28 subat sürecinde hem basin camiasinin hem de siyasetin içerisinde olan Ali Günaydin, demokrasiyi sekteye ugratanlarin cezalandirilmasini istedi: Tanklari yürütenler hesap vermeli

GEÇTIGIMIZ hafta gündeme bomba gibi düsen 28 Subat sorusturmasinda ikinci dalga önceki geldi. 12 Nisan Persembe günü dönemin Genelkurmay Ikinci Baskani Orgeneral Çevik Bir’in de aralarinda bulundugu 18 kisinin tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderilmesinden bir hafta sonra bu defa dönemin Genelkurmay Baskanligi Genel Sekreteri emekli Tümgeneral Erol Özkasnak’la birlikte 4’ü muvazzaf, 12 asker gözaltina alindi. Süreç, en çok 28 Subat’in magdurlarini memnun ediyor.28 Subat’ta aktif siyasetin içerisinde olan ilçenin taninmis esnaflarindan Ali Günaydin, sorusturmanin genisletilerek devam etmesi gerektigini söyledi.

DUDAKLARIMIZI SIKARAK SABRETTIK

28 Subat’in etkilerini o yillarda hayatlarinin her alaninda hissettiklerini söyleyen Ali Günaydin, “O cehennem gibi günleri hiç unutamiyorum. Köse yazarligi yaptigim Büyük Torbali Gazetesinde yazilarim için hem bana hem de o günlerde daha 18 yasinda olan gazete sahibi Abdulvahap Olgun’a sürekli tehdit mektuplari geliyordu. Sayin Basbakanimizin da dedigi gibi dudaklarimizi sikarak sabrettik” seklinde konustu.

TANKLAR KIMIN TALIMATI ILE YURUDU?

O dönemde demokrasiye uymayan birçok uygulamanin hayata geçirildigini ifade eden Günaydin, “Sincan’da tanklari hükümete karsi yürüten devrin Basbakani, Içisleri Baskani veya Milli Savunma Bakani veya herhangi bir yetkili, ‘Su tanklari Sincan’dan bize dogru bir yürütseniz de bizde gardimizi ona göre alsak’ diye mi talimat verdiler. Tanklar kimin talimati ile yürüdü, kimin talimati ile yürütüldü. Insanlari fisleyin, mahkemeye varincaya kadar talimatlar, hakim ve savcilari Genelkurmaya çagirip alkislatmalar, ‘sunlara ceza verin, su partiyi kapatin’ diye talimatlar verildi. Yurtdisinda egitim görüs diploma alanlarin denkligi iptal edildi. Kisa dönem askerlik yapmis kisiler uzun dönem askerlige çagrildi. Pek çok kisi isinden ve asindan oldu. Ne büyük sikintilar yasandi ve herkes bir noktada ittifak halinde bu dönemde haksizlik ve hukuksuz yapmistir. Isin o noktaya kadar getirdiler ki Milli Egitim Bakanligi Talim ve Terbiye Kurulu’nun tavsiye ettigi bir kitaptaki siiri okudugu için Recep Tayyip Erdogan Belediye Baskanligi koltugundan indirildi ve cezaevine gönderildi. Hasan Celal Güzel o dönemde millet adina demokrasiyi söyledigi için bir baska yere gitti” dedi.

PASALAR KIMIN ADAMI?

DEMOKRASIYI sekteye ugratan herkesin cezasini bulmasi gerektigini ifade eden Ali Günaydin, “Ne olacak simdi? Eger 28 Subat sorusturmasi genisletilecek olursa tepedekilerin kapisi çalinacaktir. Kimi safligindan, kimi korkusundan, kimi menfaat hesabi ile gidip geldi. Rüzgar gülü gibi dönüp durdular. Kimin yaninda ise ondan göründüler. Kimi yaranmak için 40 takla atti ve sonunda direnenler kazandi. Malum medyaya bir telas, bir telas. Islam’a, Müslümanlar, siyaset adamlarina küfürler ve hakaretler yagdiran bu pasalar kimin adami? Sorulmasi gereken tüm sorular sorulsun. Ayrica video paylasim sitesi dailymation.com’da 3. Ordu Komutanligi Kurmay Baskani tümgeneral Ergüder Toptas’a ait oldugu iddia edilen görüntüler var. Kim bu adamlar? Daha önemlisi bunlara cesaret verenler kimler? Bunlar neden hesap sorulamiyor? Ve bütün bir TSK bu adamlarin emrinin altina nasil giriyor?28 Subat döneminde yasanan bu degil miydi?” seklinde konustu.

DEMIREL, AGAR, YILMAZ VE CINDORUK KONUSMALI

CHP’NIN 28 Subat süreci ile ilgili sorusturmasi baslatilmasi ile ilgili tavrini da elestiren Günaydin, “Hal böyle iken CHP nasil bunlarin avukatligina soyunabiliyor. Ama artik yetti. Millet bunaldi. Bu isin üstü örtülemez. Baslatilan süreç, sonuna kadar gitmeli. Ve bundan sonra ne olacagina millet karar vermeli. 28 Subat sürecinden sonra batirilan bankalar ve bu bankalardan hortumlanan 60 milyar dolarin hesabi özellikle Demirel’in aile fotografinda yer alan kisiler, öyle inkarla milletle alay eder gibi savunma taktikler ile meydan okumalar karsisinda bu is savsaklanacak olursa birileri artik evdeki hesabin çarsiya uymayacagini bilmeli. Bu isin, kan, can, gözyasi maliyeti yaninda vatandasa, devlete ve piyasa ekonomik maliyeti iyi hesaplanmali ve sorumlular cezalandirilmali. Bu isin sosyal ve kültürel maliyeti iyi hesaplanmali. Süleyman Demirel, Mehmet Agar, Mesut Yilmaz, Hüsamettin Cindoruk ve daha birçok kisi de susarak aklanmayacaklarini bilmeli. Asil merak ettigim medya ayaginin baslayip baslamayacagi. Tüm ayaklar tek tek mercek altina alinmali ki adalet yerini bulsun” dedi.