Lakabini Irak’in idam edilen eski Devlet Baskani Saddam Hüseyin’den alan Kazimdirik’in meshur karpuzcusu Hüseyin Güler, ilçenin en taninmis simalari arasinda yer aliyor

TORBALI’DA karpuz denince kuskusuz akla gelen isimlerin basinda ‘Saddam’ lakapli Hüseyin Güler geliyor. Ertugrul Mahallesi Kazim Dirik Caddesi’ne açtigi tezgâhta karpuz satan Saddam Hüseyin ayni zamanda koyu bir Torbalispor taraftari. Isadamindan ögretmenine, siyasetçisinden bürokratina kadar her kesimden müsterisi bulunan Saddam, Torbali’nin karpuz krali oldugunu iddia etti. 3 nesildir karpuzculuk yaptiklarini ifade eden Saddam: “Herkesin bir meslegi var, benim de mes-legim karpuzculuk. Kaliteli karpuzun adresi Saddam’in yeri” dedi.

FIYATA DEGIL KALITEYE BAK

1978 yilinda dünyaya gelen Hüseyin Gü-ler evli ve iki çocuk sahibi. Ilkokul egiti-mini tamamladiktan sonra 11 yasinda ba-basinin yaninda pazarciliga baslayan Gü-ler, tam 21 yildir meslegini en iyi sekilde icra ediyor. Suana kadar sattigi hiçbir karpuzdan sikâyet gelmedigini söyleyen Saddam Hüseyin: “Müsterilerim en kalite-li ürünü sattigim için burayi tercih ediyor. Torbali’nin belki en pahali karpuzu bende ama en çok karpuzu da ben satiyorum. Çünkü insanlar fiyattan önce kaliteye önem veriyor” dedi.

HER YERDEN MUSTERIM VAR

ILÇE disindan da birçok müsteriye sahip olan Güler, Karizma Otel, Burger King gibi ünlü isletme, otel ve restorantlara da karpuz satiyor.  Müsteri yelpazesinin oldukça genis olduguna deginen Güler: “Mesele karpuz satmak degil, mesele insanlara güven asilamak. Torbali disindan birçok kisi yazliklarina giderken mutlaka tezgâhima ugrar ve karpuz alir. Onlarin her seferinde ‘Karpuz çok güzelmis’ demesi beni mutlu ediyor. Saddam’in tezgâhindan karpuz yemeden karpuz yedim demeyin, yoksa üzülürsünüz” seklinde konustu.

SADDAM LAKABI NERDEN GELIYOR?

KOYU bir Torbalispor taraftari olan Sad-dam Hüseyin lakabinin hikayesi de olduk-ça ilginç. Konuyu espirili bir sekilde anla-tan Hüseyin Güler: “1990 yilinda Torbali-spor’a yardim amaçli bir yemek tertiplen-di. Torbali’nin bürokratlari, siyasetçileri, is adamlari, esnaflari hepsi oradaydi. Ben de babamla birlikte katildim. Bir hediye için teklifler verilmeye baslandi. O dönemde de Saddam Hüseyin’le Türkiye arasinda savas çikma olasiligi vardi. Babam bana 100 lira verdi ve teklifi Saddam Hüseyin adina yapmami söyledi. Bende ‘Saddam Hüseyin’den 100 lira’ diyerek bagirdim. En fazla parayi vererek hediyeyi aldim. Ertesi gün gazetelerin basliklarinda Sad-dam Hüseyin’den Torbalispor’a yardim basliklari atildi. O günden bu yana laka-bim Saddam Hüseyin olarak kaldi” dedi.

ELLERIM ULTRASON GIBI

IYI bir karpuzu ayirt etmenin çok zor oldugunu ifade eden Saddam: “Benim ellerim adeta ultrason cihazi gibi. Elime aldigim karpuzun iyi olup olmadigini hemen anlarim. Eger ben karpuzu be-genmediysem müsterime hayatta sat-mam. Bu bir prensip meselesi. Ama biliyorum ki müsterime kötü karpuz satarsam bir daha benden alis veris yapmaz. Ilk önce müsteri memnuni-yeti” diye konustu.