Büyük Torbalı

ADEM İLE HAVVA VE EMEKLİLER

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
ADEM İLE HAVVA VE EMEKLİLER
562 Görüntüleme
24 Mart 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

BİR Fransız, bir Alman ve bir Türk müzede “Adem ve Havva Cennet Bahçesinde” tablosuna bakıyorlarmış:

Alman, “Bedenlerinin kusursuzluğuna bakar mısınız? Adem ile Havva mutlaka Alman olmalı” demiş.

Fransız, Alman’a karşı çıkmış:

“Havva ne kadar güzel, Adem ne kadar yakışıklı. Bu denli çekici olduklarına göre, hiç kuşkusuz Fransız olmalılar.”

Türk, tabloyu uzun uzun izledikten sonra karını vermiş:

“Bunlar kesin emekli Türk’tür. Üstte yok, başta yok, elmadan başka yiyecek yok, ama hala kendilerini cennette sanıyorlar.

Emeklilerimizin durumu da öyle…

Büyük çoğunluğu ayda yaklaşık 1000- 1500 TL. Civarında ücretle geçinmeye çalışıyor.

Ülkemizdeki ücret dengesizliği çok büyük.

Gelir dağılımındaki adaletsizlikte, dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz.

Tavandaki en zengin yüzde ile tabandaki en yoksul yüzde 20 arasında 8 kat fark var.

Ama şükür ki, “Bir lokma- bir hırka” kültüründen geliyorsunuz, kanaatkârsınız.

Bürokratlar, siyasiler, milletvekilleri kendi maşlarına zam yapacakları zaman, “şak” diye yapıveriyorlar.

Özlük haklarını saymaya gerek var mı bilmem.

Kıyak emeklilik, özel sağlık hizmetleri, lojmanlar, harcırahlar, diplomatik pasaportlar, ayrıcalıklar, hanımlarına çocuklarına varıncaya kadar… Kendilerine sağlanan maddi imkanlara gelince bir mani yok.

Fakat emekli maaşlarına zamma sıra gelince…

Bin dereden su getirmeler, ipe un sermeler, bir sürü ekonomik laflar, bahaneler, bahaneler…

Cari açıklar… Ekonomik istikrar programları… Euro- Dolar partileri… Dolar-kur dalgalanmaları… Plasman açıkları… Faiz lobileri… Gelir endeksi… Kredi notu… Geçim endeksi… Repo… Likitide… Tefe… Tüfe… Küfe… Brüt… Net… Çıplak maaş… Giydirilmiş maaş… Falan… Filan…

Bir sürü kafa karıştırıcı ekonomik terim…

Emekliye üç kuruş zam yapmamak için, geliştirilen muazzam savunmalar…

Bilinen fıkradır.

Adamın biri, kendisine “Pe…” diyen kişiyi mahkemeye verir. Hakim, sanığa sorar:

– Sen bu adama “Pe…” dedin mi?

– Dedim hakim bey. Ama bizim oralarda bir adam ev yaptırırsa ve zengin olursa “ne ev patırdı Pe…” deriz. Güzel bir iş yaparsa “İşini biliyor Pe…” deriz. Onun için ben de kötü niyetle söylemedim.

Hakim, davacıya “adam böyle söylüyor, sen ne diyorsun?” deyince davacı cevap verir:

– Valla ne diyeyim hakim bey? O kadar güzel savunma yaptı ki Pe… venk!

Bizim siyasiler de emekliye zam yapmamak için o kadar güzel savunma yapıyorlar ki…

Maaşın bir kısmını geri veresi geliyor insanın.

Siyasiler, bürokratlara, milletvekillerine para daha çok lazım oluyormuş. Onların misafirleri çok oluyormuş… Düğünlerde küçük altın takıyorlarmış…

Emekli parayı ne yapacak ki?

“Parayı zapt etmek, deliyi zapt etmekten daha zordur.”

Sakın zam yapmayın. Emekli o kadar parayı zapt edemez.

Neyse… Bir emekli fıkrası daha anlatalım.

Alacaklı kapıdan içeri girince, emekliyi hindi dolması başında gördü… Tam zamanında gelmişim, diye geçirdi içinden.

“Artık şu borcunu ödeyeceksin sanırım” dedi.

“İmkansız” dedi emekli.

“Amma adamsın yahu. Hem ‘param yok’ diyorsun hem de oturmuş hindi dolması yiyorsun.”

Emekli gayet pişkin cevap verdi:

“Ne yapalım birader, keyfimizden yiyoruz sanma. Besleyecek kudretimiz olmadığından kesmek zorunda kaldık.”

Bugünkü yazımızın kuyruğunu bir Çin atasözü ile bağlayalım.

Sana birisi “Eşek” diyorsa, gül geç; iki kişi “Eşek” diyorsa, bir düşün; üç kişi “Eşek” diyorsa, git kendine bir semer al.

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web