Nüfusa paralel olarak ilaç kullanimi da artti. Kolesterol ilaçlari ile gündeme gelen iddialar, halk arasinda güvensizlik ve kusku yaratti

NEREDEYSE her gün ilaç çalismalari hakkinda yeni açiklamalar yapiliyor. Bir gün kalp ilacinin beyne zarar verebileceginden bahsedilirken baska bir gün depresyon ilacinin kalpte ritim bozukluguna neden olabilecegi vurgulaniyor. Kolesterol ilaçlarinin kaslari eritebilecegi, seker ilacinin idrar torbasinda kanser riski yarattigi konu ediliyor. Bu nedenle zaman içerisinde bazi ilaçlarin ‘tehlikeli olabilir’ mantigi ile toplatilmasi gündeme geliyor. Basli basina güvensizlik nedeni olan bu yöntem nedeniyle hasta da kullanacagi diger muadil ilaca kuskuyla yaklasiyor. Sik gündeme gelen ilaçlarin ne ise yaradigi ya da yaramadigi yönündeki tartismalar, hastalarda da merak uyandiriyor. Ilaçlarin karacigerde, böbrekte ya da baska bir organda hasar meydana getirme riskinden, hatta kansere yol açabileceginden de endise duyuluyor. Son dönemde sik gündeme gelen kolesterol ilaçlari ile ilgili tartismalar da temelde var olan güvensizligi gün yüzüne çikardi.

GUVENSIZLIK YARATIYOR

IZMIR Eczaci Odasi Torbali Ilçesi Temsilcisi Nuri Karakaya, gündemdeki tartismalarin asil konusunun ilaçlarin diger hastalik risklerinin azaltilmasini ne kadar etkiledigi yönünde oldugunu söyledi. Tartismalarin halk arasinda güvensizlige neden oldugunu anlatan Karakaya, “Son günlerde özellikle kolesterol ilaçlari gündemde. Halk da bu tartismalardan dogrudan etkileniyor. Ama burada tartisilan konu ilaçlarin diger riskleri azaltip azaltmadigi yönünde. Mesela kolesterol düsüren bir ilacin ayni zamanda kalp krizi riskini de azaltip azaltmadigi konusu tartisiliyor. Hastalarin burada yapmasi gereken doktorlarina danismadan ilaçlarini birakmamalari” dedi.

300 KALEM ILAÇ DEPOLARDA YOK
SGK’NIN kurulmasinin ardindan ilaç harcamalarinin arttigini bu yüzden devlet ile ilaç firmalarinin masaya oturup global bir bütçe belirledigini belirten Karakaya, bütçenin de en fazla enflasyon orani kadar artabileceginin kararlastirildigini, ancak zamanla arttigini söyledi. Karakaya, “Ilaç sirketlerinin devlete yaptigi iskonto yüzde 11 ile basladi. 10 Kasim’da bu oran yüzde 41’e çikti. Ilaç firmasi ise ‘en fazla yüzde 32 veririm’ dedi. Eczaci aradaki farki cebinden ödemek zorunda kaldi. Ilaç sirketi de ‘iskonto yapacagima ilaci piyasaya vermem’ diyor. Bu nedenle yerine muadili bulunmayan kanser ilaçlari da dahil agri kesiciden insülin ilacina kadar 300 kalem ilaç depolarda bulunamiyor. Çaresiz kalan hastalar, eczane eczane gezmek zorunda kaliyor” diye konustu.

AILE HEKIMLERI DE UCRETLENDIRILECEK

ILAÇ sirketleri ile devletin sürekli anlasmak için masaya oturdugunu ve tasarruf tedbirleri üzerine konustugunu ifade eden Karakaya, ocak ayindan sonra birinci basamak saglik hizmeti de denilen aile hekimliginden ücret alinmasinin gündeme gelecegini söyledi. Karakaya, “Bu zamana kadar Aile Hekimligi uygulamasinda ücret alinmiyordu. Ama ocak ayindan sonra bu konunun gündeme gelmesi yüksek. Aile hekimliginden 3 TL bir muayene ücreti alinmasi düsünülüyor. Bu 3 adet ilaç için geçerli. Daha fazla ilaca daha fazla para ödenecek. Nüfus artis hizina paralel olarak ilaç kullanimi da artiyor. Parali saglik hizmeti, hastanin tedaviye ulasmasi yolunda bir engel olusturuyor. Saglik, polis hizmeti gibi hak olmali” dedi.