ANAYASA Mahkemesi, CHP’nin A-nayasa degisikliginin iptali basvuru-sunu kabul etti. Paket 5 Temmuz’da sekil yönünden incelenecek. Anayasa Mahkemesi, 5982 sayili Türkiye Cumhuriyeti Anayasasinin Bazi Mad-delerinde Degisiklik Yapilmasi Hak-kinda Kanuna iliskin iptal davasinda, dosyada eksiklik bulunmadigina karar vererek, ‘isin sekil yönünden incelen-mesine’ karar verdi. Anayasa Mahke-mesi, daha sonra belirlenecek bir ta-rihte davayi sekil yönünden inceleye-cek. Gündemi bir anda degistiren bu gelismeyi 38 yillik avukat ve ayni za-manda ilçenin bir dönemine damgasi-ni vurmus eski siyasetçilerden Yasar Demir’i degerlendirdik. Anayasa mah-kemesinin CHP’nin iptal basvurusunu kabul etmesine sasirmadigini söyle-yen Yasar Demir, Anayasa degisikli-ginin 12 Eylül’de referanduma git-mesi durumunda kesinlikle ‘Evet’ oyu çikmayacagi görüsünde. “AKP her gün biraz daha kan kaybe-diyor. Vatandas hiçbir mantikli açiklamasi olma-yan söz konusu degisikligi ‘Hayir’ oyu kullanarak AKP’nin olumsuz girisim-lerinin önünü kesecektir” dedi.

HALK ANAYASA DEGISIKLIGINI ONAYLAMAZ

ANAYASA degisikliginin gerçek-lesecegine inanmadigini, Türk hal-kinin gereken karsi durusu sergiley-ecegini söyleyen avukat Demir, degi-siklige neden karsi çiktigini su sözler-le açikladi: “Universite sinavlarinda hukuk tahsilini tercih edip Hukuk Fa-kültesini kazanan ve Anayasa Huku-ku’nun genel prensiplerini okuyan bir ögrenciye birinci sinifta ögretim üye-leri tarafindan ilk ögretilen genel prensip ‘kuvvetler ayriligi prensibi’ dir. Bunun anlami ise demokrasilerde yasama, yürütme ve yarginin birbirin-den tamamen bagimsiz olmasi ve ba-gimsiz olarak birbirlerinden ayri ça-lismalaridir. Anayasamizin 2.madde-sinde tanimi yapilan Cumhuriyet’in niteliklerinde; Türkiye Cumhuriye-ti’nin toplumun huzuru, milli dayanis-ma ve adalet anlayisi içinde insan haklarina saygili, Atatürk Milliyetçili-gi’ne bagli, baslangiçta belirtilen te-mel ilkelere dayanan, demokratik, la-ik ve sosyal bir hukuk  devleti oldugu belirtilmistir. Tanim; amaçladigimiz, özledigimiz devleti; ‘devletin nitelik-lerini’ anlatmaktadir. Ancak Anaya-sa’da böyle yazildigi halde toplum olarak bu güzelligin içinde degiliz. Gerçek bir hukuk devleti olabilseydik bugün yasadigimiz, içine düstügümüz olumsuzluklarin, ayriliklarin çogunu yasamazdik” dedi.

