“Aile, kralların bile giremediği Bir kaledir.”

Ralph Waldo Emerson

Aile, evlilik ve kan bağına dayanan; anne, baba, çocuklardan oluşan en küçük sosyal gruptur. Toplum, ailelerden oluşur. Bu nedenle, aile toplumun temeli olarak kabul edilir. Toplumun temeli olan aileyi kuran iki temel öğe, erkekle kadındır.

Sevgi, saygı, gelenek ve görenek gibi değerler öncelikle ailede kazanılır. Aile; inançların, ahlaki davranışların, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi değerlerin öğrenildiği yerdir. Aile kurumunun en önemli niteliği, sevgi odaklı bir ilişkiler dünyası olmasıdır. Bu yönüyle aile, bireyleri sevgi ve şefkatle toplumsal yaşama hazırlayan okuldur.

Aile evlilik bağı ile kurulur.

Aile kişiyi toplumsal yaşama hazırlayan bir okuldur.

Çocuklar ilk ve en önemli bilgilerini aldıkları ortamdır.

Doğruluk, dürüstlük, şefkat ve merhamet gibi güzel duygular aile içinde kazanılır. Ülkesine, ulusuna bağlılık gibi kutsal değerlerine bağlılık burada benimsenir.

Ülkemizde evlilik Medenî Kanun ile düzenlenmiştir. Evlilik nikâhla gerçekleşir. Nikâh, tanıkların önünde yapılan resmî evlilik sözleşmesidir. Yasalarımıza göre Türkiye’de erkekler ve kadınlar, aynı anda yalnızca bir kişiyle evli olabilirler.

Aile, gerek kanun yapıcılar, gerek din kurallarını koyanlar tarafından, çağların ve toplumların ihtiyaçlarına göre farklı şekillerde ele alınmıştır.

Kadının aynı zamanda birkaç erkekle evlenmesine dayanan aile POLYANDRİA Bugün bu tıp evlenmelere Tibet civarında rastlanır.

Erkeğin aynı zamanda birçok kadınla evlenmesine dayanan aile POLYGAMİA Buna Müslüman ulusların çoğunda ve Amerika’daki Mormon’lar arasında rastlanır.

Erkeğin tek kadınla evlenmesine dayanan aile MONAGAMİ. Bu tip evlenmeler bütün uygar ülkelerdeki evlenmelerdir. Kadına en çok hak ve bağımsızlık sağlar aile şeklidir.

Otoriteye göre de aile:

ATAERKİL AİLE: Otorite babaya aittir. Baba mutlak bir otoriteye (büyük yetkilere) sahiptir. Örneğin bütün mülkiyet babaya aittir. Akrabalık erkek soyundan geçer. Bu aile türü kalabalık aile özelliğine sahiptir.

ANAERKİL AİLE: Otoriteyi (erki) annenin büyük erkek kardeşi kullanır. Akrabalık kadın soyundan geçer. Kalabalık aile özelliğidir. Ayrıca aile:

Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü:

Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.

Halk ağzında Eş, karı.

Aynı amaç üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü.

Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya Bitki topluluğu anlamları da taşır.

Aile, dilimizde çok sayıda söz grubu tanım için yer alır

Aile adı soyadı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile hekimi, aile dostu, aile fotoğrafı, okul aile birliği, aile gazinosu aile hayatı, aile hukuku, aile meclisi, aile matinesi aile ocağı, aile reisi, aile planlaması, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile köklü aile gibi.

Leo Tolstoy aileyi : “Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır. »biçimiyle ele alırken, MONTAIGNE ise: “Bir aileyi idare etmek, bir devleti idare etmekten hiç de daha kolay değildir.”şeklinde görüşünü belirtir.

Ne biçimde tanımlanıp bölünse de aile, bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel öğedir. Aile, bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan beslenme, bakım, sevgi ihtiyacı, duygusal gelişim, psikolojik gelişim, eğitim, kültürel değerleri kazanma, sağlıklı zekâ gelişimini sürdürme gibi temel ihtiyaçlarını karşıladığı birincil yer ve çevredir.

Aile üyeleri arasındaki ilişkiler, psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir. Bu ilişkiler, bireyin kendine güvenmesini, kendine ve diğer bireylere sevgi duymasını, kimlik kazanmasını, kişilik gelişimini, sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma uyum sürecini olanaklı hale getirir.

Aile birliğinde, aileyi oluşturan bireyler birbirinden etkilenir. Aynı vücutta bulunan organların birindeki arıza, diğer organların ritmini, işleyişini fonksiyonelliğini etkilediği gibi

Eski Türk toplumlarında büyük önem taşıyan aile, tekeşli evlilik temeline dayanırdı. Kadın erkek arasında eşitlik vardı. Türklerin İslam dinini benimsemesinden sonra, ailenin yapısı dinin etkisiyle değişti. Bu ailede erkek, mutlak egemenlik ve dört kadınla evlenebilme hakkı kazandı. Bu Cumhuriyet dönemine kadar sürdü. 1926’da kabul edilen Türk Medeni Kanunu, çokeşliliğe son verip tekeşli evliliğe dayanan aile yasalaştırdı.

Ülkemizin kırsal kesimlerinde geleneksel geniş aile tipi yaygındır. Bununla birlikte, özellikle içgöçler ve kentleşme nedeniyle geniş aileler parçalanarak yerlerini çekirdek ailelere bırakmaktadır.

Özetle: Aile toplumun özüdür. Onu parçalanmasına yönelen her şey, toplumun parçalanmasına yönelmiş demektir.

Unutmayın, bu dünyada sırtınızı her zaman dayayabileceğimiz tek şey ailemizdir.