Torbalı’da eğitim alanında güzel şeyler oluyor. Okul müdürleri birbirleriyle yarışıyor diyebiliriz. Her okulda farklı bir proje. Veliler de artık gerekli sorumluluğu alıyor. Eskiden Kazımpaşa, Cengiz Topel okulları gözde okullar arasında yer alırken o zamanlar en kötü okullar arasında bulunanlar bile şimdi projeleriyle kendilerine hayran bıraktırıyorlar. Bu gelişmelerin yaşanmasında okul idareci ve öğretmenlerinin idealistliklerinin yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü Cafer Tosun’un da katkısı var. Bir keresinde hiç unutma “Hocalarım bana projelerle gelin” demişti. Yiğidi öldür hakkını yeme. Tosun’un bu anlamda ilçe eğitimine katkısı çok fazla. Okullar adeta hayat oldu. Öğrenciler sabahın 6’sında gitmek zorunda oldukları okullara artık koşarak gidiyor. Ne diyelim her kimin bunda katkısı varsa Allah razı olsun. Zira eğitim kadar önemli bir şey de yoktur. Aslında ben de öğretmen olmak istemişimdir hep. Azmettim oldum da. 2013 yılında diploma da verdiler. “Öğretmensin” dediler. Şartlar olgunlaşmadı hayatımızın her alanına soktukları sınavdan yeterince puan alamayınca olamadık öğretmen. Ziyanı yok. İşsiz değiliz. Hem en azından en az öğretmenlik kadar sevdiğim ve kutsal olduğunu düşündüğüm bir meslek daha edindim. Hem patronum benim gözümde Nabi Avcı’dan daha sempatik ve donanımlı. Sanırım öğretmenlik benim için baya ertelenmiş bir proje. Kim bilir belki sadece diplomada kalır. Bazen öğretmenlere ve çocuklar için geliştirdikleri projelere bakıyorum da kendimi görüyorum. 3 aylık staj dönemimde gittiğim okulda çok şey değiştirmiştim Torbalı’daki birçok öğretmen gibi.

3 BÜYÜKLERİN DERNEKLERİ DE BÜYÜK

Türkiye’de futbol deyince akla üç büyükler geliyor. Gönlümde yatan aslan olan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş.Sıralamayı en çok yıldızı olandan itibaren yaptım yanlış olmasın. Torbalı’da sayısız dernek var en son 250 civarında olduğunu duymuştum. Bakıldığı zaman en faal dernekler arasında bu üç takımın destekçilerinin kurduğu dernekler olduğunu görüyoruz. Futbol adına güzel şeyler yapan bu üç kulübün dernekleri de ilçe adına güzel şeyler yapıyor. Beşiktaşlılar Derneği, sosyal anlamda birçok faaliyet gerçekleştirdi. Kan bağışı, giyim yardımı gibi birçok projeyi hayata geçirdi. Önceki gün de genel kurul yapıp güven tazeledi. Yeni projelerini dile getirdiler. Fenerbahçeliler Derneği de aynı şekilde hızlandırdı çalışmalarını. İlerleyen günler de onlarda genel kurul yapacak. Başkan kim olur bilmem ama projeler devam eder eminim. Son olarak engelliler için bir kahvaltı organizasyonu yaptılar, gelirleri engellilere umut oldu. İki dernek arasında en yenisi ise Galatasaray sevdalıların kurduğu 1905 Galatasaray’ı Sevenler Derneği. Doğrusu 7 ayda pek çok derneğin yapamayacağını yaptı. Galatasaraylıları buluşturmak, birleştirmek istedi büyük oranda gerçekleştirdi. Kongresini yaptı. Üye sayısını 250’lere dayandırdı. Şimdi de delege çalışmalarını yürütüyor. Derneğin başkanı Erkan Akın’la Beşiktaş derbisinde uzunca sohbet ettik. Köylerdeki çocuklara yönelik birçok projesi var. Mesela onları Arena’ya götüreceğini söyledi. Düşünsenize dar gelirli bir ailenin bir çocuğusunuz. Gazete küpürlerindeki fotoğrafını gördüğünüz futbolcuların resimlerini kardeşlerinizle kaldığınız odaya asıyorsunuz. Ertesi gün biri geliyor hadi Arena’ya gidiyoruz diyor. Müthiş bir şey bu. Derneklerimize bu güzel fikirleri için teşekkür ediyorum. Kardeşlik için de uzun ömürlü yıllar diliyorum.

KİLİS’İ DUYURMAK İÇİN MAÇ MI YAPALIM?

18 Ocak tarihinden itibaren Suriye‘de IŞİD kontrolündeki bölgelerden Kilis‘e atılan roketler nedeniyle 21 kişi hayatını kaybetmiş, 80’i aşkın kişi ise yaralanmıştı. Sürekli Kilis’e atılan bombalar önce haberlerde “Kilis’e bomba düştü” diye verildi ardından ölüm sayısı artınca “Kilis’e bomba atıldı” oldu. Nedense atanla ilgili hiçbir şey yazılmadı. İçerde dışarda savaşla mücadele ediliyor. Ölenler ise masumlar oluyor. Pek çok kişi bombalanmayı Galatasaray-Beşiktaş derbisinde sahaya atlayan taraftar sayesinde öğrendi. Bir ülke düşünün vatandaşı şehrinin bombalandığını duyurmak için futbol maçında sahaya atlasın! Aynı zamanda; Dünya tarihinde ilk defa bir şehir kendi ülkesi duysun diye gazeteye “Bombalanıyoruz lütfen yardım edin” diye ilan verdi. Kimsenin umurunda olmadı. Bazı gazetelerde okudum dün, “Kilis’te hayat normale dönüyor” diye. Normale dönen bir şey yok. Ülkede normal giden tek şey izdivaç programları. Hanife’nin Umut aşkını bilmeyen kalmadı ama Kilis’te neler olduğunu bilen yok.