-Tanıyanlar vardır elbette ama tanımayanlar için ilk önce kendinizden bahsedebilir misiniz?

-Tabi ki. 1992’de Pamukyazı’da doğup ilk ve ortaöğretimi Pamukyazı’da okudum. Şimdiki adıyla Torbalı Atatürk Lisesi’nden mezun oldum. O dönemlerde voleybol, kickboks taekvando ile yakından ilgilendim. Lisanslı sporculardandım. Üniversiteye ilk Eskişehir, Yabancı Diller fakültesinde başladım. Orada bir yıl hazırlık okuduktan sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesine geçtim. O zamanlar kız arkadaşım olan eşimin baskısı üzerine girdiğim üniversite sınavında Yakın Doğu Üniversitesi’nde tam burslu Hemşireliği kazandım. 2015 yılında açıktan İşletmeyi, 2016’da hemşireliği bitirdim. Mesleğime hiç başlamadım. 2017 yılında İstanbul’a atanmıştım ancak mesleği yapmama kararı üzerine Torbalı’da emlak ve gayrimenkul işine başladım.

-Mesleğinizi neden yapmadınız peki?

-2016’da İzmir’e ilk döndüğümde her işsiz genç gibi ben de iş arıyordum. Aslında ticarete de merakım vardı. Öğrencilikte de bu yönde çalışmalarım olmuştu. Başarılı da olmuştum. O sırada bir tanıdığımız vasıtasıyla şuan ortağı olduğum o dönem çırağı olduğum emlak ofisinde başladım. Memuriyet sınavı zamanına kadar geçen 4 aylık sürede iyi bir kazanç elde ettim. Mesai saatin yok, ne kadar çalışırsan o kadar kazanırsın mantığı hakim. Bu cazip faktörler nedeniyle emlak ve gayrimenkul sektörüne girdim. Öğrencilik dönemimde de emlakçılık işiyle ilgilenmiştim oradan da yatkınlığım vardı. 2 yıl sonunda da ortağı oldum.

-Geçtiğimiz günlerde bir teknede fotoğrafınızı gördüm. Denizcilikle ilginiz nedir?

– Ortaokuldan beri eski tekneleri alır boyar onarır bir süre kullanırdım. Tam bir deniz sevdalısıyım aslında. Emlakçılık ile ilgilendiğimiz için tekne al-sat yaptığımız dönemde fırsat bulabilirsem denize açılmaya çalışıyorum.

-Açıklamanız için teşekkür ederiz. İYİ Parti ile yolunuz nasıl kesişti?

-İYİ Parti kurulduğundan beri içindeyim aslında. Ülkücü ve milliyetçi gelenekten geldim ve kendimi hep o yönde yetiştirdim. Bu görüşün ilmi ve yaşam tarzını benimseyerek hareket eden kesimdeydim daha çok. MHP’ten kopma sebebim ise Devlet Bahçeli’nin, ana muhalefet partisi ile birlikte hareket edeceğini açıklamasıyla oldu. Çünkü o dönemde CHP ve MHP’ye de dışarıdan bir parti ile koalisyon kurabilme şansı vermişlerdi. Seçim için ümidimiz çoktu. Bu süreçten sonra bir arayış içine girdim. Olağanüstü Kongre sürecinde de Meral Akşener’i desteklemeye başladım. Torbalı’da ise İlçe Başkanlığı’nın kuruluşundan itibaren içindeydim. Gençlik Kolları’nda başladığım görevim, 2. Dönemde Yönetim Kurulu Üyeliği ve sonunda İlçe Başkanlığı ile devam ediyor.

-İlçede en genç ilçe başkanısınız. Sizden yaşça büyük rakiplerinizle nasıl baş ediyorsunuz?

Bu işin bir akademisi, bir kursu yok maalesef. Torbalı ise en çok tecrübe edinilecek yerlerden. Çünkü burası tam olarak kurtlar sofrası. Genç olmanın avantajları var, dezavantajları var. Avantajları tabi ki enerjimiz ve ideallerimizin olması. Dezavantajlarımız ise dönem farkından dolayı aramızda tatlı çekişmeler olabiliyor.

