Mustafa kemal ATATÜRK, 

—O asla devletine ihanet etmemiştir.

—Milletin bağrında, Milletinden aldığı güç ve ilhamla istiklal mücadelesini başlatmış ve bitirmiştir.

—Cumhuriyeti kurmuş ve Milletin üstünde asla bir elit kesim olmasına müsaade etmemiştir.

—Milletinin ruhuna ve vicdanına bağlı kalınmasını ve asla milletine uymayan bir fikrin üretilmesini istememiştir.

—O “Ne Mutlu Türk’üm diyene” diyen bir Türk milliyetçisidir.

— “Yurtta Sulh cihanda sulh” u Ülkemizi yönetenlere ve milletine telkin etmiştir.

—İslam-ı hurafelerden arındırmak ve milletinin dinini ana kaynağından en iyi şekilde öğrenmesi için Kur’an-ı Kerimin Türkçe mealini yazdırmış ve Devlet’te, Diyanet İşleri başkanlığı gibi bir kurum oluşturmuştur. Yüce Peygamberimize büyük saygı duymuştur.

— O Laikliği İslam’ı dışlamak için değil, korumak için Türkiye Cumhuriyetinin  Anayasasına koydurmuştur.

İşte bu yüzden, Sözde Devrimciler ve sözde Şeriat çığırtkanları Büyük ATATÜRK’Ü sevmemişlerdir.

BAŞBUĞ Alparslan TÜRKEŞ,

—Hayatını Türk milliyetçiliğine adamış bir liderdi.

—Türk- İslam sentezini otaya atmış “Türklük Gurur ve Şuuru İslam Ahlak ve fazileti” fikrini savunan bir liderdi,

—Partisinde ve çevresinde Şamanist ruhlu Türkçülere göz açtırmamış, İnançlı ve imanlı bir Ülkücü gençlik yetişmesi için mücadele vermiştir.

—Tarihini çok iyi bilen Atatürk’ünü iyi anlayan ve seven bir devlet adamıydı.

—Milletinin zararına olabilecek hiçbir harekete ve söyleme asla izin ve taviz vermezdi.

— Türk-Kürt ayrımına her zaman karşı olmuş “Et ve tırnak gibiyiz” diyerek, her zaman ve zeminde birliği ve beraberliği savunmuştur.

İşte bu yüzden, sözde Devrimciler ve sözde şeriat çığırtkanları rahmetli BAŞBUĞU sevmemişlerdir.

Dr. Devlet BAHÇELİ,

—Adını ve anlamını her zaman korumuş beyefendi bir liderdir.

—Millet iradesine sonsuz saygı duyan, Milletine gönülden bağlı müstesna bir insandır.

— Her zaman azmini, kararlığını ve istikrarını korumuştur.

— Ülkücü gençliği sokaktan kurtarmak ve bilim çağına yaraşır bir nesil yetişmesi için yıllardır mücadele etmektedir.

—Ülkesinde yaşayan hiçbir kimseyi dışlamamıştır, ancak partisine ve Ülkücü gençliğe her türlü gayri meşru sızmaları önlemiş ve önlemini almıştır.

—Ne SEZAR olmak istemiş, Ne de BRÜTÜS yetiştirmiştir.

—“Önce Ülkem, sonra partim, sonra ben” diyebilen bir siyasi parti genel başkanıdır.

İşte bu yüzden, Sözde Devrimciler ve sözde Şeriat çığırtkanları, Sn. Bahçeliyi de sevmemişlerdir.

Ama Dr. Devlet bahçeliyi ayrıca parti tabanının büyük bir bölümü de sevmemiştir. Çoğu liderin düştüğü hatalara o da düşmüş ve yakın çevresini temizleyememiş, çok değerli Ülkücü ve Partili kardeşlerimizi ve ağabeylerimizi küstürmüştür.

Anadolu’yu, Ortadoğu’yu o kendi bildiği değerler üzerinden okumuş ama bu halka anlatamamıştır.

Başka maske, sebep, bahane aramaya hiç gerek yoktur,

Kim anlatabilmiş ki;

Atatürk’ü biz anlatamadık, 77 yıl boyunca milletimize,

Başbuğ, 27 Mayısı anlatamadı yaşamı boyunca,

Muhsin Yazıcıoğlu MHP’den ayrılışını anlatamadan şehit edildi,

Devlet Bahçeli, Apo’nun idam edilmemesini yıllardır bırakın millete kendi tabanına anlatamadı.

Son defa Yedi Haziran seçimlerinde halkın verdiği mesajı okuyamadı veya okumak istemedi, Bir Kasım seçimlerinde partisinin, HDP’nin gerisinde kalmasına neden oldu. Ülkücü ve MHP camiasını üzdü. Türkiye siyasetine ayak uyduramadı uydurması da mümkün değildir.

Ben bunu bugün söylemiyorum. 5-10-15 yıl önceleri de söyledim. 10 yıl önce, “Bir babanın oğluna söverek çocuklarını kazanamazsınız, Sayın Bahçeli Tayyip Erdoğan’a ve AK Partiye karşı bu keskin söylemlerini terk etmelidir” diye yazmıştım.

Referandumda “Halka anlatamayacağımız şeylerde ısrarcı ve taraf olmayalım” diye yazmıştım.

Haklı olmak başka hakkı ararken Yel değirmenleri ile savaşmak başka bir şey…

“Yunan takımını tutarım, Feneri, Cimbom’u, Kartalı tutmam” diyen milyonlarca futbol takımı taraftarı olan ülkemizde, Mustafa Destici ile Devlet Bahçeli ne yapsın dostlarım, kardeşlerim.

Vah! Vaah! Vaaah! 77 yıl sonra 10 Kasım’da nerelerdeyiz. ALLAH’A EMANET OLUNUZ.