Büyük Torbalı

RAMAZAN VE DOKTORUN REÇETESİ

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
RAMAZAN VE DOKTORUN REÇETESİ
Nevzat KARATAŞ( n.karatas@buyuktorbali.com )
137 Görüntüleme
10 Haziran 2016 - 8:42
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Yaptığımız her işte bir hedefimiz olduğu bir gerçektir. Susuzluğunu gidermek isteyen kimse; suyun, susuzluk ihtiyacını gidereceğine inanır ve suyu iştahla yudumlar. Aç olan bir kişi de açlığın verdiği sıkıntıyı gidermek için yemek yer. Su içmek veya bir şeyi yemek, insana ayrıca zevk verir. Bazen bize hiç zevk vermemesine rağmen hatta içimizi kavurmasına, midemizi bulandırmasına rağmen bazı şeyleri yer veya içeriz.

Mesela ilaçlar hiç de iştahla yenilen yutulan, şeyler değildir. Ancak insan bu acı maddeleri hiç tereddüt etmeden yutar. Bilmiyorum hiç dikkat ettiniz mi? Bu, yutmasını sevmediğimiz maddeleri, bir de yüklü paralar ödeyerek alırız. Daha da önemlisi biz bu sevmediğimiz,  zoraki yuttuğumuz ilaçları bize tavsiye etsin diye, doktorlara bazen yüklü miktarlarda çil çil paralar öderiz. Bazen de yıllarca yığıp biriktirdiğimiz, nefsimiz için harcamaktan kaçındığımız, üç beş kuruşumuzu bizi ameliyat etmesi, diğer bir ifade ile vücudumuzun bir yerlerini bıçakla doğraması için doktorlara teslim ederiz.

KES BENİ DOKTOR

Bütün bunları yaparken doktora “Aman doktor bey, kes beni!” dercesine ricada bulunuruz. Bütün bu yaptıklarımız, bize faydası olacağına inandığımız içindir. Yani paramızı veririz, günlerce acı ilaçları saatini dakikasını şaşırmadan içeriz. Günlerce hastane koridorlarında bekleriz. Doktorun “yeme, içme” dediği gıdaları gözümüzün önünde dans etmelerine rağmen yemeyiz, içmeyiz.

Fedakârlık isteyen bütün bu davranışlarımız, bizim inancımızdan dolayıdır.

İnanırız ki o ilaçlar; ameliyatlar, kesilmeler, biçilmeler, bizim menfaatimiz içindir. Hatta

bazen kesin bir çare olmadığını bile bile kullandığımız ilaçlar da az değildir. Ama az da olsa

o inanç, bizi bu riskli davranışlara gönüllü olarak sürükler.

Sevgili dostlar! Hiçbirimiz günahsız değiliz. Ancak günahkâr olmamız, günahımız hangi derecede olursa olsun yaratılış gayemizi unutmamızı gerektirmez. Bizim bu dünyada var oluş sebebimiz, Rabbimizin ifadesiyle, “Ona ibadet etmektir.” Diğer bir ifadeyle, bizler bu dünyada “hangimizin daha güzel işler yapacağımız denenmek için” varız.

Bu cümleler Kur’an-ı Kerim’de bizzat Rabbimiz tarafından hatırlatılır. Ve bize şöyle açıklama yapar Rabbimiz. “Ben cinleri ve insanları bana ibadet etsinler diye yarattım.”, “Ben sizin hanginizin daha güzel işler yapacağınızı denemek için hayatınızı devam ettiriyorum.”

Bir ayeti kerimede de “Biz sizi bazen AÇLIK ile imtihan ederiz.” buyurur.

NİÇİN ORUÇ TUTARIM VEYA TUTMAM

Hiç şüphesiz oruç, Rabbimizin reçetesidir, emridir. Ahirette de kurtuluşumuza bir sebeptir. Netice olarak biz bu dünyada imtihan için olduğumuza inanıyorsak ki, bu hususta şüphemiz yoktur. Şayet bundan eminsek (ki hepimiz eminiz) oruç tutmak, günahlarımızın affedilmesini sağlar. Tıpkı hastalıklara ilaçların çare, şifa olduğu gibi oruç da günahlarımızın yok edilmesinin çaresi ve şifasıdır.

Yani oruç ilaçtır, oruç ameliyattır, oruç diyettir. Burada şu soruyu kendimize sormamız gerekir, “Bir ilacın hastalığımız için şifa olacağını kim biliyor?” cevabımız hiç şüphesiz, “doktor” olacaktır.  Doktorun  verdiği ilacın isabetli olma oranı yüzde yüz değildir. Yanılma ihtimali vardır. Çünkü yanlış verilen ilaç vakalarını sıkça duyar, okuruz. Buna rağmen doktora inanır, dediğini yaparız.

Halbuki rabbimizin bizlere sunduğu reçetede yanılması söz konusu olamaz. Çünkü o Allah’tır. Yani hastalığı da şifasını da en iyi bilen O’dur. Her türlü hastalığın şifasını Yüce Kitabında sıralamıştır. Şayet doktora olan güvenimiz kadar Yüce kitabımıza güvenimiz varsa hiç tereddüt etmeden “oruç” ilacına hemen sarılır, iftar, sahur saatlerine titiz bir şekilde dikkat ederek tedavimizi bir ay boyunca aksatmadan sürdürürüz.

Şayet orucumuzu tutmazsak, en basit yorumla doktora olan inancımız kadar rabbimize güvenimiz yok demek değil midir?

Hiç kimseye bir şey sormadan kendi inancımızı sorgulamak en isabetli karar olacaktır. O zaman,“neden oruç tutuyorumun veya neden oruç tutmuyorumun” cevabını rahatlıkla bulabiliriz.

Bizden önceki ümmetlere (Yahudi ve Hıristiyanlara, diğer peygamberlere ve ümmetlerine) farz kılındığı gibi bizlere de farz kılınmıştır”, “Oruç sabrın yarısıdır.” “Allah sabredenlerle beraberdir.” Öyleyse oruç tutup Rabbimizin bizimle olmasını temenni edelim, bizleri nice ramazanlara sağlık ve sıhhatle kavuşturmasını niyaz ediyor hayırlı Ramazanlar, hayırlı cumalar diyorum.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web