-Yarın bir seçim olursa ittifak adayı olarak belirlenen bir isim var mı?

-Biliyorsunuz ki ittifak kararı genel merkezlerde alınıyor. Bizler de yerelde ona göre hareket ediyoruz. Aday olmak isteyen isimler olsa dahi bunları zamanı gelince ele almalıyız. Tabi ki her siyasi partinin her dönem için bir adayı vardır.

-İsmail Uygur’dan sonraki belediye yönetimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

-İttifakız ama bizlerin de eleştirdiğimiz noktalar oluyor elbette. Mesela bu alt yapı sorunu… Tamam, olması gerekiyor fakat 2-3 aydır bu kadar tozu toprağa maruz kalmak zorunda değiliz ki. Kuruma sorulduğunda ihale ile yapıldığını söylüyor. Kurum, kazma, döşeme ve kapatma görevlerini alıyor. Fakat bu kapatma için büyükşehir asfalt göndermiyor diyor. Büyükşehir de ben parasını ödedim müteahhittin yapması gerekiyor diyor. Müteahhitte sorduğumuzda ise testlerini yapmadan kapatamam bu yolu diyor. Bu süreçten bence tedavi edici yöntemler bulunabilirdi. Bunun yanında genel olarak başarılı bulup bulmama durumunu ise 2 yıl onunda görebiliriz. Bu kısa süre zarfı için değerlendirme yapmak doğru olmaz.

-Her ne kadar olsa ittifak olduğunuz için alınan kararlar ya da yapılan uygulamalar aynı çatı altından çıkıyor diyemez miyiz?

-Maalesef, bu uygulamalarda bize herhangi bir bilgilendirme yapılmıyor. Herhangi bir görüş alışverişi olmuyor. Belki sorsalar bizim mühendisi mimar, müteahhit gibi birçok donanımlı arkadaşımızla işleyişe yeni bir yön çizebiliriz. 2 yıl sonra ittifak olsak da olmasak da diğer uygulamalarda olduğu gibi bu yol probleminde de “bu yollar bu durumdayken siz neredeydiniz?” diyemez. Çünkü bize hiçbir konuda bir şey sorulmadı!

-Peki, Pamukyazı kavşağı ile yakından ilgileniyorsunuz. Bu konu hakkında siz nasıl imkanlar sundunuz?

-Pamukyazı yolunun genişletilmesiyle başlayan sorun Kara Yolları tarafından bir türlü çözülemedi. Vatandaşın tapusu yola terk edilmediği için Kara Yolları’nın sınırları içinde kalıyor. Vatandaş ile yüklenici firma tarlaların ücretlerinde anlaşamadığı için mahkemeye başvurdular. 2-2.5 yıl süren mahkeme sonunda bu sefer devlet ödenek çıkarmadı. Bu durumda süreci uzattı. Yakın zamanda yol yapımı başlıyor derken bu sefer yol yükseldi evler ve iş yerleri aşağıda kaldı. Hadi buna da tamam. Eee itfaiye ve karakolun ulaşımı ayrı vatandaşın tarlalara ya da eşine-dostuna ulaşımı ayrı sorun haline geldi. Biz de diyoruz ki ortaya uygun bir kavşak yapılmasını önerdik. Bakalım, söz verildi. Ayrıca esnafın işleyişini sağlayabilmek için araç park edebileceği cepleri önerdik.

Onun yanında bir de mıcır yol sorunu var. Türkiye’nin hiçbir yerinde mıcır kalmazken bir zulüm gibi yine bu yola mıcır döktüler. Sayın Atilla Kaya sıcak asfalt sözü vermişti, bakalım ne zaman olacak. “Neden direkt sıcak asfalt dökmüyorsunuz?” diye sorduğumuzda ise yolun oturması gerektiğini söylediler. Cumhuriyet yolu burası daha ne kadar oturabilir ki!

– Torbalı’da İYİ Parti, gençlik ve kadın faaliyetleri konusunda neden bu kadar sessiz?

