Milli Görüsçü H. Ali Öztürk iddiali açiklamalarda bulundu

12 Eylül darbesinin yapildigi yillarda Ulkücü hareketin içerisinde yer alan ve o dönemin sikintilarini en çok yasayanlar arasinda bulunan ilçenin taninmis isimlerinden Vefa Matbaasi’nin sahibi Hasan Ali Öztürk de 12 Eylül halkoylamasinda anayasa degisikligine evet oyu kullanacaklar arasinda bulunuyor. 1984 yilindan itibaren Refah ve Fazilet partilerinin ilçe baskanligi görevini yapan, son olarak 2004 seçiminde AK Parti Yazibasi Belediye Baskan adayi olan Hasan Ali Öztürk neden evet diyecegini ayrintisiyla anlatti. Oldukça ilginç tespitlerde bulunan Öztürk hayir cephesini de sert sözlerle elestirdi. Hükümetin anayasa degisikligi girisimini ‘Son 500 yilin en önemli olayi olarak nitelendiren’ Öztürk, degisikligin gerçeklesmesi durumunda Türkiye’nin vesayetten kurtulup her alanda atilim yapacagini söyledi. “Demokratlarin bu degisiklige hayir demesi zenci adamin kendisini sarisin diye tanitmasina benzer” diyen Öztürk’ün açiklamalari genis yanki uyandiracak.

PADISAHLIKTAN BU YANA HIÇ SIVIL ANAYASAMIZ OLMADI

TURKIYE’NIN önüne 12 Eylül’de büyük bir firsat sunulacagini söyleyen Hasan Ali Öztürk neden evet oyu kulla-nacagini su sözlerle anlatti: “Ben Anayasanin tümünün degismesinden yanayim. Bir kisminin degismesi bile güzel bir olay oldugu için evet oyu kullanacagim. Yillarca bizi vesayet altina almislar. Osmanlidan bu yana milletin hiç anayasasi olmadi. Eskiden Padisah Mesrutiyeti çikarir, ‘Ey tebam size su su haklari verdim’ der uygulamaya geçirirdi. Cumhuriyetten sonra da cuntacilar ‘su kadar hakkin var, bu kadar özgürsün’ deyip bizi kisitladilar. Anayasa vatandasin devlet ile sözlesmesidir oysa. Milletin anayasasi TBMM’de olusturulur. Mevcut anayasa zaten defalarca degistirildi. Simdi de ayni sey yapilacak. Milletin menfaatine degisiklikler yapilacak. Iste bu noktada ben neden birilerinin halkin anayasasinin olusmasina karsi çiktigini anlamiyorum” dedi.

ÖZGURLUGUN NE DEMEK OLDUGUNU BILMIYORUZ

ANAYASA degisikligine hayir oyu kullanacagini açiklayan demokratlara bir türlü anlam veremedigini söyleyen H. Ali Öztürk, bu anayasaya kar-si çikmanin demokratligin ruhuna aykiri oldugunu belirtti. Öztürk, “Anayasa degisikligine hayir diyen demokrat olamaz. Bu durum zenci ada-min kendisini sarisin diye tanitmasina benzer. Bizim insa-nimizin ayirt edemedigi bir durum var. Anayasa oylamasi bir seçim degildir. Bir partiye degil, anayasaya oy verecegiz. Sivil bir anayasa için sandik basina gidecegiz. Birilerinin verdigi ile yetinmeyecegiz. Osmanli’da padisahin, Cum-huriyet’te devletin tebasi olduk. Biz su an vatandas bile degiliz. Ancak sivil bir ana-yasada vatandas oluruz. Cum-huriyeti kuran irade ve ondan sonraki tüm anayasalarin hiçbirinde vatandas söz sahibi olmadi. Hep darbe anayasasi ile yönetildik. Özgürlügün ne demek oldugunu bile bilmiyo-ruz. Bundan 15 yil önce avokadoyu, ananasi bilmiyorduk degil mi? Ayni bunun gibi bir sey simdi de özgürlügün ne demek oldugunu bilmiyoruz.”

ANAYASANIN KAYISI ILE NE ALAKASI VAR?

MUHALEFETIN anayasa degisikligine karsi çikarken kullandigi söylemleri çok anlamsiz buldugunu belirten Öz-türk, “Anayasa degisikligi kayisiya, zeytine, findiga çözüm olacak mi diyorlar. Yahu hangi anayasa degisikliginin peynir ile zeytin ile alakasi olur. Anayasa insana özgürlük ve-rir. Özgürlügün ne demek oldugunu bilmedigimiz için kayisidan, findiktan söz ediyoruz. Özgürlügü tatmamisiz çünkü. Millet bugüne kadar hiç anayasa yapmamis ki ne gibi bir beklentisi olmasi gerektigini bilsin. Bundan önce tüm anayasalar üst zümrede 200-300 kisinin biraraya gelip tamamen kendi kafa yapilari çerçevesinde karar vermesi ile olusturulmus. Çok yazik. Bugüne kadar sivil anayasayi konusmamisiz bile.  Çünkü milletin önünün açilmasini istememisler” dedi.

