Uzun yillar Ulkü Ocaklari Ilçe Baskanliklari görevinde bulunan, darbe yillarinda 5,5 yil boyunca Erzurum ve Mamak Cezaevlerinde iskenceye maruz kalan Osman Aksu 12 Eylül’de ‘Evet’ oyu kullanacagini söyledi

ARADAN tam 30 yil geçti. O gün 10 yasinda olanlar, bugün 40’ina gelip dayandi. Onlar bile 12 Eylül Darbesi’ni ve Türkiye’yi ihtilale sürükleyen süreci kitaplardan okuyarak ögrendi. Ak Parti Grubu’nda Basbakan’in gözünden süzülen yaslar, unuttugumuz 12 Eylül’ün yeniden tartisilmasina yol açti. Referandum kampanyasinin hem iktidar hem de muhalefet cephesi tarafindan 12 Eylül 1980 darbesi ekseninde yapilmasi dikkatleri o günlere ve yasananlara çeviriyor.  ‘Referanduma Gidiyoruz’ yazi dizimin bugünkü konugu 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ilçedeki canli taniklarindan, dönemin en faal ülkücülerinden Büyük Birlik Parti Ilçe Baskani Osman Aksu. Uzun yillar Ulkü Ocaklari Ilçe Baskanliklari görevinde bulunan, darbe yillarinda 5,5 yil boyunca Erzurum ve Mamak Cezaevlerinde iskenceye maruz kalan Aksu 12 Eylül  referandumunda ‘Evet’ oyu kullanacagini söylüyor. “Akli selim hiçbir ülkücü ve solcu Anayasa degisikligine ‘Hayir’ oyu vermez” diyen Aksu zaman gözleri dolarak sorularimiz cevaplandirdi.

CEZAEVLERINDE 5,5 YIL

12 Eylül 1980’e uzanan süreçte uzun yillar Ulkü Ocaklari Teskilat Baskanligi yaptigini, darbenin yapildigi günlerde ögretmenlik görevini sürdürdügünü söyleyen Aksu, “1975-76 dönelerinde Sivas Ulkü Ocaklari Baskanligi görevini yaptim. Birçok Ulkü Ocaginin kurucu ilçe bas-kanligini yaptim.12 Eylül oldugunda Erzurum’da Sinif Ögretmenligi yapiyordum. 12 Eylül’ün ilk haftasinda aranan kisilerden oldugum için Iran’a gittim. Orada 6 ay kaldim. 12 Eylül cun-tasinin yargiladigi bir davamiz vardi ve savunmamiz gerekiyordu. Bu yüzden ülkeme dönüp Askeri Yargiya teslim oldum. Ondan sonraki süreç zaten zulüm iskencelerle doluydu” dedi.

AKLINI YITIREN ARKADASLARIMIZ OLDU

5,5 yil süren cezaevi döneminin kendisinde ve diger kisilerde telafi edilemeyen ve maddi ve manevi sonuçlara yol açtigini, o dönemin ‘yüz karasi’ olarak nitelendirilebilecegini söyleyen Aksu, yasadiklarini su sekilde aktardi, “Ilk olarak Erzurum Askeri Cezaevine götürdüler. Orada yaklasik 4000 ülkücü ve solcu idik. Hem bize hem de solculara çok agir iskenceler edildi. Nasil bir durum oldugunu iskenceyi yapan ile iskenceye maruz kalan bilir. Akla hayale gelmeyen maddi ve manevi iskenceler gördük. Daha çok manevi iskenceler bizi yaraliyordu. Saatlerce megafondan çiglik, kahkaha ve sel sesleri veriliyordu. Filistin askilari ve cop kullanma sureti ile iskenceye maruz kaldik. Bu iskencelere maruz kalan arkadaslarimiz evlenemedi. Ulkücü ve solcu arkadaslarimiz aklini yitirdi. Mamak’taki günler de Erzurum’dan farksizdi. Daha çok sorgulamaya yönelikti. Iskencenin dozu hiç düsmüyordu. Haftada bir gece yarisi sorgulamaya alinirdik. Bunun sonucunda önümüze yazili metinler koyulurdu. Yalvariyorduk, bagiriyorduk, bizi askilardan indiriyorlardi. Biz bir iki dakika rahatladiktan sonra asla bizlere yönettikleri suçu kabul etmiyorduk ve iskence kaldigi yerden devam ediyordu. Yargilama 5,5 yildi ama bir gün bile hüküm giymedik ve beraat ettik. Ne yazik ki hüküm giyen az sayida arkadasimiz da Askeri yargida beraat eti” dedi.