YARGI DEVLETIN, ANAYASANIN VE INSAN ONURUNUN KORUYUCUSUDUR

ANAYASA degisikligi ça-lismalari ile yarginin sindi-rilmeye çalisildigini söyle-yen Demir, “Türkiye’de yar-gi bagimsizligini daha da güçlendirme yönünde önce-likli ve zorunlu yapilmasi gereken köklü reformlara gereksinim var iken siyasal iktidarin yargiyi tam bir kusatma alti-na almak, memur kurum yaratmak is-temesi demokrasi tarihimiz ve huku-kun üstünlügü ilkesi açisindan kaygi verici duruma gelmistir. Katilimci ve çogulcu bir süreç içinde gelismeyen, temel bir uzlasmaya dayanmayan ve milli iradeyi yansitmayan bir Anayasa degisikliginin bir bütün olarak halko-yuna sunulmasinin özünde yöntem olarak 12 Eylül Anayasasi’nin hazir-lanma ve kabul süreci felsefesinden hiçbir farki bulunmamaktadir. Anaya-sa ve devlet sistemimizin ana unsurla-rindan olan kuvvetler ayriligi ilkesi ve onun üç ayagindan biri olan yarginin yürütme tarafindan ele geçirilmesi önce kuvvetler ayriligi ve buna bagli olarak Hukuk devletinin çatisinin çökmesi anlamina gelmektedir. Yasa-lar duygular ve arzulara göre hazirla-namaz, ülkenin somut gerçeklerine, ülkenin özgün yapisina göre hazirlan-masi gerekir. Yargi erki devletin, Ana-yasanin ve insan onurunun koruyucu-sudur. Bir ülkede adalet olmazsa ora-da özgürlük yok demektir. Hukukun her zaman ve herkese lazim olacagi gerçegi göz ardi edilmektedir. Esas yanlislik burada toplanmaktadir. Yargitay, Danistay ve yerel mahkeme-ler haricinde kalan diger kurumlardan üye seçiminden kesinlikle kaçinilma-lidir. Adalet Bakani ve Müstesari ku-ruldan çikarilmali, siyasallasma ön-lenmeli ve yüksek yargi sindirilmeye çalisilmamalidir” dedi.

HUKUK DEVLETINE AYKIRI

YARGI mensuplarinin meslekleri ve ülke meseleleri ile ilgili görüs bildir-mesinin hiçbir olumsuz yönü olmadi-gini savunan Demir, “Devletin nite-likleri, hukukun üstünlügü, yarginin bagimsizligi, güçler ayriligi ilkesinin uygulanip uygulanmadigi gibi konu-larda yasama ve yürütmenin ne kadar söz hakki varsa yarginin yetkisi ve so-rumlulugu da en az bu iki kurum ka-dardir. Bu konularda konusmak, du-yulan rahatsizliklari dile getirmek, yürütmenin ve yasamanin hata yapti-gini söylemek siyasete soyunmak degil; görevi yerine getirmektir. Eger bir yargi mensubu bu degerlere yöne-lik bir tehlikenin yaklastigini gördügü halde konusmazsa asil o zaman meslegine ve ülkesine ihanet etmis olur, dolayisiyla iktidarin Hakimler ve Savcilar Yüksek Kurulu’yla Anayasa Mahkemesi’nin yapisini degistirmeye hazirlandigi su günlerde yüksek Yargi kurumlarinin baskanlari ve yetkili ku-rullarinin görüs açiklamasi ve fikirle-rini söylemesi asla siyaset yapmak olarak nitelendirilemez. Iktidarin A-nayasamiz’da yargi ile ilgili degisik-likler yapmasi Hukuk devletinin ilke-lerine aykirilik teskil etmekte” dedi.

UFUKTA CHP-MHP KOALISYONU GÖRUYORUM

TORBALI’NIN en köklü ailelerinden Demir aile-sinin mensubu olan avukat Yasar Demir, Ertug-rul Mahallesi’nin kurucusu ve ilk muhtari Hüseyin Demir’in torunu. 1972 yilinda Istanbul Universitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Yasar Demir ayni zamanda tecrübeli bir siyasetçi. Demir, 1972 yilinda üye olarak gittigi CHP’de, ikinci baskanlik, 3 dönem Belediye Meclis Uyeligi görevlerinde bu-lundu. Torbali’da ADD kurucu baskanligi göre-vini üstlenen Demir, avukatlik meslegini sürdü-rüyor ama siyasetteki görevi ise sadece CHP Ertugrul Mahallesi delegeligi. 2008 yilindaki CHP Ilçe Kongresi’nde eski genel baskan deniz Baykal’a yönelik elestirileri ile uzun süre ilçede gündem olan Demiri CHP’nin simdiki duru-munda oldukça memnun. “Kiliçdaroglu küs-künleri partide bulusturdu. Her gün yeni bir katilim haberi aliyoruz” diyen tecrübeli avukat AKP’nin bir daha iktidara gelemeyecegini savunuyor. “Ufukta CHP-MHP koalisyonu görüyorum” diyen Demir, Türkiye’nin içinde bulundugu durum ile ilgili “Türkiye Cumhu-riyeti en kritik günlerini geçiriyor. AK P iktidari ülkeye tam manasi ile rejim sorunu yasatiyor. Yoksulluk, issizlik had safhada” dedi.