EgeKoop Genel Baskani Sayin Hüseyin Aslan; “Torbali modern bir köy” demis…
Hemseri derneklerinin kahvalti sofrasinda yoktum ama baskanin Torbali için uygun gördügü kimligi okuyunca aldi beni bir düsünce…
‘Modernlik’ kismi beni o kadar oyalamadi da…
O ‘köy’ benzetmesinin etrafinda dönüp durdum…
Gözümün önünden Anadolu’nun ücralarindan baslayip, ‘Kadiköy’ de biten bir yigin köy manzarasi hizmet nizami içerisinde resmigeçit yapti…
Torbaliya yer aradim…
Gerçi artik büyüksehirlerde köylerin mahalle oldugunu baskan bizden çok daha iyi biliyor ama Gültepe, Çimentepe, Limontepe, Cumhuriyet, Yesilova gibi mahalle olacagina Torbali gibi köy olmasini tercih ederim…
Benim tercihim…
Yillardir kentlerin varoslari üzerinden hem rant devsirildi hem de oy…
EgeKoop’un Izmir’in yenilikçi yapilasmasina verdigi katkilar takdir boyutunda. Önemli yerlesim yerleri kazandik…
***
Torbaliyi anlayip anlatabilmek için bu ilçeyi diger yerlesim yerlerinden ayiran farkliliklarina bakmamiz lazim…
Konu bütünüyle, ‘yanlis veya dogru’ binalasma degil, imar tercihleri degil, sanayiye kurban verilen topraklar degil…
Yillara yayilan sosyo ekonomik dalgalanmalarin sonucu olusan girintiler ve çikintilardir…
Keske köy olsaydi…
Degil…
Torbali tüm ugraslara ragmen bir kisim çarpikliklari çözememis, uzun soluklu planlar üretememis, paftalari önüne seren her yetkili söyle bir zaman dilimini, en azindan yirmi sene sonrasini görememis…
O yüzden bugün trafik sorun…
O yüzden bugün insanlar yolda yürümekte zorluk çekiyorlar…
Buna ragmen kentin bir çok yerinde olusturulan park ve bahçelerle Torbalilarin nefes almasina, spor yapmasina imkan taniyan mekanlar olusturulmus…
Köy ama parki bahçesi olan bir köy…
Köy ama organize olamamis sanayisi olan bir köy…
Biz konuyu bazi dinamikleri yok sayarak irdelemek istemiyoruz. Her gün yerden yere vurdugumuz ‘köy ilçemizin’ iktidar parti mensuplarinin samimiyetle ugras verdiklerini…
Belediyenin tüm sikintilara ragmen günlük yasamin akisini saglamak ve bir takim iyilestirmeler için canla basla çalistigini biliyoruz…
Daha iyisi olmaz mi?..
Olur tabi ki…
Yaptigimiz is daha iyisini beklemek…
Bazen bagci dövdügümüz olsa da, asli amacimiz üzüm…
Torbalida yürüyen isler yeterli görülmüyor, Torbalilar vizyon heyecani yasamak istiyorlar…
Temasi Torbali olan eserleri bekliyorlar…
Çogu zaman; aci dindirmesi, halkin sirtindan yük alinmasi için ‘hastane’ duvarlarinin arasinda, ‘huzurevinin’ gölgesinde dolastik…
Hakliydik…
Gözümüz ne park gördü ne bahçe…
Bunca yil böyle temel insani talepler karsilanmadikça, ister istemez umutsuzluk çöküyor…
***
Yazinin bu bölümüne kadar sabirla geldiginize göre, size biraz hayal satayim…
Insanin gözü caddelerde, sokaklarda bazi pariltilar ariyor…
Kent mobilyalariyla donanimli piril piril sokaklar hayal mi?..
Elektrik ve iletisim hatlarinin yer altina alindigi bulvarlar düs mü?..
Ayrancilar – Subasi arasinda çalisacak hafif rayli sistemi masal kahramani mi?..
Bu saydiklarimin içerisinde tema yok mu?..
Kent dokusuna bazi moderniteler giydirilmesini kim istemez…
Kim kahvaltiya gelen misafirlerin Torbaliya ‘köy’ imaji yüklemesini ister ki…
Çok sey mi istedim acaba?..