Dede Mehmet Koymen, meslek askiyla parklarda yatti, ogul Senol Koymen, 6 yasinda rötus masasinda büyüdü, torun Mehmet Can Koymen ise eve gitmek yerine stüdyoda uyudu

IZMIR’IN Bornova ilçesi Abdi Ipekçi Caddesi’nde faaliyet gösteren ve Torbali’da Alpkent Mahallesi Cemali Tuncer Bulvari’nda da sube açan Foto Prens’in sahibinin hayat hikayesi dinleyenleri sasirtiyor. Babasinin meslek askini, kendisinin babasindan edindigi disiplin ve tecrübeleri bugün ogluna aktaran Senol Koymen, 3 nesildir fotografçilik meslegini sürdürdüklerini söyledi. Koymen, hayatta en çok babasinin bu meslegi kendisine kazandirdigi için sükrettigini belirterek, oglunun da fotografçilik meslegini seçmesinden dolayi onur duydugunu söyledi.

MAKINE IÇIN PARA BIRIKTIRDI

TIRE’NIN küçük bir köyünde çobanlik yapan bir ailenin çocugu olarak dünyaya gelen Mehmet Koymen, ilkokula basladigi yillarda ögretmeninde bir fotograf makinesi gördü. O yillarda fotograf makineleri çok lüks aletlerdi, meslegine de gipta edilirdi. Ögretmenine ‘Ben de bu makineden istiyorum’ diyen Mehmet’e ögretmenin yaniti acimasiz oldu: ‘Bu çok pahali bir makine. Senin ailenin bu makineyi almaya gücü yetmez.’ Mehmet, babasina durumu anlatti ve babasi ögretmene hak verdi. Oglunun çok istekli oldugunu gören babasi, makine alacak parayi biriktirdi. Mehmet çektigi resimleri ögretmenine gösterdi. Ögretmeni Mehmet’in babasina bu yetenegin gelistirilmesi gerektigini söyleyince baba karsi çikti.

DAYAK USTUNE DAYAK YEDI

MEHMET, ilkokulu tamamladiktan sonra babasindan habersiz olarak bir fotografçinin yaninda ise girdi. Aksam eve geç gelince babasindan ‘bu isi yapmayacaksin’ diyerek dayak yiyen Mehmet, yine ise gitti. Araya ustalarinin girmesine ragmen dayaktan kurtulamayan Mehmet, 3 gün yataktan kalkamadi. Mestan iyilesince Izmir’e kaçti ve Kemeralti’nin meshur fotografçisi Hamza Rüstem’in yaninda ise basladi. Fuardaki parkta yatan Mehmet’i, günlerce degistiremedigi gömlegi ele verdi. Isyeri sahibinin takip ettirmesi üzerine parkta yattigi ögrenilen Mehmet’e bir de yatacak yer verildi.

BEYAZ GÖMLEK SARTTI

YILLAR su gibi akip giderken Mehmet, 1965’te evlendi. 1968de oglu Senol dünyaya geldi. Askerden döndükten sonra Mehmet, Altindag’da Foto Kral’i açarak kendi ayaklarinin üzerinde durmaya çalisti. Babasi askerden döndügünde 3 yasinda olan ve kendini bildi bileli stüdyoda olan Senol da babasiyla her zaman dügünlere gitti, rötus masasinda uyukladi. Henüz 5 yasinda olmasina ragmen babasi tarafindan çok siki disiplin altina alinan Senol, temizlik, tertip, düzen olmazsa firçayi yerdi. Babasi dükkânda beyaz gömlegi de sart kosardi. Karanlik odada çok film yaktigi ve çogu zaman babasina karsi çiktigi için de dayak yedigini hiç unutmadigini belirten Senol, “Babam neden bu kadar çok üstüme geliyor diye çok sorardim kendime. Ama simdi nedenini çok iyi anliyorum. Simdiki gençlik balik tutmaktan çok yemeyi istiyor. Bir is yap dediginde zor geliyor”

BABASINA RAKIP OLDU

YILLARCA babasinin yaninda çalisan Senol Koymen, 1997 yilinda Foto Kral’in bulundugu cadde üzerinde Stüdyo Prens’i kurdu ve babasi Mehmet Koymen’e rakip oldu. Babasi da ayni yil meslegi birakma karari alinca Foto Kral’i da ogluna devretti. Bu sirada Mehmet Can Koymen geldi dünyaya. Senol’un oglu, Mehmet’in torunu olan Mehmet Can, daha küçük yaslarda stüdyo atmosferinde büyüdü. Çogu zaman is geç bittiginde eve gitmek yerine stüdyoda uyudu. Mehmet Can da bugün babasi Senol Koymen ile birlikte Torbali’daki Stüdyo Prens’i çalistiriyor. Liseden mezun olduktan sonra babasinin yaninda çalismaya devam eden Mehmet Can, kendisi daha çok reklam ve model fotografçiligi ile endüstriyel ürün fotografçiligi alanlarinda gelistiriyor. Torbali’da bu tür fotografçiligin gelismesi için çalisan Mehmet Can, kisa bir süre sonra babasi Senol Koymen’in Bornova’daki subeye gitmesiyle Torbali subesini devralmaya hazirlaniyor.