biz çekiyoruz ama bu yıl sanki soğuklar biraz daha çetin geçecek.” ifadesinde bulundu.

YEM MASRAFLARI ALDI BAŞINI GİTTİ

Yem masraflarının fahiş fiyat üzerinden üreticiye ulaştırıldığına vurgu yapan Şerife Şınığ, çözümü hasadı biten kışlık mahsullerinde tarlalarında bulduğunu ifade etti. Hayvanlarını planlı ve programlı olarak hasadı sona eren tarlalara sürdüğünü kaydeden Şerife Şınığ, “Bu şekilde tarla sahibi ürün atıklarını toplamak zorunda pek kalmıyor. Sık sık beni arayıp, sürüleri yarın da benim tarlaya sür diyen çiftçiler var. Öyle ki, yetişemiyorum. Hayat şartları gün geçtikçe zorlaşıyor. Yem masraflarıyla cebelleşirken, hayvanların diğer yandan sağlık masraflarıyla başımız yerden kalkmıyor. Çözümü tarladan bulduk desek yeridir. Sabah saat 07.00’de evden çıkarım sonra da programladığım tarlalara tek tek hayvanları sürerim. Güneşin batmasıyla birlikte evimin yolunu tutarım. Mesaimin diğer bir yüzü de orada başlıyor. Hayvanları sağarım, yoğurtta yaparım peynirde. Ayrıca kurbanlık koyun da yetiştiriyorum. Kendi işim olduğu için açıkçası pek fazla da gocunmuyorum. Eee kadın dediğin hamarat olmalı.” dedi.  Murat CAN