GERÇEK ULKUCULER “HAYIR” DEMEZ

MHP’NIN ve Ulkü Ocaklari Genel Merkezi’nin ‘Hayir’ oyu verecegini açiklamasini degerlendiren tecrübeli siyasetçi, “Iki türlü ülkücü vardir. Birinci kesim bütün ülkücü hareketin ideolojik felsefesine inanmis, hayati boyunca da bunu uygulayan ve yasayandir. Ikinci kesim ise hiç etliye sütlüye dokunmayan, ülkücü ilkelerle bagdasmayan, TürkIslam felsefesini kabul etmeyen, her türlü melaneti yapip kendisine ‘ülkücü’ diyendir. Arada çok fark var. Birinci kesimde tanimladigimiz ülkücü camia bu referandumda mutlaka ‘Evet’ diyecektir. Bu referandum Ak Parti’yi oylama referandumu degildir. Bu referandum 12 Eylül cuntasinin yaptigi Anayasasina ‘EvetHayir’ oylamasidir. Akli selim ülkücü ve solcular bu referanduma ‘Evet’ demelidir. Bizi ilgilendiren 2 madde var. Birisi geçici 15.maddenin kaldirilmasi. Bu bir noktada 12 Eylül zulmüne ugramis insanlara iadei itibaridir. Ikincisi ise yillarca orduda namazini kilip orucunu tutan subaylarin irticai sebepler gösterilerek ordudan ihraç edilmelerinin önünün kesilmesidir. Bu ihraçlarin yargiya götürülebilecek olmasi bizim açimizdan çok önemli” dedi.

DERIN DEVLETIN USAGI OLMAYINCA HAIN DEDILER

MHP ve CHP genel merkezlerinin ‘Hayir’ oyu kullanacaklarini açiklamasina ragmen tabanda ‘Evet’ diyen kisilerin olacagini söyleyen Osman Aksu, “Evet diyen çok sayida solcu ve ülkücü olacaktir. Genel merkezde genel baskanlar açiklama yapiyor ama onlarin hiçbir sikintisi yok. Onlar hiçbir zorluk yasamadi. Cezaevlerinin badanalarini tirnaklariyla kaziyip kireci ölmemek için yiyen ülkücüler ve solcular asla ‘Hayir’ demez. Ankara’da 12 Eylül magduru ülkücüler zaten ortak açiklama yapti. Böyle yapinca ‘hain’ ilan edildiler. Biz o mücadeleleri yaparken kahramandik da simdi mi hain olduk? Onlarin ve derin devletin usakligini yapmadigimiz için mi hain olduk? Bizim vatanperverligimizi hiç kimse sorgulayamaz. 12 Eylül’den önce bu ülkede 3400 genç öldü. 12 Eylül hareketinden sonra da cezaevlerinde 49 idam, 570 de iskence sonucu ölüm oldu. Eger biz bu referandumda ‘Hayir’ dersek öbür dünyada bu insanlar bizden davaci olacaklardir. Onun için sagduyu sahibi bütün vatandaslarimizin ‘Evet’ oyu kullanmasini talep ediyoruz”

AK PARTI IKTIDARDAN GITSIN DE ULKE YANSIN!

REFERANDUM tahminini paylasan Osman Aksu, 12 Eylül’ün AK Parti ile hesaplasma günü olmadigini söyledi. Aksu, “Referandumdan yüzde 65 civarinda ‘Evet’ oyu çikacaktir. Bunun AK Parti oylamasi olmadigini halka iyi anlatmak lazim. Muhalefetteki iki genel baskan sürekli halka diyor ki ‘Degisecek Anayasa ile sizin maasiniz artiyor mu, isiniz olacak mi, mili gelir artacak mi?’ Dünyanin hiçbir Anayasasindan vatandasa is bulunacak, as bulunacak diye yazmaz. Muhalefetteki iki partinin genel baskani da ‘AK Parti iktidardan gitsin de ülke yansin’ politikasi içerisinde. Evet, ben de AK Parti’nin gitmesini istiyorum. Ama ben 2011 seçimlerinde sandikta hesaplasacagim. Anayasa oylamasi ile AK Parti ile degil, cunta rejimi ile hesaplasacagim. Türkiye’de birilerinin adini koymaya çekindigi, üstü kapali olarak adini degistirdigi bir konu var. Inançsiz bir Türkiye isteyenler ile bireysel inançlarin önünün açilmasini isteyen kesimlerin mücadelesi var” dedi.

BU DEGISIKLIK HEPIMIZIN HAYALIYDI

DARBEYI yasayan herkesin hayalinde bugün yapilmak istenen degisikligin gerçeklesmesi hayali oldugunu, 12 Eylül’ün bunun için firsat oldugunu söyleyen Baskan Aksu, “Mamak’tan çiktiktan sonra hayatimizda degisen bir sey olmadi ama yeri geldigi zaman içimizde burukluk oluyor. Çünkü o dönemin gençligi, ülkücü ve solcular çok dinamik ve kültürlüydü. Memleketin içerisinde bulundugu bütün problemleri, çikmazlari asmak isteyen bir gençlik vardi. O gençlik vesayet rejiminin statükocu bürokratik uygulamalarini asmak için verilen bir mücadele vardi. Bunu sonuçlandiramadigimiz için yüregimizi buruktu. Vatanimiza devletimize küsme-dik. Içimizde hep bir gün bu geçici 15.maddenin kaldirilmasi hayali vardi. Bütün ülkücüler de bu hayal vardir. Simdi önümüze bir firsat çikti, degerlendirmeliyiz” seklinde konustu