Amerika, Avrupa kitasi ve Japonya’yi dolasan, buradaki farkli mimari yapilari inceleme firsati yakalayan Mimar Cem Çakar, yarin ilçedeki bürosunu açiyor

TORBALI’YA ilk tibbi tahlil laboratuvarini açan Hüseyin Çakar’in Almanya’da yasayan oglu Cem Çakar, mimarlik bürosu ile ilçeye kesin dönüs yapti. TLabor Mimarlik bürosu açan 30 yasindaki Cem Çakar, herkesin zevkine uygun yapilar insa etmeyi planladiklarini söyledi. Amerika, Avrupa kitasi ve Japonya’yi dolasan, buradaki farkli mimari yapilari inceleme firsati yakalayan Çakar, edindigi bu deneyimlerle ilçede ortama uygun mimariler sunmayi planliyor. Farkli konseptlerde yapilar tasarlayarak, ilçenin gelisimine katki sunmak istediklerini belirten Cem Çakar: “Hedefim Torbali’yi degistirmek degil, gelistirmek” dedi. Hükümet Caddesi üzerinde bulunan Cem Çakar Mimarlik, yarin saat 17.00’da gerçeklestirilecek olan açilis töreni ile kapilarini açacak.
ILÇEYE UYGUN FARKLI TASARIMLAR

ALMANYA’DA Bergische Universitaet Wuppertal’da dil ve mimarlik egitimi alan Cem Çakar, 9 yil boyunca burada kaldi. Almanya’daki farkli mimarlik bürolarinda çalisan Çakar, ayni zamanda da Amerika ve Avrupa kitalarindaki tüm ülkeleri, Japonya’yi gezdi. Universitenin destegiyle gezdigi ülkelerdeki farkli mimarileri de inceleyen Çakar, 9 yil aradan sonra ülkeye kesin dönüs yapti. Dogup büyüdügü Torbali’ya hizmet vermek ve burasinin gelisimine katki sunmak için, ilçede mimarlik bürosu açtigini ifade eden Çakar: “Genel tasarim üzerine aldigim egitimi Torbali için kullanacagim. Bence mimarlik, bilgisini toparlayip sadelestirdikten sonra ortam sartlarina uygun tasarimlar sunmasi gereken bir meslek dalidir. Bizim görevimiz de Torbali’ya uygun binalar tasarlamak” diye konustu.

BINALAR TEK DUZE
AVRUPA’DA 9 yil boyunca yasamis biri olarak Türkiye’nin yildizinin parladigini dile getiren genç mimar: “Türkiye hizli bir sekilde gelisiyor ve bunu bütün dünya izliyor. Gelisen Türkiye’nin de yildizi olan, sosyoekonomik ve sanayisi açidan en iç açici bölge olan Izmir’de de Torbali büyüyor. Izmir’in en çok gelisen ilçesi. Bu nedenle yogun bir göç mevcut. Firmalar da, ilçeye gelen insanlara karsilik verebilmek için tek düze yapilar insa ediyor. Bu durum ilçenin kontrolsüz betonlasmasina neden oluyor. Ama herkes 150 metrekarelik evde yasamak istemez. Kimisi 40 metrekarelik evde tek basina yasamak ister, digeri ise genis bir alanda. Yapilan binalar birbirlerinin aynisi. Insanlar mimarlarin dayattigi projelere göre yasamamali aksine; mimarlar insanlarin yasam tarzlarina uygun projeler üretmeli.” seklinde sözlerini noktaladi.