TABI bölgemiz itibari ile yazlarimiz sicak geçiyor. Sicakta ise en çok ihtiyaç duyulan sey su. Tabi önce insan için, sonra bitkiler ve diger canlilar için. Ama su da su an dünyamizda kitlasmaya baslamis bir varlik. Suyu en etkili ve en ekonomik sekilde kullanmaliyiz. Hele hele kesinlikle israf etmemeliyiz. Unutmamaliyiz ki gelecekte en büyük çekisme suyun paylasimindan olacaktir. Neden bunlari yaziyorum çünkü Ayrancilar’da su denince biraz çekisme geliyor akla. Daha önce Ayrancilar içme suyu konusunda sikintili idi. Bu sikinti sebeke yetersizliginden kaynaklaniyordu. Bu konuda kalici ve uzun vadeli bir çözümü Ahmet Özkan’in belediye baskanligi döneminde hayata geçirdik. Ben de belediye meclis üyesiydim. Sekiz bin nüfuslu Ayrancilar’a seksen bin kisilik içme suyu sebekesi kazandirdik. Böylece Ayrancilar’in elli yillik su sorununu çözdük. Ama bu kolaycicik olmadi tabi. Hiç beklenmedik sekilde kendileri de Ayrancilar’in bir ferdi olan Ayrancilar Sulama Suyu Kooperatifi yürütmeyi durdurmak için mahkemeye gitti. Içme suyu çalismasi durdu. Mahkemede nerdeyse iki yilini kaybetti Ayrancilar. Ama mahkeme bizim tezimiz olan “Önce Insan” dedi ve sebeke çalismalari devam etti ve bitti. Oysa ovada tarlasi olanla, mahallede evi olan hep ayni insanlarimizdi. Sanki kendi kendilerini mahkemeye vermisler gibi komik bir durum çikti karsimiza. Ve Hukuk Fakültelerinde ders olarak okutulacak bir karar çikti mahkemeden.
Iyi de simdi bunlari niye yaziyorsun kardesim diye bilirsiniz. Daha önce de yazmistim, Ayrancilar Belediyesi Ayrancilar halkina içme suyu almak için ugrasirken mahkame mahkeme kosanlar, Büyüksehir Belediyesi Ayrancilar ana kaynaktan su almaya baslayinca çitini bile çikaramamisti. Hop oturup hop kalkanlar dut yemis bülbüle dönmüstü.
Bunlari tarihe not düstük zaten, neyse bizim su gitti yani. Ama bu bölgede tarim yapiliyor. Her ne kadar imar alanlarindaki tarlalarin çoguna ev ya da fabrika yapilmis olsa da kalan alanlarda sulama suyuna ihtiyaç var tabi. Aslinda sulana bilir arazi imarla ilgili ev ve fabrikalar yapildikça azaldi ama buna ragmen sulama suyunda bir sikinti, bir sikayet var sormayin gitsin.
Söylenenlere göre aslinda suda degil suyun dagiliminda bir problem var gibi. Bazilari mahsülünü iki,üç kez sularken bazilari zorla bir kez ancak sulayabiliyorsa burada bir yönetsel hata var demektir. Bu gün beni sulama suyu kooperatifinin yetkilileri arayarak sikintidan ve bazi artezyenleri çalistirmaktan ya da kamulastirmaktan bahsettiler gerçi. Ama önemli olan olani yani mevcut olan kaynagi adil olarak dagita bilmektir.
Zaten çiftçi vatandaslarimizin sikayeti de suyun adaletli dagitilmadigi konusundadir. Bazilarina iki, üç kez sulama için yeterli olan bu mübarek su bazilarinin tarlasini neden bir kez sulayabiliyor!
Önemli olan yöneticilik kabiliyeti kisitli olani bile idare edebilmek degil mi! Ve bu idareciligi adaletli bir sekilde yapabilmek degil mi!

AK GENÇLIK

AK PARTI gençlik kollari kongresini yapti. Yeni seçilen yönetime basarilar diliyorum. Gençlik demek dinamizm demektir,gençlik demek aktivite demektir,gençlik demek çalisma demektir, gençlik demek gelecek demektir. Yeni yönetimden daha aktif bir çalisma yapmalarini bekliyorum. Ak Parti hiç bir partide görmedigim kadar gençlige ve kadinlara önem veriyor. Zira bunu su geçtigimiz seçimlerde gördük.  Kadin Kollari ve Gençlik Kollari baskanlarimiz Izmir milletvekili seçildiler biliyorsunuz. Simdi sirada kadin kollari kongresi var sonra ise ilçe kongresi. Hadi hayirlisi bakalim.

RAMAZAN

MUBAREK Ramazan ayi geldi. Haftaya yazimizi ramazanda yazmis olacagiz. Bu mübarek ayda hepimiz yeniden her seyi gözden geçirmeliyiz. Bir iç muhasebe, temizlenme, arinma, yeni bir istikamet, rota çizmeliyiz. Insan niçin yaratilmis, asli vazifesi nedir, nefis ne, sabir ne, iktisat ne, yardimlasma ne, zekât ne, fitre ne, huzur nerede ve nasil elde edilir, tekrar tekrar düsünelim gelin bunlari.
Tüm islam alemi, tüm memleketimiz ve Torbalimiz ve de Ayrancilarimizin Ramazan ayi mübarek olsun. Saygilarimla