Yazıbaşı’da Keldağı mevkiine mermer ocağı kurulması için bakanlıktan izin çıkmıştı. Torbalı’da tarım alanlarına zarar geleceğini iddia eden bir grup vatandaş duruma tepki göstermiş, eylem gerçekleştirmişti. Söz konusu alana mermer ocağı kuracak olan Mendeş Grup A.Ş. yöneticileri doğaya hiçbir zarar vermeyeceklerini, bunu hem vatandaşa hem de Bakanlığa taahhüt ettiklerini, denildiği gibi değil ağaç sökmek bir zeytin ağacının yaprağına bile zarar vermeyeceklerini, aksine bölgede çevresel çalışmalar gerçekleştireceklerini, kırma-eleme tesisinin burada bulunmayacağını ya da patlatma gibi işlemlerin burada yapılmayacağını kaydetti. Ayrıca Yazıbaşı ekonomisine katkıda bulunacaklarını, çalışacak personelin yüzde 80’ini de buradan tedarik edeceklerini ifade eden şirket yöneticileri, en az o gün eyleme katılanlar kadar doğaya ve çevreye önem verdiklerini kaydetti.
MADEN İŞLEME YASALAR KAPSAMINDA
Konuyla ilgili açıklama yapan Mendeş Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Mendeş, “Mendeş Grup A.Ş. olarak 35 yıldır ülkemizin çeşitli illerinde faaliyette bulunuyoruz. Ülkemize ve milletimize hizmet etmekten ve katkı sağlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bünyemizde 400 personel bulunmakta. Her geçen gün içerisinde istihdam ve iş olanakları sağlamak için gece gündüz demeden çalışıyor ve bundan mutluluk duyuyoruz. Yatırımlarımız içerisinde madencilik konusu da yer almaktadır. Maden yer kabuğunda ve yeraltında üzerinden binlerce hatta milyonlarca yıl geçtikten oluşan minerallerdir. Yani maden ekilen dikilen veya yetiştirilen bir şey değildir. Bundan dolayıdır ki madenler oluştuğu veya var olduğu yerlerde işletilmek zorundadır. Maden işletmesi kanun yasa hükümler ve mevzuatlarla çalıştırma şartları belirlenmiş ve bu belirtilen şartlara uyulması karşılığında ancak faaliyete alınabilen işletmelerdir” dedi.
KIRMA ELEME TESİSİ YOK, PATLATMA YAPILMAYACAK
Açıklamalarını sürdüren Mendeş, “Maden izinlerinde çevre, insan, tarım, hava vb. doğayı ilgilendiren konuların tamamında kanun ve mevzuatlar dahilinde koruyucu bütün önlemleri almanız durumunda çalışma izni verilir. Şirket olarak bütün izinlerini aldığımız Yazıbaşı’da bulunan mermer sahamız ile ilgili gerçek dışı uzaktan yakından alakası olmayan türlü türlü oyunlar ve laf cambazlığıyla insanlara yalan yanlış lanse edilen bir durum söz konusu. Mermer madeninin bulunduğu alanda taş ocağı açacağımız, kırma eleme tesisi koyacağımız ve patlatma yapacağımız iddia edilmekte. İftira ve yalandan öteye geçmeyecek bu iddianın olması imkansızdır. Mermer madeni devlet tarafından koruma altına alınmış değerli madenler sınıfındadır yani mermer madeninin olduğu yerde patlatma yapıp taş ocağı işletemezsiniz. Böyle bir durum hapis cezası ve işletmenin izin iptali demektir. Hangi işletmeci bu gibi olayların başına gelmesini ister veya hangi devletin kurumu buna müsaade eder?