TORBALI’DAKI HAKIMIN OY KULLANMASINI ISTEMEZLER

ANAYASA degisikligini son 500 yilin en önemli olayi olarak nitelendiren Öztürk, muhalif isimlerin HSYK’nin yapisinin degisecek olmasi ile ilgili elestirilerini de degerlendirdi. Öztürk, “Çok açik ve net söylüyorum. Bu anayasa degisikligi son 500 yilin en önemli olayidir. Eger degisiklik saglanirsa zannedildiginden fazla sonuçlari olacak. Kanunlarla içi gelistirildiginde birçok seyin çerçevesi genisletilecek. Bunu anayasa degisikligine karsi çikanlar da çok iyi biliyor. Darbeciler, vesayetçiler de nelerin degiseceginin farkinda. Karsi cephedeler çünkü ellerinden imtiyazlari gidiyor. Örnek olarak söylüyorum ‘HSYK’nin yapisi degisince yargi AK Parti’nin eline geçecek’ diyorlar. Böyle bir seyin söz konusu olmadigini kendileri de biliyor. Anayasa degisince Torbali’daki hakim bile gidip oy kullanacak. Bunu istemiyorlar çünkü kalabalik olursa, söz hakki fazla olursa hükmedemeyecekler, tehdit edemeyecekler, kontrol altina alamayacaklar. Polit büro zihniyeti iste. Milletin oyunu istemiyorlar” diye konustu.

BIZI BIRBIRIMIZE KIRDIRDILAR

12 Eylül darbesi döneminde Ulkücü hareketin içerisinde oldugunu, çekilen sikintilara sahit olan bir isim olarak simdi sivil bir anayasaya evet diyecek olmanin mutlulugunu yasadigini kaydeden Öztürk, sunlari söyledi: “12 Eylül döneminde Ulkücü hareketin içerisindeydik. Bize Istiklal Marsi okutuyorlar. Enternasyonal Marsi okutsalar mantik-larini anlayacagiz ama tuhaf tuhaf isler yapiliyordu. Darbe yapanlar sagci solcu ayirmadi. Her gün bombalar patliyordu, kavga vardi, silahlar konusuyordu ama 13 Eylül sabahi ortalik bir anda yatisti. Ne degisti peki? Tek kelime ile bizi birbirimize kirdirdilar. Bizi her seyi istemeye muhtaç duruma düsürdüler. Bize her seyi vermeye muktedir devlet bizden her seyi almaya muktedir hale geldi. Böyle devletçilik istemiyoruz. Anayasa bunun için sivillesmeli. Devletin her seyin üstünde degil. Anayasa devlet ile sözlesmedir. Ise girerken bir sözlesme yapiyoruz ama yöneticiler devletle sözlesme yapamiyoruz. Bu ancak sivil bir anayasa ile mümkün olur. Mevcut anayasada bir takim haklar madde madde verilmis fakat sonu ‘Ama’ ile bitiyor. Ama ile biten bir anayasa olmaz. 12 Eylül’de çok sikintilar çektik. O dönemin en büyük hasari gençligin bitirilmesidir. Genç-ligi sindirdiler. Uretmeyen, sadece tüketen bir gençlik var. Kimi küpe takiyor, kimisi göbegini deldiriyor. Biz 14-15 yaslarindayken dis Türkleri biliyorduk, memleket meselelerini tartisiyorduk” dedi.

SIZ IKTIDAR OLUNCA ÖZGURLUKLERI KALDIRACAK MISINIZ?

REFERANDUM ile ilgili tahminlerini de paylasan Öztürk, “Yüzde 55’in üzerinde evet oyu çikar. Torbali’da ise yüzde 40-45’in üzerinde evet oyu çikmasi ise büyük bir basari olur. Evet cephesi ülke genelinde çalismiyor. Siyasetin ne oldugunu bilmiyorlar. Halk ile iliskileri çok zayif. Yaptiklari icraatlari bile anlatamiyorlar. Sadece iki örnek versem yeterli. Bu hükümet 18 yasina kadar olan tüm kisileri sosyal güvence altina ali-yor. Bunu bile anlatamadilar insanlara. Bu ülkede bu bir devrimdir. Yapilacak anayasa degisikligi ile sakatlara, özürlülere imtiyaz saglanacak. Bu-nu hayir cephesi sadaka olarak görüyor. Kömür yardimini rüsvet olarak görüyor. Yahu kömür yardimi her yil temmuz ayinda yapilir zaten.  Ha-ni sizin sosyal devlet anlayisiniz? Hayircilara sormak isti-yorum. ‘Acaba siz iktidar olunca yeni bir anayasa düsünmüyor musunuz? Sizin sivil anayasa hayaliniz yok mu? Siz iktidara gelince sakatlara, özürlülere saglanan imtiyazi iptal mi edeceksiniz?”dedi.

MENDERES’IN VUCUDUNDA SIGARA SÖNDURDULER

TURKIYE’NIN darbeci zihniyetten çok çektigini, yakin tarihin aci olaylarla dolu oldugunu ifade eden Öztürk, “Hukuk adina Adnan Menderes’i astilar ondan sonra yine hukuk adina gidip rahmetlinin ailesinden ipin parasini istediler. Bu mudur hukuk Allah askina? Menderes’i kim asti diye sorsaniz bir Allah’in kulu çikip da ‘ben astim’ demez. Ama asildi iste. Astilar ve sonra ölüp ölmedigini kontrol etmek için vücudunda sigara söndürdüler. Bunu yapan darbeci anlayisti. Dolayisiyla ben bu darbeci anlayisin anayasasini istemiyorum. Bir kisminin bile degisecek olmasi beni heyecanlandiriyor” dedi.