Büyük Torbalı

Dogdular, aci çektiler ve öldüler…

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Dogdular, aci çektiler ve öldüler…
331 Görüntüleme
16 Ağustos 2012 - 7:59
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

ARAP bahariyla diktatörlükler dagilirken yikintilarin tozlari ve barut dumanlari arasindan silkinip çikan insanlari seyredince aklima eski Iran efsanesi geldi. Çok genç yasta Iran tahtina çikan bir Sah, hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu ögrenmek istemis. Ulkenin bütün bilge ve bilginlerini toplamis:
“Bana, demis hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu anlatan bir çalisma yapin. Hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu bilmeden, yönetmek istemiyorum ülkemi.” Bilge ve bilginler:
Emredersiniz, deyip; hep birlikte çalismaya çekilmisler…. 10 yil, 15 yil, 20 yil geçmis….
Bilgelerle bilginlerden ne ses çikmis, ne seda…
Ve bir gün, bilgelerle bilginler, 40 deve yükü kitapla, sarayin kapisi önüne gelmisler; Sah’a:
Emrinizi yerine getirdik, demisler: hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu arastirip inceledik; çalismalarimiz tam 40 deve yükü kitap tuttu.
Sah: “Benim, demis 40 deve yükü kitabi okuyacak zamanim yok artik. Gidin, 40 deve yükü kitabi biraz daha özetleyerek gelin.”
Bilgeler bilginler, bitirdikleri ayrintili çalismalarini, biraz daha kisaltip özetlemek için, çekilip gitmisler yeniden…Aradan geçmis 3 yil, 5 yil, 10 yil… Sah’da bir hayli yaslanmis. Bilgelerle bilginler, bu kez 2 deve yükü kitapla gelmisler saraya: “Hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu özetledik efendim, demisler, bu kez 2 deve yükü kitap tuttu.” Sah:
“Benim, 2 deve yükü kitabi okuyacak zamanim da yok artik. Gidin daha da özetleyerek gelin.”
Bilgelerle bilginler çekilip gitmisler yine… Aradan geçmis 3 yil, 5 yil… Bilgelerle bilginlerden sag kalmis olanlar, bir esege yükledikleri görkemli koskocaman bir kitapla gelmisler saraya…
Sah da, artik ölüm yatagindaymis. Hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu, özetin özeti olarak anlatan görkemli koskocaman kitap, Sah’in yataginin yanina çikarilmis. Sah görkemli kitaba söyle bir bakmis: “Benim, demis artik bunu da okuyacak zamanim kalmadi. Hayatin ve dünya tarihinin ne oldugunu da ögrenmeden ölmek istemiyorum.Acaba biriniz bana sözlü olarak anlatamaz misiniz bunu?”
Bilginlerin en yaslisi, aksakaliyla yataktaki Sah’a dogru egilmis ve hayatla dünya tarihinin ne ol”dugunu bir tek cümlede özetlemis:
Dogdular, aci çektiler ve öldüler…
Evet, hayatla dünya tarihinin özeti Ortadogu’yu anlatiyor aslinda. Ortadogu’daki halklar…
Dev diktatör posterlerinin agir ve iri heykellerinin.. Duvarlara kazinmis kral ve emir resimlerinin altinda yasayan halklar… Baski ve korkunun sokaklarinda amaçsiz bir hayat… Ne sanat, ne sinema, ne bir konser ne de bir siir… Sürü gibi bir hayat. Daha dogrusu yasanmamis bir hayat. Evet doguyorlar, aci çekiyorlar ve ölüyorlar…
Basbakanimiz diyor ki: Esat gitsin. Her grup partisini kursun, adaylar yarissin halk ne derse o olsun. Halk kimi seçerse cumhurbaskani o olsun
Basbakan olmasi gerektigini söylüyor…
Basbakan idealini söylüyor…
Ama olmuyor…
Demokrasi olsun demekle olmuyor. Demokrasiyi yerlestirmek ve yasatmak zor is. Nazim Hikmet’in “Yapiyla yapicilar” siirinde söyledigi gibi bu is biraz zor… Söyle demisti:
Yapicilar türküler söylüyor,
Yapi türkü söyler gibi yapilmiyor ama.
Bu is biraz daha zor.
Yapicilarin yüregi bayram yeri.
Gibi civil civil.
Ama yapi yeri bayram yeri gibi degil.
Yapi yeri toz toprak,
Çamur, kar.
Yapi yerinde ayagin burkulur, ellerin kanar.
Diktatörler sahneden çekilince demokrasi kurucularin yürekleri civil civil olsa da demokrasi arenasi bayram yeri gibi olmuyor. Vizir vizir kursun sesleri türküleri bastiriyor.
Saddam gitti ama demokrasi hala gelmedi. Tunus’a, Libya’ya, Misir’a da gelmedi. Demokrasinin gelmesi için demokrasinin ne oldugunun ögrenilmesi demokrasi kültürünün yerlesmesi lazim. Kan dökülmeden, aci çekilmeden, siddetin çare olmadigi anlasilmadan, insanin en önemli varlik oldugu kabul edilmeyen, insanlar birbirine saygi göstermeyi tahammül etmeyi ögrenmeden.. Demokrasi gelmiyor…
Yapilarin kolay yapilamadigi gibi…
Erzurum’lu duvarci ustasi, tuglayi, tasi yerine koydu mu iki adim geriye atip marifetine islik çalarmis… Insaat sahibi bakmis is yürümüyor, ustaya seslenmis:
“Usta sen duvari ör, isligi ben çalarim!”
Demokraside ustanin marifetle tuglalari tek tek yerine koymasi gibi sabirla, mücadeleyle ve adim adim geliyor. Temennimiz gelsin. Isligini da biz çalalim… Yine bir fikra ile yazimizi noktalayalim.
Temel, Amerika’ya gider ve üç arkadasi ile çete kurar. Ama, yakayi ele verip yakalanir ve idama mahkum olur. Mahkumlara nasil infaz istedikleri sorulur. Birinci adam giyotin, ikinci adam ise elektrikli sandalye ister. Temel ise, “AIDS’ten ölmek istiyorum” der. Arkadaslari sasirir.
Bunun üzerine Temel’den gelen savunma söyle:
“Çaktirmayin, üzerimde prezervatif var.”
Tüm okurlarimin Mübarek Ramazan Bayramlarini kutlar hayirlara vesile olmasini dilerim. Tekrar bulusabilmek umuduyla esen kalin.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web