MUSLUMANLAR Mekke’de akil almaz zulümlere maruz kaldilar. Bu sikintilardan kurtulabilmek Habesistan’a göç ettiler.

Habesistan’in krali, Necasi isimli, akli selim bir hristiyandi. Bu sansli bir insandi, Çünkü daha sonra Müslüman olma serefine ulasacaktir.

Bu göç olayinda iki kisi vardi ki, çok zulüm görmüsler, dinlerinden, inanislarindan taviz vermemislerdi. Peygamberimizin halasinin oglu Ubeydullah ve Mekke’de Müslümanlarin en azili düsmani Ebu Süfyan’in kizi Hz. Remle’den bahsediyoruz.

Bu Müslümanlar Islama gönül vermis evli bir çiftti. Ubeydullah Müslüman olmadan Hristiyan, Hz. Remle ise Hanif dinine bagliydi.

Habesistan’a varinca bir müddet sonra Ubeydullah tekrar eski dinine döndü. Remle hazretlerini de ayni dine sokmak için olmadik baskilar yapti. Hz Remle asla imanindan taviz vermedi. Neticede isin zor olanini, yaban ellerinde yapayalniz kalma pahasina kocasindan bosanmayi tercih etti.

Onun inancindaki bu samimiyetinden peygamberimiz haberdar edildi. Onun su anda

Habesistan’da korumasiz kalisi gerçekten üzücü bir durumdu. Çünkü Hz Remle Mekke’nin

En soylu, Aristokrat, en zengin bir ailesinin kiziydi.

BABASI ZENGINDI AMA…

Ancak Müslüman oldugu için bütün bu imkânlar onun için bir anlam ifade etmiyordu.

Çünkü babasinin yanina dönebilmesi söz konusu bile degildi.

En zor durumda bile önce arkadaslarinin selametini düsünen Allah Rasulü Hz Remle’yi yalniz birakmadi. Kral’a bir mektup yazarak Hz Remle ile nikâhlanmak istedigini bildirdi.

Kral peygamberimizin bu istegini Hz. Remle’ye iletti. O da uygun görünce bunun üzerine Peygamberimizin nikâhini vekâleten kiydi.

Olayi haber alan Ebu Süfyan, kizmasi beklenirken, “Muhammed reddedilemeyecek bir sahsiyettir” diyerek olaya daha sakin yaklasti.

Bu arada Hz. Remle;nin Peygamberimizin esi olarak Ummü Habibe olarak tanindigini hatirlatmak gerekir. Ilk kizinin adi Habibe oldu için “Habibenin annesi” anlaminda Ummü Habibe diye meshur olmustur.

Ummü Habibe anamiz ayni zamanda besinci Halife Muaviye’nin kiz kardesidir. Dolayisiyla Muaviye peygamberimizin kayin biraderidir. Hz Osman Ummü Habibe’nin dayisinin ogludur.

Ummü Habibe anamiz peygamberimizin vefatindan sonra çikan siyasi olaylarin hiç birisine katilmamis, sahabe tarafindan çok saygi gören bu saygideger hanim, ömrünü ibadetle geçirmistir.

YATAGI SENDEN KISKANDIM

Bu sansli ve muhterem anamizdan bahsederken onun hakkinda nakledilen su olayi hatirlatmadan geçemeyecegim.

Ebu Süfyan Müslüman olmadan önce Medine’ye bir olayi çözmek için elçi olarak gelir. Kimseden yüz bulamaz, çünkü Müslümanlara çok zulmetmistir. Çaresiz, kizinin evine girer ve yerde serili olan peygamberimize ait yataga oturmak ister.

Ummü Habibe anamiz ani bir hareketle yatagi kaldirir. Babasi “Yatagi bana layik görmedigin için mi kaldirdin, yoksa yatagi benden kiskandin mi” deyince Ummü Habibe anamiz, “Yatagi senden kiskandim. Çünkü o yatak Allah Rasulü’nün yatagidir. Oraya temizlenmemis kimseler oturamaz. Sen ise henüz Müslüman degilsin. Dinimize göre temiz sayilmazsin” demistir.

Bu söz üzerine babasi “Sana ser bulasmis” diyerek oradan ayrilmisti.

Dostlugun ve sadakatin zirvesi sayilabilecek bu davranis, günümüz evli çiftlerinin, bilmiyorum ama hayallerinde bile yer almamistir. Ama düsünmek bile insana

büyük bir mutluluk veriyor. Hayirli cumalar.