Büyük Torbalı

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ (BİR KİTAP)

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ (BİR KİTAP)
Atiye Tumuklu( atiyetumuklu@buyuktorbali.com )
339 Görüntüleme
24 Şubat 2016 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

 

Kitap: Adalet Ağaoğlu’nun ilk baskısı 1976’da yapılan ikinci romanıdır.

12 Eylül Darbesi’nden sonra yeni baskısındayken “Türk Silahlı Kuvvetleri’ni gözden düşürdüğü” gerekçesiyle toplatılmış; iki yıl süren yargılama süreci sonunda kitap aklanmış yazarı serbest bırakılmıştır.

Adını roman kahramanı Bayram’a sevgilisi Kezban’ın hediye ettiği plakta yer alan bir şarkıdan alır. Cehalet, ihanet, zenginlik tutkusu, yalnızlık, ezilmişlik, sevgi temaları işlenir.  Dil akıcı ve anlaşılır olup günlük konuşma diliyle her şey olduğu gibi anlatılmıştır. İlginç benzetmelerle renklendirilmiş betimlemeler kitapta sıklıkla yer almaktadır.

Roman kahramanının Bayram’ın 7 saatlik zaman diliminde yaşadıklarıyla beraber insanların yabancılaşması ve içe yolculuğu anlatılır. Aynı zamanda 12 Mart Darbesi sonrası Türkiye’sinden canlı resimler de sunulur. Türk edebiyatının ilk yol romanıdır.

Sarı Mersedes adıyla Tunç Okan tarafından sinemaya aktarılıp Bayram’ı İlyas Salman canlandırmıştır.

Konusu: Roman kahramanı Bayram, Münih’te BMW fabrikasında, montaj hattında çalışan bir işçidir. Üç yılık çalışmanın sonunda biriktirdiği para ile bal rengi bir Mercedes araba alır. “Balkız” dediği otomobili ile 1975 yılının bir yaz günü memleketine Eskişehir’in Ballıhisar Köyü’nde doğru yola çıkar. Kapıkule’den Türkiye’ye girer Yolculuk boyunca da sık aralıkla geçmişini anımsar

Eskişehir’in Ballıhisar Köyü’nde büyüyen Bayram, öksüzdür. Onu amcası yetiştirmiştir. Yokluk ve sefalet içinde geçen çocukluğu sırasında hep hor görülmüştür. O yıllarda köye Ford marka bir otomobille gelen Adalet Partisi yöneticisine köylülerin gösterdiği abartılı saygıdan çok etkilenir. Bayram, saygı görmek için lüks otomobil sahibi olmak gerektiğine inanır. Zamanla otomobile sahip olmak isteği tutku halini alır.  Bu amacına ulaşmak için köyden kaçar. Bu kaçışla amcasına olan vefa borcunu ve köyündeki Kezban’ın aşkını hiçe saymıştır. Bayram, köyünden ayrıldıktan sonra Polatlı ve Ankara’da çeşitli işlerde çalışmış; ardından Almanya’ya işçi olmak için başvurmuş ve arkadaşı İbrahim’e ihanet ederek Almanya’ya gidiş için onun sırasını kapmıştır.

Üç yıl sonra rüyalarındaki otomobille memleketine dönerken kendine güveni büyüktür. Bir an önce köyüne ulaşıp arabasıyla hava atmak için sabırsızlanır. Sahip olduğu otomobil nedeniyle herkesten ilgi, saygı, kıskançlık görmeyi beklemektedir. Sınırda gümrük görevlileri ona sıradan insan davranışı gösterince hayal kırıklığına uğrar.

Üzerinde “Güldenhouse” yazılı bir kamyonetin tacizi canını sıkar. Sınır geçince polise şikâyette bulunur. Yabancı Almanya’da yaşadıklarını bu kamyonet şoförüne yaşatmak ister. Başaramaz. Tersine, kendisi ceza ödemek zorunda kalır. Üstüne Mercedes’inin yıldızı çalınır. Stop lambasının camının düşer. Bu içinde derin yaralar açılmasına neden olur.

Bayram, Balkız’ına gereksiz yük olmasın diye kimseye armağan getirmemiş; Almanya’da yakınlaştığı Solmaz adlı kadını dahi arabasına almayı reddetmiştir. Münih’ten arkadaşı olan ve yolda karşılaştığı Veli, kendisinin aşırı yüklü aracından bir televizyonu almasını rica ettiğinde bu ricayı da reddeder. Gençliğinde, askerlik günlerinde vicdanını yitirmiştir. Diyarbakır- Siirt Sıkıyönetim Komutanlığı’nda cip şoförlüğü yaptığı yıllarda siyasilere yapılan baskılara tanık olmuş kendisin de keyfî olarak kimilerine vuruşu aklından çıkmaz. Bu arada Veli’nin arabasını yolda savrulmuş gördüğü halde durup yardım etmez.

Karayolunda hızla ilerlerken “Fikrimin İnce Gülü” şarkısını dinleyip durmaktadır. Bu, yıllar önce Kezban’ın ona hediye ettiği plaktaki şarkıdır. Ümit verdiği Kezban uzun zaman onu beklemiş, ardından Ankara’ya gelip ağabeyinin yanında yaşamaya evlere temizliğe giderken Bayram’ı görmeye devam etmiştir. Ama Bayram, ona bir çay veya simit bile ısmarlamamıştır. Çünkü kendisini Mercedes hayalinden uzaklaştıracak tek bir kuruş dahi harcamak istemez. Kezban’ı yüzüstü bırakıp Almanya’ya gittikten sonra onun Beyşehirli bir balıkçı ile evlenmek üzere olduğu Bayram’ın kulağına gelir ama köye vardığında arabasını gören kızın kendisine tekrar vurulacağına inanmaktadır. Ölüm döşeğinde olduğunu duyduğu amcası ise onunla gururlanacak ve kendisini affedecektir. İbrahim’i ise kuzu çevirme yemeğe götürerek kendini affettirecektir.

İyi giyimi ve lüks otomobili ile güzel kadınları tavlayabileceğini sanan Bayram; Bursa’ya giderken Yalova feribotunda tanıştığı kadını arabasına davet eder. Daha yanındaki koltuğa oturur oturmaz saldırır. Kadının çığlıklarıyla feribotta rezil olur. Bursa yolunda aksilikler peşini bırakmaz. Arabasının susturucusu patlar. Sıçrayan bir taşla ön camı kırılır. Taş sıçratan kamyonun şoförü ile kavga edip yaralanır. Köy halkını büyüleyecek görüntüden iyice uzaklaşmıştır.

Sivrihisar’a çok yaklaşmışken kaza geçirir. Aracının ön tamponu göçer. Köyünün girişinde karşılaştığı genç çobandan İbrahim, ihaneti öğrendiğini ve herkese anlattığını, Kezban Beyşehirli balıkçıyla evlendiğini ve amcasın öldüğünü öğrenir. Köyde onu seven ve bekleyen hiç kimse yoktur. Hurda haline dönmüş aracıyla bir Dörtyol ağzında kendini ispatlayamamış olmanın ezikliği içine nereye gideceğini bilemez durumda kalır…

Kısaca iki farklı toplum yaşantısı arasında uyum sağlayamamış ve sıkışıp kalmış insanların sistemin çarkı içinde nasıl kaybolduklarını ve hayal kırıklıklarını anlatan güzel ve acıklı romanı seveceksiniz. İlk fırsatta okumakla kalmayıp kitaplığınıza koyacaksınız

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web