Geçtiğimiz hafta Çaybaşı’da bulunan ESHOT Garajı önünde eylem yapan S.S. 11, 25 ve 66 No’lu Motorlu Taşıyıcılar ve Minibüsçüler Kooperatifleri ile S.S. Torbalı Metropolis Şehiriçi Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi bir kez daha karşı karşıya geldi.  2017 yılından bu yana birbirleriyle davalık olan kooperatiflerin arasındaki gerilim 11, 24 ve 66 No’lu Kooperatiflerin eylem yapması ve ardından Metropolis Şehiriçi Kooperatifi başkanının ilçede yayın yapan bir gazeteye demeç vermesinden sonra tekrardan yükseldi. Her iki taraf da kendisinin hakkının yendiğini iddia ederken S.S. Torbalı Metropolis Şehiriçi Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Veysi Güner sorunun asıl kaynağının ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı bir karar olduğunu söyledi.

GÜNER: MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYORLAR, ASIL MAĞDUR BİZİZ”

11, 25 ve 66 No’lu Kooperatiflerin eyleminden sonra bir açıklamada bulunan S.S. Torbalı Metropolis Şehiriçi Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Veysi Güner bir açıklamada bulunarak, üç kooperatifi mağdur edebiyatı yapmakla itham etmişti. Güner, “Torbalı halkın mağdur edebiyatı yapan 11, 25 ve 66 No’lu kooperatiflere itibar etmesin. 1999 yılından beri 25 dolmuşla şehir içi ulaşımını sağlamaya çalışıyoruz. Yıllardır Torbalı’nın ulaşım kahrını biz çekiyoruz. Bizim ekmeğimize göz dikenler açtıkları davalarla güzergâhlarımızı iptal ettiler. Asıl mağdur biziz.” demişti.

11, 25 VE 66 NO’LU KOOPERATİFLER: BİZ EV SAHİBİYİZ, ONLAR KİRACI

S.S. 11, 25 ve 66 No’lu Motorlu Taşıyıcılar ve Minibüsçüler Kooperatifleri adına konuşan S.S. 66 No’lu Torbalı Özlem Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Haydar Öztekin, “Bizler 1976 yılından bu yana Torbalı’ya hizmet veriyoruz. Yıllarca kendi yağımızda kavrulduk, zor şartlar altında hizmet verdik. Torbalı’nın ev sahipleri bizleriz, onlar ise kiracı. 2012 yılında mülki amirlik Büyükşehir’e geçince Torbalı Belediyesi’nin bu konuya ilişkin ihale açma ve verme hakkı kalmadı ve Büyükşehir ilçeye ESHOT girişlerini başlattı. 2017 yılında açılan davayı kazandığımız günden bu yana 6 ay çalışabildik. Bizim o günkü eylemde mağduriyet dediğimiz şey budur. 1976 yılında biz bu işe girdiğimizde ne ESHOT vardı, ne de Metropolis. Bu arkadaşlar neye göre yıllardır kahır çektiklerini iddia ediyorlar.” açıklamasında bulundu.

GÜNER: BU İŞİN ASIL SORUMLUSU BÜYÜKŞEHİR VE UKOME’DİR

11, 25 ve 66 No’lu Kooperatiflerin şehir içinde yolcu taşımacılığı yapmalarının haksız kazanca yol açtığını ifade eden Güner; “Şehiriçi yolcu taşımacılığı yapmak bizim hakkımızdır. Onlara verilen güzergâhlar yaptığımız itirazlar kapsamında iptal edildi. Bu durum defalarca yaşandı, tekrar yaşansa ve biz tekrar itiraz etsek sonuç yine aynı olacaktır. Çünkü doğru bir tanedir. Şehiriçi taşımacılığı bizim hakkımızdır. Bu üç kooperatifin şehir içine girmesi haksız kazanç sağlanması demektir. Onların şehir içine girmesine ilişkin engeli de koyan il ve ilçe trafik komisyonudur.  Bakın biz 1 yıldır araçlarımızı kapı önünde bekletiyoruz. Öte yandan kooperatiflerin bu aşamaya gelmesinin asıl sebebi de Büyükşehir Belediyesi ve UKOME’dir. Bugün ortada çözülemeyecek bir sorun yok, bu kavga ekmek kavgası, UKOME tarafından gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde ortada ne kavga kalır ne tartışma kalır. Bizler ekmeğimizin kavgasını veriyoruz. Sanıyoruz ki meselenin hukuki ayağı yıl sonuna kadar çözüme kavuşturulur.” şeklinde konuştu.

ÖZTEKİN: HAK VERİLECEKSE DEVLET VERECEK, BİZ DEĞİL

S.S. Torbalı Metropolis Şehiriçi Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkamı Veysi Güner’in sözlerine karşılık olarak üç kooperatif adına konuşan S.S. 66 No’lu Torbalı Özlem Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Haydar Öztekin açıklamalarına eğer bir hak verilecekse bu hakkın devlet tarafından verileceğinin altını çizdi. Öztekin; “Arkadaşlar mağdur olduklarını söylüyor, bizim onların güzergâhını iptal ettirdiğimizi söylüyor. Nasıl ki biz kendi hizmetimizden bahsederken onlar da kendi hizmetlerini öne sürüyorlarsa biz kendi mağduriyetimizi dile getiriyoruz onlar da kendi mağduriyetini dile getiriyor. Ama burada yöntem hatası yapılıyor. Haklarını gasp eden bizmişiz gibi davranıyorlar. Biz de bizim hakkımızı onlar gasp etti desek bu işin sonu ne olur? Herkes hakkını arıyor, bize yönelik alınan saldırgan tutumu kınıyoruz ve ekliyoruz. Hak verilecekse dunu verecek olan devlet ve onun kurumlarıdır, bizler değiliz. Devlet arkadaşların hakkını versin, onlar da çalışsın ekmek yesin tabi bizim kimsenin ekmeğiyle derdimiz yok. Bizim derdimiz bizim ekmeğimizin bölünüp başkalarına pay edilmesine engel olmaktır.” diye konuştu.    Sinan TEKDEMİR