Büyük Torbalı

SENİ GİDİ TAKLİTÇİ SENİİİ

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
SENİ GİDİ TAKLİTÇİ SENİİİ
517 Görüntüleme
08 Eylül 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

…Daha sonra Özal dönemi başladı. Özal hem dini bütün muhterem bir Müslüman hem de Dünya Bankası gelenek, görenek ve adetlerini iyi bilip Türkiye ye uygulayabilecek bir bünyeydi. Yani bir anlamda modern; kafası çalışan Türkiye Cumhuriyeti yapısını yağdan kıl çeker hassasiyette yavaş yavaş değiştirecek bir ekip başıydı. Bu nedenle yönetiminde özellikle Amerika’dan devşirdiği hibrit genç yöneticiler görevlendirmişti. Gelen hibritler de bayağı gündem oluşturup, başarılı olmuşlardı.

Bu dönemde Müslümanlıktan epeyce ayrıldığı kanaatinde olunan Türk toplumu Müslümanlığı hatırlamaya, daha derinden öğrenmeye ve yaşamaya başladı. Müslümanlıkta şirazesi kaymış Türk toplumu yavaş yavaş hizaya getirildi. Toplumun bu zamana kadarki Müslümanlığı yeterli görülmeyip, eksik bulunuyordu. Müslümanlık yeniden tanımlanıyordu. Oluşan bu boşlukta Müslümanlığı değiş şekillerde tanımlayan gruplar peydah oldu. Uzun saçlı yeşil sarıklı siyahcübbelişalvarlı beyaz çoraplı çember sakallı tipler olduğu gibi, ağır parfüm kokulu, grand tuvalet giyimli arkaya taralı jöleli saçlımodern Müslümanlar dahiyaygınlaşmaya başladı. Eski klasik hacı efendi Müslüman görüntüsü ortadan kaldırıldı. Ağırlıkla Arabi Müslüman görüntüleri tercih ediliyordu. Bayan Müslümanlar da kendilerinin önünde giden erkek Müslümanların giyimlerine uyumlu giyimleri tercih ediyorlardı. Yüzü dahi görülmeyen arabi giyimliler olduğu gibi, çeşitli renklerde modern ferace giyenler yanında üstü feraceye uygun altı kot pantolon ve yüksek topuk ayakkabısı olan bayanlarımız da görülebiliyordu. Herkesin Müslümanlık yorumuna göre giyimi ve davranışı değişiyordu.

Yine bu dönemde teknolojiyle hızlı bir biçimde buluştuk, tanıştık. Dünyaya açıldık, dünyayı tanıdık. Nasıl iş yapılır, girişimci olunur, nasıl zengin olunur öğrendik. Başörtülü – tesettürlü kızlarımızı ve kadınlarımızı son model jeepleri kullanırken gördük. Para yavaş yavaş el ve yer değiştiriyordu. Bildiğimiz yerli burjuvazi bu durumdan çok rahatsız olmuştu. Bunlar da nereden çıktı diye dert yanmaya başladılar. Onları görgüsüz buldular. Aynı mekândabulunmak istemediler. Buluştuklarında tedirgin oluyorlardı. Yönetim denetim ve hâkimiyet yavaş yavaş onların eline geçiyordu. Yerli burjuvazi ikinci planda kalmayı içine sindiremiyordu…

Özal döneminde de, ümmetçiler hedef amaçları doğrultusunda gayret gösterdiler. Zaman içinde epeyce yol aldılar. Toplum Cumhuriyet değerlerindenfark edilir şekilde ayrılmaya başladı. Yönünü Orta Doğuya – Arabistan’a çevirdi. Yüzde doksan dokuzunun Müslüman olduğunu bildiğimiz Türkiye’de has Müslümanlar ortaya çıktı. Klasik Müslümanlar Müslümanlıklarınıyeni Müslümanlık değerlerine göre gözden geçirmeye başladı. Müslümanlar yeni değerlere göre kefeye oturduğunda fark etti ki Müslümanlıkları uzun zamandır epeyce yıpranmış! İyi ki bunlar geldi de toplum Müslümanlığı tekrardan öğrenip yaşamaya başladı çok şükür… Yoksa alimallah hepimiz… olarak ölecektik Allah korusun…

İlerleyen dönemlerde buhas Müslümanların Müslümanlık derecesi de yeterli gelmedi. Daha da aklı başında Müslümanlar peydah olmaya, dini bütün gençler ortaya çıkmaya başladı. Çünkü her şeyde olduğu gibi iyinin de iyisi vardı… Yani Müslümanın da Müslümanı…

Her bir grup bir yerde Müslümanlığı anlatıp bu yolda hizmet verirken bazıları cuşa gelip hak yolunda salya sümük ağlıyor kendinden geçiyordu. Bunlar bırakın Türkiye’yi dünya genelinde hizmet hareketiydi. Bunlar Fetullah Gülendi, Fetullah Hoca Efendinin müritleriydi (öğrencileriydi). Birinci sınıf Müslümanlardı. Lonca hayatı yaşıyor, her ilişkilerini kendi hizmet hareketi içinde birleştiriyorlardı. Biri birinin elinden tutarak ilerliyordu. Toplum tarafından çok, hem de çok sevilmeye başlanmışlardı, her anlamda takdir görüyorlardı… Devlet yöneticileri bunları seviyor, hürmet gösteriyor, bir dediklerini iki etmiyorlardı.

Müslümanlık iddiasında Sayın Hocanın (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın) pabucu dama atılmıştı… Türkiye de Müslümanların önderleri değişmeye yüz tutmuştu. Bu işin asli lideri, ana memba, savunucusu ve geliştiricisi emektarı Erbakan Hoca ve taraftarları da çok rahatsızlardı. Boynuz gelip kulağı geçmişti…Erbakan Hocanın yetiştirdiği öğrencileri çeşitli yerlerde görevler alıp, yöneticilikler ve sorumluluklar yüklenirken bir taraftan da sermaye, para, kapitalle tanışmış tadını almaya başlamışlardı. Bazı genç gruplar Hocanın dizinin dibinden ayrılıp kendi genç enerjilerini Arabistan enerjisi ve parasıyla birleştirmeye başlamışlardı. Bunlar Hoca dan daha hararetli ve modern yöntemleri uygulayan Müslümanlardı. Hocanın yıllardır uyguladığı Klasik Müslüman söylemiyle iktidarı ele geçirmenin mümkün olmadığını anlamışlardı. Bu işde politika yanında para ve modern çağın çeşitli argümanları da kullanılmalıydı.

Akıllı davranılmalı modern görünümle modern yöntemler kullanılarak laik düzen içten ele geçirilip yavaş yavaş değiştirilmeliydi. Onların deyimiyle “Beton Kemal’in laik düzeni” yıkılmalıydı…

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web