Çag açip çag kapatan Istanbul’un fethi ve büyük kumandan Fatih Sultan Mehmet Han, Fetih 1453 filmi ile bir kez daha gururla aniliyor

17 milyon dolar bütçesiyle Türk sinema tarihinin en pahali filmi olan “Fetih 1453” filmini izledikten sonra ayak-ta alkislayanlar da, vefasizlik yapildigini, olay siralarinin karistirildigini söyleyenler de, ‘Türk sinemasi için kaliteli bir is’ oldugunun altini çizenler de var. Hollywood bütçeleriyle kiyaslanmayacak kadar küçük bir bütçe ama Türk sinemasinda simdiye kadar yapilmis en pahali film olma özelligi, konunun büyüklügü, film hakkinda konusulanlarin merak uyandirmasi ve daha pek çok nedenle izlenme rekorlari kiracak gibi görünüyor. Film, ile birlikte Istanbul’un fethi çok konusulur hale geldi. Bir çag kapanmis, bir çag baslamisti Istanbul’un fethiyle… Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’In “Letüftehannel Konstantiniyye, felenigmel emiru, emiruha, felenigmel ceys-i, zelikel ceys.”

“Istanbul elbet bir gün fetholunacaktir, onu fetheden kumandan ne büyük kumandan, fetheden askeder ne güzel askerdir” Hadis-i Serif’ine mazhar olan Fatih Sultan Mehmed Han’i ve büyük zafer her dönem gurur vesilesi olmaya devam ediyor.

HADIS-I SERIF’E MAZHAR OLDU

ISTANBUL’UN fethi ile ilgili “Fatih Sultan Mehmet Han ve Ger-çeklesen Fetih Ide-ali” isimli bir kitabi bulunan Izmir Merkez Vaizi ve gazetemizin köse yazarlarindan Necdet Içel, Fetih ile ilgili düsüncelerini su satirlarla kaleme aliyor, “Istanbul gibi dünyanin en güzide bir merkezi olan müstesna bir sehri Islam bünyesine dahil etmek, buradan beseriyet alemine Islamiyet’in pek sasaali olan ilahi nurlarini nesre muvaffak olmak, ulvi bir fitratta yaratilmis olan Sultan Muhammed Han için ebedî bir seref ve san temin edecekti. Istanbul’un bir gün müslümanlar tarafindan fethedilecegi Efendimiz’in (sav) gaybi bir mu’cizesi olmak üzere evvelce haber verilmistir. Yani “Istanbul sehri elbette fetih olunacaktir. Süphe yok ki onu fetheden emir ne güzel emirdir ve o ordu ne güzel ordudur” buyrulmustur. Artik bu mucizenin tecellisine ve-sile olmak bir müslüman hükümdari için en büyük bir gaye olmaz mi? Iste II. Mehmed bu pek yüksek muvaffakiyetlere nailiyet için gece gündüz Istanbul’un fethini düsünüp durmakta idi” sözleri ile kamele almisti

CIHAN PADISAHI 2. MEHMET

IÇEL, Istanbul’u fethedince “Fatih” unvanini alan 2. Mehmet ile ilgili ise sunlari söyledi: “Fatih Sultan Mehmet han haz-retleri cihan topraklarina sadece kiliciyla degil, ayni zamanda ilmiyle, sefkat ve merhametiyle hükmetmeye gayret göstermis ve de rüstünü ispat ederek hükmetmistir. Bu yüzden onun basarilari Iskender, Cengiz ve Timurlenk’te oldugu gibi sabun köpügünü andirmaz. O; ilim, fikir, sanat, iman, insanlik, adalet, devlet kurma ve hizmet terbiyesinin bir mahsulüdür. Hocalari onu; sanat, edebiyat, siir zevkiyle beslemislerdir, ilim sevki ve alime saygiyi ögretmislerdir. Ustelik onda yari mutasavvif çehresiyle babasi II.Murad’in (cennet mekan) ve aile kabiliyeti halinde tekamül eden ask ve sanatin etkisi fevkalade büyük olmustur. O,her seyi kusatan akademik bir anlayis içinde pozitif bilimlerden ve manevi ilimlerden nasibini almis, hür düsüncesinin, yazmanin, arastirmanin, medeniyete ve insanliga hizmet gayesiyle düsündügünü cesaretle ileriye sür-menin, demokratik zihniyetin, sempozyum, konferans ve seminerlerin nimetlerine erismistir. Bu sebeple Fatih Sultan Mehmet han hazretleri Tarih boyunca hocalara ve egitim meslegine hükümdar seviyesinde en büyük degeri veren sayili devlet baskanlari arasinda yerini almistir. Ulke fethetmekten gönül fethetmeyi üstün tutmustur.”