Emekli Edebiyat Ögretmeni Atiye Güner Tümüklü, ödüllü hikayelerini bir kitapta topladi. Ocak ayinda ilk baskisi yapilan Zenginden Kaparo, kitapçilardaki yerini aldi.

UZUN yillar Torbali’da görev yapan, toplamda 30 yillik ögretmenlik geçmisi olan edebiyat ögretmeni Atiye Güner Tümüklü, ilk kitabini yayimladi. Tümüklü’nün ödüllü hikayelerini bir araya topladigi Zenginden Kaparo adli kitabi, kitapçilardaki yerini aldi. Hayati boyunca kitaplarla hasir nesir olan, okumayi hiçbir zaman birakmayan Tümüklü’yü kitap yazmaya çocuklari tesvik etti. Atiye Hoca’nin çocuklarindan Dilek Dogu Sevim kitabin afisini yaparken, Gülden Demir reklamlarini üstlendi. Doktor oglu Mustafa Murat Tümüklü de maddi destekte bulundu. Kitabini çocuklarinin hem tesviki hem de destegi ile bastigini söyleyen Tümüklü: “Çocuklarim da esim de hep yanimda oldu. Onlara çok tesekkür ediyorum” dedi.

KITABIN KAPAGI ÖYKULERDEN BIR PARÇA GIBI

ATIYE Güner Tümüklü’nün ezelden beri kitap yazma istegi vardi. Ancak okul, ögretmenlik, annelik derken bu hayallerini ertelemek zorunda kaldi. Emekliliginin ardindan okumaktan hiç vazgeçmeyen Tümüklü, çocuklarini da evlendirip gönderince esiyle bas basa kaldi ve yazmaya ayiracak vakti olustu. Sistematik olarak yazmaya 15 yil önce basladigini belirten Tümüklü: “Lise döneminde okul dergisinde yazardim. Ancak daha sonra emekli olana kadar ara verdim. Sanirim bu benim biriktirme dönemimdi. Firsat bulunca da içimdekileri kaleme döktüm” dedi. Öykülerinde hem aci hem de tatli seyleri anlattigini belirten Atiye Hoca: “Kapaktaki resimde bulunan kadinin yüzünün bir yani hüzünlü, diger yani gülümsüyor”

KARA KUTU

ÇEHOV tarzi durum hikâyelerini kaleme alan Atiye Hoca, öykülerini geride birakacagi bir miras olarak görüyor. Insanlarin maddi seylerini dünyada biraktigini, düsüncelerini ve duygularini yaninda götürdüklerini ifade eden Atiye Hoca: “Ben düsüncelerimi yanimda götürmek istemiyorum. Burada kalmasini, benden sonra da yasamasini istiyorum. Bu yastan sonra organlarimi kimse almaz ama düsüncelerim, birikimim daimidir” diye konustu. Öykü kitabini kara kutusu olarak gördügüne belirten Tümüklü: “Her insanin bir kara kutusu vardir. Kimisi açilir, kimisi siki sikiya kapalidir. Öykülerim, benim kara kutumdan yansiyanlardir. Kendi yasadigim ya da gördügüm seylerin veyahut duydugum tek bir sözün bende uyandirdigidir.” diye konustu.