TORBALI’YI moda alaninda basariyla temsil eden Ilker Çinarel, sanata olan ilgisinden dolayi Giorgio Armani’den ayrildi. Marmara Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Heykel Bölümü mezunu Çinarel, Güney Ingiltere’de yerlestigi St. Ives kasabasinda sanatsal faaliyetlerini sürdürüyor. Yillarca moda sektöründe kazandigi tecrübeyi de yabana atamayacagini belirten Çinarel, özel teklifleri degerlendirerek meslegini sürdürecek.

Italyan modaci Armani’nin Londra’daki vitrin düzenlemeleri ve defilelerine uzun yillar imza atan Çinarel, anlattigina göre küçüklükten beri modaya düskündü. Resme ve sanata da öyle. Liseden sonra Izmir’de bir terzide çalisarak moda sektörüne adim atti. Ardindan kazandigi üniversiteyle sanata yöneldi. Moda ise hayatinda hep oldu. Sanatini gelistirmek için Londra’ya gitti ve burada hayrani oldugu Vivienne Westwood’la ardindan Giorgio Armani’yle çalisti. Önemli defilelere ve koleksiyonlara imza atti. Sektördeki tekrarlamalardan sikildigini anladigi anda, kendisini daha iyi ifade edecegini düsündügü sanata dönmeye karar verdi. St. Ives kasabasinda tüm gün sanatla iç içe olan Çinarel’in hedefi, yurt içi ve yurt disinda sergiler açmak. Bu ayin sonunda Ingiltere’de PZ Gallery Penzance’da sergi hazirliklari olan Ilker Bey ile Torbali’da keyifli bir sohbet gerçeklestirdik.

Moda yolculugunuz nasil basladi?
Küçüklügümden beri kiyafetlere ve kumaslara duydugum özel bir ilgi vardi. Televizyonlarda seyrettigim moda programlari ve defileler ilgimi artirdi. Kendimi bildim bileli resim yapardim. Torbali’da liseyi bitirdikten sonra 17 yasinda Izmir’de bir moda evinde is buldum. Temelden moda hayatim basladi. Kalip, moda, dikim gibi birçok bölümde çalistim. Sonra Marmara Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Heykel Bölümü’nü kazandim. Heykel ve seramik dersinden çikip moda derslerine katiliyordum. Bir atölyeden çikip digerine kosuyordum. O yillarda birçok firmaya koleksiyon ve tekstil desenleri üretiyordum. Sanirim biraz fazla çaliskan bir ögrenciydim. Okul bittikten sonra sanatimi gelistirmek için Londra’ya yerlestim.
Londra’daki moda alanindaki deneyimlerinizi ögrenebilir miyiz?
Londra’ya yerlestikten sonra birkaç degisik firmada çalistim. Bu ise devam edeceksem büyük isimlerle çalismam gerektigini düsündüm. Hayrani oldugum Punk modasinin yaraticisi Vivienne Westwood’a çalismalarimi gönderdim. Onun ekibine Designer yardimcisi olarak katildim. 3 yil sonra Giorgio Armani’ye basvurdum. Burada Armani’nin Londra defile organizasyonlarini ve koleksiyon seçimlerini yapiyordum. Bu iki isim de hayatimda çok büyük tecrübeler edinmemi sagladi.

Armani’den neden ayrildiniz?
Yogun bir 7 yil geçirdim. Büyük defileler, özel defileler, koleksiyonlar derken moda bana yetmemeye basladi. Moda tekrardan ve kopyadan ibaret görünmeye basladi. Bu durum beni rahatsiz etti ve modadan uzaklasmama neden oldu. 4 yil önce moda yasantima son verdim. Tabii ki moda konusunda bunca tecrübeden sonra kopamazsiniz. Duruma göre gelen teklifleri degerlendiriyorum. Ama sanat benim için çok daha üstün bir anlatim sekli. Bu yüzden tekrar sanata yöneldim. Bir anlamda doyum noktasi.

