Meslekte yetisecek çirak bulunmayinca esinden meslegi devraldi. Yorgan ustasi Dilek Yalçin, meslegi yasatmak adina mücadele veriyor.

TARIHI Osmanli’dan öncesine dayanan, padisahlarin 52 gün 52 gece süren dügünlerinde bile sanatkârlari padisahlarin bas konugu olan yorgancilik teknoloji ile birlikte tarihe karisiyor. Unutulan ve kaybolmaya yüz tutmus meslekler arasinda olan yorgancilik, günümüz gençleri tarafindan da pek ilgi görmüyor. Meslekte çirak yetismedigi gibi isin ustalari kendilerinden sonra meslegi kime birakacaklari konusunda oldukça tedirgin. Meslegin yok olmamasini isteyen 47 yasindaki Dilek Yalçin ise yorganci olan esi Mehmet Yalçin’dan meslegi ögrenmeye karar vermis birisi. 5 yildir meslege giris yapan Yalçin, simdilerde ilçenin en iyi kadin yorgan ustasi olarak biliniyor.

GÖNLUM RAZI OLMADI

Türkler binlerce yila üç kitaya uzanan kültürleriyle birbirinden farkli, birbirinden güzel, çogu dünyaca pek bilinmeyen birçok el sanatinin mimari ve uygulayicisi oldular. Iste bu el sanatlarinin en köklülerinden biri de yorgancilik sanati olarak günümüze kadar geldi. Ancak bugün doganin tüm canliliginin; en çarpici renklerinin, çiçeklerinin, kuslarinin hayranlik uyandiran motiflere dönüserek odalara yansidigi bu sanat dali ve onu yasatan sanatkârlar da oldukça azalmis ve yok olma yolunda. Yorgancilik meslegi teknoloji karsisinda zor günler geçirirken, meslegin ustalari yetistirecek çirak bile bulamadiklarini belirtiyor. 47 yasindaki Dilek Yalçin ise meslegin yok olmamasi ve gelecek kusaklara aktarilmasi adina 40 yasindan sonra ögrenmeye karar verdi. Esi Mehmet Yalçin’in yaninda 5 yil önce meslege baslayan Yalçin, simdilerde ilçenin en iyi ustalari arasinda gösteriliyor. Esinin yardimiyla meslegi en ince ayrintisina kadar ögrendigini belirten Dilek Usta, meslegin teknoloji karsisinda yok olup gitmesine gönlünün razi olamayacagini, bundan ötürü basladigini söyledi.

ÇIN MALI SEKTEYE UGRATIYOR

Teknolojinin ilerlemesi, fabrikasyon yapimi yorganlarin tercih edilmesi ve çirak yetistirilememesi yüzünden bir zanaatin daha kaybolma tehlikesi ile karsi karsiya oldugunu belirten Dilek Yalçin, özellikle son yillarda Çin mali yorganlarin piyasaya çikmasi nedeniyle islerin sekteye ugradigini belirtiyor. El emegi göz nuru ürünlere deger verenlerin günden güne azaldigini ifade eden Yalçin, “Böyle giderse yorgancilik zanaati da yakinda yok olacak. Torbali kirsal bir kesim oldugu için bu meslek halen yasamini sürdürüyor. Meslege birini yetistireyim ögrensin diyoruz ancak gençler istemiyor. Daha rahat isler istiyorlar. Ancak ben çok memnunum. Iyi ki de ögrenmisim bu meslegi” dedi. Vedat GÖKÇAY