ILÇEMIZDE basin son derece büyük mücadeleler verdi. Ama belirli süre ya birinin yaninda, bir digerinin karsisinda yer aldi, yani taraf oldu ya da yasayamadi gitti. Ama kolay degildi basin sektörü.
Araç gereç lazim, personel lazim, haber degeri tasiyan yayinlana bilecek malzeme lazim, topluma kendini kanitlaya bilmek lazim, okuna bilir olmak, ciddiye aliniyor olabilmek lazimdi.
Belirli bir süre, basin var olmasina ragmen, tarafsiz kalamadi.
Belki bu finansman sorunundan, finans edenlerin sesi halini almasina yol açti. O dönemlerde aslinda Torbali’nin tüm kesimlerine degil sadece o görüsten insanlarin okudugu bir basin vardi.
Açikçasi ben de o dönemlerde, sirf taraf olduklari için basinda yazmadim.
Ancak Büyük Torbali gazetesi bu anlayisi yikti. Tarafsiz, dürüst, ilkeli, toplumun degerlerine saygi duyan bir yayin politikasini benimsedi. Bu haliyle de tüm Torbali halkina ulasti. Sektöründe tartilmasiz lider oldu. Her sabah, insanlar kahvehanelerde Büyük Torbali gazetesini okuyarak, ilçe gündemini takip ettiler.
Bu yayin politikasini ben de çok takdir etmeye baslamistim. Zaten ilçe kamuoyu da takdir eder hale gelmisti.
Tam bu asamada, Abdulvahap Olgun kardesim, “Bana niye yazmiyorsun abi”, diyordu her gördügünde.
Belki biliyorsunuzdur, ben bu isin mekteplisiyimdir. Artik böyle kaliteli bir yayin yapan bir gazetede yazmaliyim dedim ve basladim.
Baslayis, o baslayis….
Dilimizin döndügünce, hiç bir iddiamiz olmadan,bir seyler karaliyoruz iste….
Basin, yasama, yürütme, yargidan sonra, demokratik ülkelerde, dördüncü kuvvet görevini görür.
Basinin güçlü oldugu yerde, hiç kimse basina buyruk hareket edemez. Çünkü basin hem kamuoyu olusturur, hem sorunlari tespit eder, hem bu sorunlari ilgili merci ve topluma sunar, hem bu sorunlarin çözümünü takip eder, hem sorar, sorusturur, arastirir, denetler…
Hem, bazen toplum adina, hesap sorar. Toplumun degerlerine, maneviyatina, milli degerlerine sahip çikar.
Nesnel olur, toplum çikarlarini ön plana çikarir.
Zaten ancak böyle olursa yasayabilir….
Büyük Torbali gazetesi,on besinci yilini kutluyor.Gerçekten,sektöründe bir basari öyküsüdür, Büyük Torbali gazetesi….
Basta Abdulvahap Olgun olmak üzere, Sevim Olgun kardesim ve tüm gazetemiz çalisanlarini tebrik ediyorum. Daha nice onlarca yil, bu basari öyküsü sürer insallah.

YENI YIL

BIR sürü aci, tatli olay, tartismali pek çok konu ve daha nice yasanmisliklari ile bir yil daha geçti. Evet, bu gidis nereye böyle, kosar hizla…
Insan üzülmeli mi, sevinmeli mi, çilginca eglenmeli mi, yoksa bir iç muhasebe mi yapmali…
Daha dünün çocuklariyken, bu gün saçimiz basimiz agardi. Bak demek bir sevkiyat var. Bu gidis nemenem bir gidistir böyle. Düsünmemeli miyiz bunu!
Bunca bu kosusturmaca, acimasizca mücadele, kavgalar, savaslar, kötü sözler, çilginca bir hirs… Deger mi ki bütün bunlara…
Yeni yilda tüm bunlari bir kere daha düsünmeliyiz. Elmas dururken, cam parçasiyla mesgul olan saskinlardan olmamaliyiz. Aldanmamali ve aldatmamaliyiz. Sevmeli, sevebilmeli, sevilmeli ve sevilebilmeliyiz. Kendimize yapilmasini istemedigimiz hiç bir seyi baskalarina da yapmamaliyiz. Ne arasak kendimizde aramaliyiz. Insan olmanin en büyük ortak yanimiz oldugunu, insanin yaradilmislarin en sereflisi oldugunu, her insanin saygi deger oldugunu unutmamaliyiz. Irkçilik, ayrimcilik, kandan beslenen, çatismadan ve kavgadan medet umanlara pirim vermemeliyiz ve de onlarin karsisina cesaretle çikabilmeli ve de biz kardesiz diyebilmeliyiz. Su geçtigimiz günlerde bir vahim kaza sonucu ölen 35 kardesimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu talihsiz olayi kullanarak, firsat bilerek, bu olaydan nemalanmak isteyenlere de yaziklar olsun…Gelin su yeni yilda, el ele, gönül gönüle, baris ve huzur içinde yasayalim. Bu dünya hepimize yeter.Ve bu dünya kimseye kalmaz, kalmamis da…  Saygilarimla