Torbalili tarim üreticileri, domates mildiyösü hakkinda bilgilendirildi. Ege Universitesi Arastirma Görevlisi Sinan Yigit, Torbali’ya erken uyari sistemi kurulmasi gerektigini söyledi. Yigit önemli uyarilardan bulundu

HASANOGULLARI Tarim Market ile Omega Tarim tarafindan Metropolis Otel’de çiftçilere yönelik bilgilendirme toplantisi düzenlendi. Kahvalti esliginde gerçeklestirilen toplantiya firma yetkilileri ile 50’ye yakin üretici katilirken, Ege Universitesi Ziraat Fakültesi’nde Arastirma Görevlisi Sinan Yigit de ‘domates mildiyösü’ üzerine sunum yapti. Ayni zamanda üzüm üreticisi de olan Yigit, domates mildiyösünün son dönemlerin en önemli hastaliklarindan biri haline geldigini belirterek Ilçe Tarim Müdürlüklerinden erken uyari sistemi kurulmasini istedi.

DOMATESTE DUNYA UÇUNCUSUYUZ

TOPLANTIDA mildiyönün ne oldugundan nasil ilerledigine ve korunma yöntemlerine kadar ayrintili bir sunum yapan Yigit, konusmasini slayt gösterisiyle de bütünlestirdi. Domatesin iklim olarak Ege’de çok verimli üretildigini belirten Yigit, “Bu alanda ilçede sanayilesmenin de arttigini görüyoruz. Domateste miktari ve kalitesi açisindan dünyada üçüncü siradayiz” dedi. Istatistiklere bakildiginda son 5 yilda Torbali’da domates üretiminin iki kat arttigini ifade eden Yigit, bu nedenle son iki yildir ilçede denetimlerin de arttigini kaydetti.

KAHVERENGI LEKELERE DIKKAT

IKLIM kosullarina bagli olarak yagislarin artmasiyla mildiyö için uygun zeminin hazirlandigini ifade eden Yigit, patates tariminin baslamasiyla dikim alanlarinin attigini, dikim alanlarinin fazlalasmasiyla da hastalik için zemin hazirlandigini söyledi. 1840’li yillarda bilinmeyen bir hastalik çiktigini bu nedenle kitlik yasandigini da örnekleriyle açiklayan Yigit, domates mildiyösü olarak tanimlanan hastalik ile ilgili üreticilere detayli bilgi verdi. Domates mildiyösü yani geç yaniklik hastaliginin patates ve domates bitkilerinde görüldügünü anlatan Yigit, “Domates yapraklarinda 35 mm çapinda kahverengi lekeler, altinda da beyaz kül görüntüsü varsa hastalik baslamis demektir. Bu hastaligin A1 ve A2 olmak üzere iki tipi var. Tehlikeli olani A2 ve ülkemizde de görülme sikligi çok fazla. A2 irklari, dayanikli domatesleri de hastalandiracak yapiya sahip” seklinde konustu.

GUNES KALITEYI DUSURUYOR

MILDIYÖNUN 4-26 derecelerde varligini sürdürdügünü belirten Yigit, rüzgar, yagmur ve insanlarin etkisiyle hastaligin yayildigini kaydetti. Yapragin soluk yesilden koyu kahverengiye dönen lekelerle kendini göstermeye basladigini açiklayan Sinan Yigit, yapragin arkasindaki beyaz pamuksu yapinin da hastaligin hala devam ettiginin bir göstergesi oldugunu sözlerine ekledi. Mildiyölü yapraklarin kivrilip kurudugunu ve sonunda döküldügünü belirten Yigit, “Hastalik yaprak ve gövdeden sonra meyveye ulasiyor. Yapraklar döküldügünden meyveler ortaya çikinca günese maruz kaliyor. Bu da meyvenin kalitesini düsürüyor” seklinde konustu. Mildiyönün olusmamasi için ilk etapta dayanikli domateslerin kullanilmasi gerektigini ifade eden Yigit, fidelerin de siklikla kontrol edilmesi, yeterli ve dengeli gübreleme yapilmasi gerektigini söyledi.

EN KRITIK NOKTA

AZOTLU gübre kullaniminin bitkiyi hassaslastirdigini, buna ragmen ülkemizde çok sayida üreticinin bu gübrelemeyi yaptigini belirten Yigit, “Miktarinin dengelemek kaydiyla azotlu gübre faydali olabilir. Ama mildiyöye karsi korunmak için potasyum silikatli gübre kullanilmali” dedi. Hastaliklarin erken uyari sistemi ile takip edilmesi gerektigini anlatan Yigit, “Isin en kritik noktasi bu ama bölgede maalesef kullanilmiyor. Il ya da ilçe tarim müdürlüklerinden erken uyari sistemi kurulmasi için talepte bulunmaliyiz. Erken uyari sistemi ile ortamdaki ve topraktaki, nem, sicaklik, çiy, günes radyasyonu ölçülüp, yagmur ve rüzgar sensörleri sayesinde tahminleri hesaplayarak uyari notlarini veriyor. Bu imkanlar da üretici için verim artiriyor” seklinde konustu.

HASTALIKTAN SONRA ILAÇ VERMEK YANLIS

URETICILERIN genelde hastalik basladiktan sonra ilaçlama yaptiklarini, oysaki bunun yanlis bir uygulama oldugunu belirten Sinan Yigit, bitkilerin iklim kosullarina bagli 7 ila 14 gün arasinda ilaçlanmasi gerektigini, sürekli yeni bitki olustugundan veya yagmur yagdiginda tekrar ilaç uygulanmasinin fayda sagladigini kaydetti. Yigit, üreticileri ilaçlama yaparken yüzeysel degil her yapraga nüfuz edecek sekilde uygulama yapilmasi gerektigini sözlerine ekledi.