Torbali’nin marjinal renklerini el alacagimiz yazi dizisinde ilk konuk TKP’li Altuner. ‘Herkes çalistigi halde neden bu ülkede aç ve tok insanlar var?’  sorusuna cevap ararken TKP ile tanisan Altuner, 3 yildir ilçe baskanligini sürdürüyor

TURKIYE’NIN en eski partisi olma özelligini tasiyan Türkiye Komünist Partisi, ülkede en genç genel baskani olan parti özelligini de tasiyor. Bu durum Torbali içinde ayni. Türkiye Komünist Partisi (TKP) Torbali Ilçe Baskani Erkan Altuner, ilçedeki en genç parti baskani. 1982 Istanbul dogumlu olan Altuner, aslen Tunceli Ovacik’li isçi bir ailenin oglu. Ilk ve orta ögrenimini Istanbul’da tamlayan genç baskan, Balikesir Turizm Isletmeciligini okudu. Liseye gittigi yillarda ‘Herkes çalistigi halde neden bu ülkede aç ve tok insanlar var’ sorusu ile baslayan meraki onu Türkiye Komünist Partisi ile bulusturdu. 2007 yilinda yüksek lisans yapmak için geldigi Izmir’de 1998 yilindan bu yana ilçede faaliyette olan ilçe örgütünün baskanligina geçti. Kendisi ile yaptigimiz röportajda önemli açiklamalarda bulunan Altuner, dünya, ülke ve ilçe gündemine dair birçok konuyu paylasti.

Sosyalizmle nerede tanistiniz?
Liseye basladigim yillarda sürekli olarak kendime ‘Neden herkes sabahtan aksama kadar çalistigi halde insanlar arasinda açlik ve yoksulluk var’ sorularini sorardim. ‘Insanlar çalistiklari halde neden karinlari doymuyor’ diyordum. Nedenleri sorgularken sosyalizim kelimesi ile tanistim. Arastirarak kaynaklarin temeline indim. Sosyalizmin hayata geçirilebilmesi için öncü bir partinin olmasi gerektigini ögrendim.1996 yilinda o zamanki ismi Sosyalist Ikdidar Partisi olan Türkiye Komünist Partisi ile tanistim. Kendime sordugum sorularin cevabini partinin mücadelesin de buldum. Gençlik çalismalarinda bulundum. Bu durum üniversiteye kadar devam etti.

Bu güne kadar hakkinizda sorusturma açildi mi? Ilk sorusturmaniz nerede açildi?
Simdiye kadar sanirim hakkimda 20’nin üstünde sorusturma açildi. Bende en fazla iz birakan 2 sorusturma var. Bir tanesi Balikesir Seliloz Kagit Fabrikasinin (SEKA) basbakanin dünürü olan Albayraklar’a satilmasina karsi oradaki isçilerle kol kola fabrikanin önünde direndik. Bundan dolayi açildi.  Bir digeri ise Almanya’da 2003 yilinda çalisma yasalarinda degisiklik yapilmisti. O dönemde Türkiye’nin AB’ye üyeligi gündemdeydi. Bizde AB’nin emperyalist ve isçi düsmani bir yapilanma oldugunu savunuyorduk. Almaya’da çikan yasaya göre çalisan kadinlara issiz kaldiklarinda, isçi bulma kurumlari tarafindan ‘Fahiselik’ teklifi veriliyordu. Fahiselik diger meslek gruplari ile ayni kategoriye alindi. Bu konuyla ilgili bir bildiri dagittik.  Bundan dolayi da bir sorusturma geçirdim.

Ulke siyasetine nasil bakiyorsunuz?
Su anda halkimiz bilinçli bir sekilde geri birakilmaya çalisiliyor. Egitim niteliksizlestiriliyor. Basin yayin araçlari halkimiza perdenin görünen yüzünü gösteriyor. Ardindakiler gizli kaliyor. Bu durum patronlarin ve onlarin siyasi temsilcilerinin isine geliyor. Onlar halkin yoksullugu, çaresizligi üzerinden saltanat kuruyorlar. Bu gidisati tersine çevirecegiz.