SAHADA TEK BİR AĞAÇ YOK
Daha önce de kendilerine bu yönde ithamların olduğunu belirten Mendeş, “Bölgede Orman Bakanlığı tarafından ağaç gençleştirme işlemleri için ömrünü tamamlamış ağaçlar kesilip yerlerine yeni fidanlar dikiliyor. Orman Bakanlığı tarafından yapılan bu işlemin bizim tarafımızdan yapıldığı iddia edildi ve bölge halkına bu şekilde söylendi. Çevre ve doğa hassasiyeti olan vatandaşlar hassasiyetlerinden dolayı doğal olarak tepki vermeye başladı. Buradan bir daha belirtmek isterim ki mermer sahasında tek bir tane çam ağacı bulunmamakta, olmayan ağacı nasıl keselim? Nasıl tahrip edelim?” dedi.
TOZ OLUŞUMU SÖZ KONUSU DEĞİL
Söz konusu alan ve alınan raporlarla ilgili bilgi veren firma mühendisleri ise, “ÇED raporu incelendiğinde ve Orman Bakanlığından alınan yazılarda maden alanının bozuk yapılı çalı alanı olduğu net bir şekilde görülebilir. Ağaç kesilme gibi bir duruma ne firmamız ne de Orman Bakanlığı zaten müsaade etmez. Bir başka iddia ise toz oluşacağı ve çevredeki tarım alanlarına zarar verileceği. Böyle bir olay da söz konusu değildir. Burası başında belirttiğimiz gibi taş ocağı değil mermer ocağı. Toz oluşumu için delme patlatma yapılması gerekir. kütle halindeki madenin parçalanması kırma eleme tesisi vasıtasıyla mikronize malzeme oluşması yani rüzgarla birlikte havalanacak malzeme oluşmasıyla ancak toz oluşur. Mermer ocağında çalışmalar blok ve kütle şeklinde yapılmaktadır. Mermeri bulunduğu yerden çıkarmak için ise ÇED raporunda belirtildiği gibi sulu tel kesim işlemi uygulanacak olup toz çıkma teorik ve pratik olarak imkansızdır. Şunu buradan belirtmek isteriz ki çevre ve doğa hassasiyeti bulunan vatandaşlar ve bölge halkıyla aynı duygular içerisindeyiz. Bundan dolayıdır ki CED olumlu raporunu alanında uzman 9 mühendis ve yardımcılarıyla birlikte hazırlandı. Devletin gerekli ve yetkin bütün kurumları tarafından belirtilen tüm hususlar eksiksiz ve harfiyen yerine getirilerek işletme hakkını alabildik. Tarım alanlarına doğaya zeytinlik alanlara bir zarar gelme ihtimali olsaydı devletin yetkili kurumları buna müsaade etmezdi biz de firma olarak böyle bir işletme açmazdık” dedi.
MERMER MEDENİYET DEMEKTİR
Açıklamalarını sürdüren Mendeş, “Dava açılan sahada dava konusu edilen bütün hususlar CED dosyası içerisinde gerekli cevabını kat ve kat karşılamaktadır. Bir senaryo ve kurgu üzerine açılan davada iddiaların tamamı asılsızdır. Çevre hassasiyeti olan vatandaşları bir şekilde kullanarak amacı dışında açılan ve farklı şekilde mahkeme ve bilirkişi heyetinin baskı altında tutulmak istenmesi açık bir şekilde görülmektedir. Maden ve mermer geçmişten günümüze insanlar için olmazsa olmaz ihtiyaçlardır. Mermer medeniyet demektir. Osmanlı Selçuklu mimarilerinde ayrıca iki büyük tarihi Metropolis Antik, Efes Kenti gibi yerlerin tamamı mermer madeni kullanılarak inşa edilmiştir. Ülkeler yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden gurur duyarak istifade ederken ülkemizde çeşitli engellemeler ile zenginliklerimizden istifade edilmesine engel olunmak istenmektedir. Amaçları ülke ve milletçe kalkınmamıza engel olmak aşikar olan bu güruhun kime hizmet ettiğini bilmek isteriz” ifadelerini kullanarak açıklamalarına son verdi.