Büyük Torbalı

ALIP DA GAÇAN MI!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
ALIP DA GAÇAN MI!
507 Görüntüleme
18 Ağustos 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi şehirleri Kürtlerden daha iyi biliyorduk, onlara göre şehirlere uyumumuz daha iyiydi. Şehir ortamı da bizleri onlara göre daha yumuşak kabulleniyordu. Şehrin yabancısı bizlerden önce artık onlar olmuştu…

1972 yıllarından sonra Kürtler de batıdaki büyükşehirlerde boy göstermeye başlamışlardı. İlerleyen zamanlarda toplumda sağ-sol düşünceleri hakim olmaya başladı. Bir kişi veya aile ya sağcı olurdu ya da solcu… Sağcılar genellikle tutucu, değer yargıları değişmeyen, fazlaca bir şey de bilmeyen kişiler olarak bilinirdi. Bunun aksine solcular oldukça fazla şey bilen, her konuda bilgisi olan entelektüel, değerli ve bilgiç insanlar olarak tanınırdı. Toplum yadırgasa dahi bu nedenle solculara saygı duyardı.

Sol denilince Cumhuriyet Halk Partisi, aşırı sol denilince Devrimci Yol, Devrimci Sol, Halkın Kurtuluşu, Halkın Birliği vb. sol örgütler, sağ denilince Adalet Partisi ve Milliyetçi Sağ denilince de Milliyetçi Hareket Partisi anlaşılırdı. Kürt- Türk ayrımından ziyade sağcı-solcu ayrımı daha ön plandaydı. Sol kesimde kişinin/Ailenin Türk-Kürt, Alevi-Sünni olduğu sorgulanmaz, sağcı mı solcu mu olduğu sorgulanırdı. Toplumsal mücadelede emek-sermaye çelişkisi belirleyiciydi. İnsanlar buna göre ayrılır, buna göre değerlendirilir, buna göre bir araya gelir ve mücadele verirlerdi.

Tek bir parti vardı Türk Milliyetçisi olan, öyle de kaldı (MHP), bunlar bir insanın Türk olup olmadığını kafatası ölçülerine göre belirledikleri için bunlara o dönemlerde kafatasçılar da denirdi…

Solcuların içinde de, sağcıların içinde de Kürtler vardı. Öğrenci gençlik(Kürt –Türk) demokrasi-sosyalizm mücadelesi verirken genellikle birlikteydi. İlerleyen süreçte özellikle öğrenci gençlik içerisindeki bir kısım Kürt öğrenciler, biz bir ulusuz ve de ezilen bir ulusuz, bu nedenle ulusal mücadelemizi vereceğiz dediler. Bu gerekçeyle de ayrı örgütlenmeye başladılar. Bu amaçlar doğrultusunda çeşitli Kürt örgütler oluştu…

Kürt-Türk söylemleri toplumda tartışılmaya başlandı. O zamanın da bazı çokbilmişleri; öyle Kürt falan yok doğudaki Türkler karda yürürken gart-gurt diye ses çıkarmışlar bunlara bu nedenle Kürt demişler yoksa ne Kürt var ne de Kürtçe diye bir dil… Bunların hepsi uydurma… Bizi bölmek parçalamak için uydurulmuş şeyler… Dış mihrakların işi

Şehirlerde bizler de kendi kabuğundan sıyrılıp diğer batılı Türklerle birlikteki yaşamımızda“Karslıyız” dediğimizde bize de Kürt dediler. Onlara göre Sivas’tan ötesi Kürt’tü… Biz doğuda asıl Kürtlere Kürt derken, batıdakiler bize de Kürt diyorlardı. Henüz Kürt’ün kim olduğunu bilmiyorlardı.

Ankara ya yerleştik kız kardeşim Hacıbektaşlılarla evlendi… Onlar bile kız kardeşime Kürt kızı dediler. Kardeşim Hacıbektaş da halen Kürt kızıdır öyle bilinir ve de tanınır…

Kürtlerin yoksul uç kesimleri Türk toplumu içinde de oldukça fazla ezildi. Türkçe bilmedikleri için, ayrıca toplumun değer yargılarından farklı değer yargılarına sahip oldukları için zaman zaman horlanıp alay ediliyorlardı. Askerde “Alevere-dalevere kürt memmed nöbete…” gibi söylemler ortaya boşuna çıkmadı.

1985 yılında Mardin Teknik Ziraat Müdürlüğünde çalışıyordum. Sabah işe başladığımızda imzaladığımız dosyanın üzerinde “Türkçe den başka dil konuşmak yasaktır” diye yazıyordu. Kürtlerin anadillerini konuşması yasaktı, bu bir emirdi… Kürtler yok sayılıyordu. Bir Kürt arkadaş, “Herkes bana Kürt, Kürt diyor bir şey yok, ben kendime ben kürdüm deyince suç işlemiş oluyorum, bu nasıl birşeyse… ”demişti…

Kars da alevi Kürt hiç yoktu. Üniversite döneminde Kürtlerden de Alevi olduğunu öğrendim. Örneğin birisi ben Tunceliliyim dediğinde bilirdik ki bu kişi hem Alevi, hem de Kürt… Bunların toplumda işi daha da zordu. Saklayacakları bir tarafları yoktu… Oysaki bizler başka bir yerimizden tanınmadığımız için Aleviliğimizi çoğu zaman saklayarak toplumdaki yaşamımızı bir nebze olsun kolaylaştırabiliyorduk. Ancak bir bilenin elinden kurtulmamız da mümkün değildi… Toplumda Kürtler istenmiyordu, Aleviler daha çok istenmiyordu, hem Kürt hem de Alevi olanlar ise hiç istenmiyordu… Onların işi daha da zordu…

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web