İZMİR-Aydın Karayolu’ndaki trafik ışıkları denince akla artık ilk dilenciler ve satıcılar geliyor. Çünkü son zamanlarda buralar dilenciler ve satıcılar için ekmek kapısı haline geldi. Kazanacakları üç kuruş için canın hiçe sayan çocuklar sadece kendi canlarını değil, seyir halindeki vatandaşların da hayatlarını da tehlikeye atıyor. Yaşları 4 ila 13 arasında değişen çocuklar kırmızı ışık yanar yanmaz yola atlayıp cama yapışıyor. Kimin elinde mendil kiminin elinde su kimi ise el açarak günlük ihtiyacını çıkarıyor. Bazıları para alamayınca diğer araca geçerken bazı çocuklar camlara vurarak sürücüleri rahatsız ediyor. Trafiğin en önemli noktalarında sabahtan akşama kadar bekleyen çocuklar, kendilerini uyaranları ise kale bile almıyor. Bazı vatandaşlar zaman zaman çocukları ışıklardan uzaklaştırsa da kısa bir süre sonra yine yerlerine dönüyorlar.
KAZALAR DERS OLMUYOR
Atatürk Mahallesi ve Bayındır kavşağı, bu görüntülerin en çok yaşandığı yer. Kırmızı ışığı fırsat bilen çoğunluğu Suriyeli olan çocuklar, arabalarının camına vurarak sürücüden para istiyor. Çoğu zaman akan trafiğin arasında kalan çocuklara kimsenin müdahale etmemesi olayı daha da vahim kılıyor. Geçtiğimiz aylarda bir çocuğun dilenirken TIR’ın altında kalmasına rağmen hala bir önlem alınmaması kazaya davetiye çıkarıyor. Sıklaşmayan devriyeler ve alınmayan önlem nedeniyle vatandaştan da tepkiler yağıyor. Daha önce gözleri önünde arkadaşlarının kaza yaptığını görmelerine rağmen ışıklarda tehlikeli hareketleri sürdüren çocuklara tepki büyük olsa da, çocuklar her şeye rağmen üç kuruş için canını tehlikeye atmaya devam ediyor. Hamza BODUR