Ulkede komünistlere bakis açisi nasil sizce?
Yillarca asli olmayan ve karalama amaci tasiyan iki konuda bizi suçladilar. Biri dinsizlik digeri ahlaksizlik. Dini siyasete alet eden partiler, Ortadoguyu kan gölüne çeviren, oradaki Müslüman halklari katleden ABD ve Israil askerleri ile halen bile askeri ve ekonomik iliskilerini sürdürüyorlar. Örnegin Israil ile ilk ikili askeri anlasma Erbakan zamaninda yapildi. 2009 yilinda Alsancak sokaklarinda kadin ve kizlarimiza sarkintilik eden ABD askerlerine limanda çiçeklerle karsilayan onlar. Yumurtalarla kovalayan bizlerdik. Komünistler asla devlet düsmani degildir. Komünistler, Sosyalistler ve Devrimciler insanlari açliga, yoksulluga ve issizlige mahkum eden kapitalist düzene karsidirlar, yani çesmenin basini tutmus patronlarin saltanatina karsidir.

Tkp’nin ilçe siyasetindeki yeri nedir?
Türkiye Komünist Partisi geçen yil ilçede yapilan bir ankette 3. parti olarak çikiyordu. Gerçek oy oranimiz elbette bu degil, ancak bize verilen oylar örgütlü ve bilinçli oylardir. Torbali’da girmedigimiz köy, çalmadigimiz kapi kalmadi. Herkes bizim hakli oldugumuzu inaniyor, söylediklerimize hak veriyor. Ancak hakli olana degil, güçlü olana destek veriyor. Tarihte haklilarin güçlü olduklari dönemler yasanir. Bu dönemler ülkemizde de yasanacaktir ve bizler böylesi dönemlerde iktidara emekçilerle ile birlikte yürüyecegiz.

En genç genel baskan sizin partide ve en genç ilçe baskani da sizsiniz…
TKP’nin üyelerinin yas ortalamasi 35 diyebilirim. Türkiye’deki siyasetçiler oturduklari koltuga yapisiyorlar. Çünkü içlerindeki bitmek bilmeyen egolarini tatmin edemiyorlar o koltuklarda. Bizim partimizde baskanligin sembolik ve disariya yönelik bir temsiliyet degeri tasiyor. Biz parti içinde birbirimizin yoldasiyiz. Omuz omuza, sosyalist Türkiye’yi kurmak için yürüyoruz. Ve hiç süphe yok ki insanin insana kulluk etmedigi, açligin issizligin, sömürünün suç oldugu, egitim, saglik, ulasim, barinma ve isinma gibi en temel insani ihtiyaçlarin ücretsiz bir sekilde verildigi, yer alti ve yer üstü kaynaklarin patronlara peskes çekilmedigi Sosyalist Türkiye’yi kuracagiz.

Torbali’da yerel yönetimi nasil buluyorsunuz?
CHP’nin ilçede sosyal belediyecilik anlayisini hayata geçirdigine inanmiyorum. Zaten bu durum gözler önünde Herkes buna sahit. CHP, AKP’den farkini ortaya koymali, bu konuda Dikili Belediyesi iyi bir örnektir.

CHP’deki dönüsümü nasil buluyorsunuz?
Kemal Kiliçdaroglu CHP kurultayinda kendi durum-larini güzel bir sekilde ifade etti. Yeni Türkiye’nin yeni CHP’si. Bugün AKP siradan bir iktidardan çok, ülkede temsil ettigi siyasi degerleri, (piyasacilik, amerikancilik ve gericilik) iktidara getir-mistir. Türkiye’nin bütün kurumsal yapilarini bu gerici ideolojinin iktidari haline getirdi. Bunun adina da “Ik-inci Cumhuriyet” veya “Yeni Türkiye” diyorlar Gerek Ki-liçdaroglu’nun CHP kurulta-yinda yaptigi konusmalarda gerekse Parti Meclisine al-digi AKP’den devsirme üye-lerle yeni Türkiye’de kendine yer bulmaya çalisan bir CHP görünümü sergiliyor. Diger düzen partileri de AKP’nin gücüne boyun egerek, yeni düzende kendilerine yer bul-maya çalisiyorlar.