Sevgili okurlarım bu hafta milli ve şanlı tarihimizde önemli yeri olan haftadır.  Ülkemizi işgal eden güçleri yurdumuzda söküp attığı gündür.  Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK komutasındaki şanlı ordumuzun 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos Zaferi ile sonuçlandırdığı Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihte hak ettiği yeri almıştır.

Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı… Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi’nin 100. yıl dönümünde bugün, her şeyimizi borçlu olduğumuz “Büyük Zaferi” anlatacağım.

Gazi Mustafa Kemal şöyle diyor;

“Geldikleri gibi giderler”

Bunun üzerine ordularını Dumlupınar bölgesinde sıcak bir ağustos gecesi toplar sabaha karşı büyük taarruz emrini verir. Vatan bütündür asla parçalanamaz, ordularına hücum emrini verir.

“Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz anıtıdır. Bu eseri yaratan bir milletin çocuğu, bir ordunun başkomutanı olduğum için sevincim ve mutluluğum sonsuzdur.” (Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, 1927)

Orduları denetledi, eksikleri tamamladı. Atatürk, Haziran 1922’de taarruza karar vermişti. Başkomutanın bu kararını yalnız Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı biliyordu. Tüm hazırlıklar büyük bir gizlilik içinde yürütülüyordu.

Büyük Taarruz için 22 Ağustos ile başlayıp 30 ağustosta sonuçlanan

Büyük Zaferin 100. yıl dönümü kutlu olsun.

Atam açtığın yolda

Kurduğun ülküde

Gösterdiğin hedefe

Hiç durmadan, yürüyeceğimize

Ant içeriz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!