Büyük Torbalı

DOSTLUKTA SAMİMİYSEK

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
DOSTLUKTA SAMİMİYSEK
Nevzat KARATAŞ( n.karatas@buyuktorbali.com )
272 Görüntüleme
26 Şubat 2016 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

 

Geçen haftalarda ki sohbetlerimizde tövbe kapısının, aklı başında olmak şartıyla ölünceye kadar açık olduğunu yazdık. İşlenen günah ne kadar büyük, ne kadar çok olursa olsun tövbeye engel olmadığını vurguladık. Rabbimiz dilerse affetmeyeceği günah yoktur diye bitirdik.

Ancak bazı dostlar, bu işin bu kadar kolay olmadığını, günah işleyen kimsenin zerre miktarı dahi olsa karşılığını göreceğini, haklı olarak hatırlattılar. El hak doğrudur.

Bizim anlatmaya çalıştığımız konu, cezanın karşılığını görmemek değil, işlediği günahtan pişman olup, rabbimizden affedilmeyi istemenin yasaklanmadığıdır. Yoksa Allah korusun top yekûn cehennemi boylarız. Ayrıca günahın büyük olduğunu düşünüp rabbimizin bunu affedemeyeceğini de düşünmek rabbimiz hakkında iftira olur. Çünkü onun “Her şeye gücü yeter” ve o “Merhametlilerin en merhametlisidir.

Yine sohbetimizin özü, bir hatasından dolayı Müslüman kardeşimizin hakkında konuşmamak gerektiğini vurgulamıştık. Bir dostumuzu, her hangi bir günahı işlerken görürsek yapacağımız davranışın şeklinin onun günahını yaymak olmadığını hatırlatmaktır.

 

KUSUR ARAŞTIRMAYIN

Bakınız, rabbimiz yüce kitabında bu konuya nasıl açıklık getiriyor, “Ey iman edenler zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bazısı günahtır. Kusur da araştırmayın. Bazınız bazınızın arkasından gıybette yapmasın. Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemeyi sever mi? Bakın tiksindiniz değil mi? O halde Alllah’tan korkun; Çünkü Allah tövbeleri çok kabul edendir.”

 

Toplum hayatımızda mutluluk ve huzur istiyorsak, toplumu meydana getiren fertlerin huzurunu bozmamak gerekir. Siz başkası hakkındaki günahları ortaya dökerseniz, onlarda sizlerin günahlarını ortaya dökerler. İnsanlar arasında sevgi saygı bağları kopar. Böyle bir toplumda suçlu aramak ise aynaya bakmamak demektir.

Peki, günah işleyenin günahını görmemek, onu günah işlemeye teşvik etmek değil midir? Evet, onu günah işleye teşviktir. Peki, çare nedir?

DOĞRU VE GÜZEL OLAN

Her şeyin en güzelini ve doğrusunu bizlere öğreten dinimiz, bu konuda da en adaletli olanı öğretiyor. Allah rasulü “Siz, bir kardeşinizin, bir yanlışını gördüğünüz zaman, bir günahı işlerken gördüğünüz zaman, gidiniz onu kolundan tutunuz ve o günah davranıştan uzaklaştırınız.”

Şayet elinizle düzeltmeye gücünüz yetmezse, o kardeşinizin yaptığı davranışın yanlış olduğunu kendisine uygun bir şekilde anlatınız. Şayet konuşma hususunda da çaresiz kalırsanız, kalbinizle o kardeşinizin yaptığı o davranışa karşı kin besleyiniz. Fakat İlk iki şıkkı yapmayıp sadece kalbiyle buğzetmek imanın zayıf olduğunu gösterir.

Bunun dördüncü bir yolu yok. “Çıkın arkasından konuşun” demiyor. Dikkat edilirse Allah rasulünün tavsiyeleri tutulursa o kardeşimizin yanlışı terk etme ihtimali vardır. Dedikodusu yapılırsa hatasından dönmesi söz konusu olmayacağı gibi kul hakkına girmiş oluruz.  Yani katmerli zarara uğrarız.

Bir başka seçenek daha var ki, O da şayet hiçbir şey yapamıyorsak O dostumuzun arkasından rabbimize dua edip onu hatalarından uzaklaştırmasını isteyebiliriz.

Rabbim kendi günahlarını düşünmekle meşgul olup başkasının günahlarını göremeyen kullarından eylesin. Hayırlı cumalar.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web