-Bizim partimizde kadın ya da gençlik kolları ayrımı yokken kotalar var. Bu nedenle işlemlerimizi o yönde ilerlettik. İlk dönemlerde kadınlarımızla faaliyetler yürütüyorduk ancak pandemi de bizi oldukça etkiledi. Fakat Genel Başkanımızın kararıyla Kadından Sorumlu Başkanlıklar kurulabilir diyerek bu yönetimi il ve ilçe başkanlıklarının kendisine bıraktı. Yakın zamanda Kadından Sorumlu Başkanı için siyasette güvendiğimiz bir ablamızla görüşmelerimiz sürüyor. Yönetim kurulunca hareketli çalışmalara başlayacağız.

Gençler konusunda da şöyle bir açıklama yapayım. Birçok genç arkadaşımız gelecek umudu güdüyor. Muhalefet partilerinde bulunmak ise umutlarına engel olabiliyor. Kişiler her ne kadar o partide gönüllü olmasa da iş bulma ya da işini kaybetme kaygısıyla karşı partilere geçemiyor. Bunu kendi partimizde de yaşadık. Genç birçok arkadaşımız, “İYİ Parti’de görünmüşsün geri çekilmezse sorun olur” denildiği için partiden ayrılmaya mecbur kaldı. Fakat buna rağmen yeni atanacak Gençlik Komisyon Başkanı ile çalışmalarımıza yakın zamanda başlayacağız.

-Peki, şehir içi dolmuş sorunu hakkında siz nasıl bir çözüm önerisinde bulunuyorsunuz?

-Şehir içi taşımacılığındaki kargaşanın faturası vatandaşa kesildi. Hastane, postane resmi kurumlar ve çarşıya ulaşım kısıtlandı. Her vatandaşın ticari taksiye verecek parası yok. Büyükşehir bu sürece ek sefer ve otobüs ekleyerek geçici çözüm bulmaya çalıştı lakin yeterli değil. Sanırım dolmuştan fazla bedelle taşıma yapılıyor. Bence kimin hakkıysa o şehir ulaşımında yer almalı. M plakalı dolmuşçular onlar diğer taşıma kooperatifleriyse onlar. Bu iş mahkemeyle ya da sürtüşmeler ile biteceğe benzemiyor. Bana kalırsa mahkemenin en son taşıma hakkını verdiği plaka sahiplerine ilaveten büyükşehir mevzuatına göre nasıl oluyorsa tıp s plaka ihalesi gibi bir ihale usulü ile yeteri kadar sayı doğrultusunda hat satılabilir.

-Tüm Türkiye’yi saran bu yangınları terör örgütünün çıkardığını düşünüyor musunuz?

-İnşallah terör örgütü yapmamıştır diye düşünüyorum. Neden? Şayet bunu bu kadar organize şekilde yapabiliyorlarsa ben istihbarata mana bulurum. Jandarma, polis ve askeri istihbaratımız var, MİT’imiz var. Ülkede uçan kuştan haberi olan istihbaratın bu yangınlardan haberi olmaması benim için utanç verici. O yüzden inşallah terör örgütü yapmamıştır. Öyleyse vay halimize yani!

-Peki yangına müdahaleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biliyoruz ki 2019’da yangına müdahale işleri ihale ile Rus bir firmaya veriliyor. Orman Genel Müdürlüğü bunu nasıl devrediyor gerçekten tartışılacak bir konu. Ee müdahale konusunda ise durum ortada. Yangının çıkış tarihi belli, uçakların geldiği tarih belli. Ayrıca uçaklar Türkiye’nin arazisine uygun değil. Bu ihalenin gelişmesi sebebiyle yine filler tepişti çimler ezildi. Kim verecek yanan ağaçların, hayvanların, ormanların hesabını!

-Türkiye gündeminden sonra size son bir soru sorup röportajımıza noktayı koyalım. Her partide olduğu gibi siz de iktidarı hedefliyorsunuz. İYİ Parti Torbalı’da bunun için ne yapıyor?

-Torbalı’da daha aktif olmak için bahsettiğimiz yönetim kadrolarını tamamlamayı bekliyoruz. Ki zaten buna rağmen sahada ve ilçe binamızda sürekli görüşmeler içerisindeyiz. Amacımız yönetim kadromuza eklediğimiz yeni arkadaşlarla sağlam adımlarla ilerlemek.