Ilker Çinarel nereye kosuyor, hedefleri neler?
Edindigim tecrübeyi artik sanatima aktariyorum. Hedefimde genmis kitlelere yayilmak var. Uluslar arasi sergiler açma konusunda girisimlerim var. Londra, New York, AlmanyaBerlin ve Paris galerileri ile görüstüm.

Yurtdisi basarilariniz oldukça gögüs kabartici. Türkiye’de az tanindiginizi düsünüyor musunuz?
Türkiye’de moda sektörü içerisinde olanlar beni taniyor. Insanlar modadan uzaklastigim için beni sanat alaninda görmeye basladi. Yani modaci degil sanatçi Ilker Çinarel olarak tanimaya basladilar. Bu da beni çok sevindiriyor.

Akademik olarak sürekli yükseliyorsunuz. Egitiminiz ne asamada?
Univesity College of Falmouth’ta ‘güncel sanatlar’ üzerine yaptigim yüksek lisansimi birincilikle bitirdim. Resim ve heykel alaninda uzmanlastim. Resimlerim çok begeniliyor. Bu yüzden Sandra Blow ödülü aldim. Bu sanat alaninda çok önemli bir ödüldür.

Modaci olarak Türkiye’deki siyasi liderlerin giyim zevklerini nasil buluyorsunuz?
Eskiye göre daha iyi giyiniyorlar. Ama yine de daha fit giyinebilirler. Terzilik isleri ön plana çikarilmiyor. Tarz ve kaliplar hep ayni tarz. Bel bölgesi bol kesim tercih ediliyor. Ama bu Türk erkeklerinin yapisal özelliklerinden kaynaklanan bir tercih.

Basarilarinizin disinda bizim bilmedigimiz özellikleriniz neler?
Mükemmel olmasa da iyi yemek yaparim. Arkadaslarima zeytinyagli yememeklerimizden yapiyorum. Türk yemek kültürünü anlatiyorum. Karniyarik, kuru fasulye, köfte ve çesit çesit meze yapiyorum. Özellikle çok iyi pilav pisiriyorum. Yabancilar bizim yemeklerimizi çok seviyor. Mutfagimdan zeytinyagi ve baharati eksik etmem.

Torbali’dan ayrildiginizda küçüktünüz. Simdi nasil buluyorsunuz?
Torbali’da dogdugum ve Egeli oldugum için kendimi hep sansli hissettim. Çünkü tarihi ve cografi olarak zengin bir yer burasi. Burasi benim için sanatsal anlamda iyi bir malzeme.

Torbali ile baginiz nasil? Sik gelip gidiyor musunuz?
Torbali’ya tabii ki gidip geliyorum. Çünkü ailem burada. Ama uzun süre kalamiyorum. Çünkü yurt disinda yogun bir çalisma programim var.

Torbali için ideallerinizi ögrenebilir miyiz?
Torbali’da bir resim sergisi açmak, küçüklükten beri hayalimdi. Ama ilçede bir sanat galerisinin olmamasi beni üzüyor. Kipa olmasa bir sinema salonu bile yok. Olani da yikiyorlar. Ama geç kalinmis sayilmaz. Torbali’da modern insanlar yasiyor. Sanata egilimi olan bir halki var. Ama bu insanlar, burada mekan ve firsat olmadigi için ya memleketinden uzaklasiyor ya da evlerinden çikmiyor. Torbali bu degerleri elinden kaçirmamali. Sanati olmayan bir ülke gelisemez. Sanat çogu zaman politikanin da ekonominin de hatta hayatin da önündedir.
TORBALI’NIN TRAFIGI ILHAM VERICI
Torbali’ya dönmeyi düsünüyor musunuz?
Geçmisimi asla inkar eden biri olmadim. Ama çok özel bir durum gelismedigi sürece yerlesme anlaminda düsünmüyorum. Hayatimizda ne olacagi belli olmaz. Öte yandan bir seri isimi burada yapmayi düsünüyorum. Torbali’da bir atölye açip resim yapmak istiyorum. Burasi doku olarak beni besleyen bir yer. Trafigi, insanlari, binalari bana ilham veriyor.