Levent Kırca’ya Allah’tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum. 1 Kasım seçimleri de yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızı bu taktiksel başarısından dolayı tebrik ediyorum. Eeee ne demiş atalarımız “At binenin kılıç kuşananın”… Perşembenin geleceği Çarşambadan belliydi. Seçimle ilgili yoruma gerek yok. Ancak, 7 Haziran seçiminden sonra koalisyon oluşumu çalışmaları ile ilgili 21 Temmuz 2015 tarihinde yine aynı köşede yayınlanan o yazımı kapak olsun maksadıyla tekrar paylaşmak istiyorum. Bundan sonrası da anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…

“AKP ile MHP” adlı o köşe yazımda;

“ Başka işimiz yok ya günlerimiz hükümet kurmakla geçiyor. Hadi kuralım da hiç olmasa kurmamızın da bir mantığı olsun. Her ne kadar Türkiye’de gelişen olaylara bir mantık uydurulamazsa da…

Anlaşılan AKP ya CHP ya da MHP ile hükümet kuracak. Biliyoruz ki bu iki partinin de seçim süreci boyunca AKP’ye söylemedikleri kalmadı. Hani derler ya it yerse kudurur misali… Her iki partinin seçmeni de onların bu söylemlerine, özlemleri doğrultusunda oy kullandılar.

Seçimde Kürtler HDP’ye oy verince AKP bir miktar Milletvekili kaybetti. Yüzde 40’a varan oy aldılar ancak çok istedikleri Başkanlık Sistemine de şimdilik elveda dediler. Seçmen çok bilinçli oy kullanmıştı, “hayır” dedi amma yine de tamamen bir tarafa koymadı AKP’yi… Nasıl koyabilirdi ki, koyup da sonucunda ne yapacaktı!… AKP’nin karşılığı şimdilik yoktu.

Bundan sonraki süreçte başrolü yine AKP ve lideri oynayacak… Amaçları bu koalisyon hükümeti döneminde kendilerini toparlayıp, eski güçlerine kavuşarak yollarına kaldıkları yerden devam etmek olacaktır. Bunu parti tabanı çokça istemese de lider çok istiyor.

AKP seçimde oy kaybetmişti nedeni söylem değişikliği, bilinen olaylar, liderin kendini başka bir göreve taşıması ve parti başkanının yeterli olmamasıydı. Özellikle Kürt oyları gitmişti. Bu oyları tekrar geri almalılar. Yani şu bilinen Kürt Sorununu çözmeli, bunu da bu koalisyon hükümeti döneminde yapmalılar. Sorunu MHP ile daha rahat çözebilirler. CHP ile olmaz çünkü bu konuda CHP etkisiz eleman olarak görülmekte…

MHP her ne kadar seçimden sonraki ilk günlerde kükremiş, “Hodri meydan. Biz ana muhalefet partisi olacağız” demiş olsa da onlar da sonucun koalisyon olduğunu görmüşlerdi. Önceki dönemlerden de bildiğimiz gibi Kürt sorunu kendilerinin ortağı bulunduğu hükümetlerde daha rahat çözülebiliyordu. Belki bunu taaa başından bildikleri için muhataplarının gözünü korkutup, paylarını arttırmak istiyorlardı zannederim. Tabi ki bu bir gözlem ve tahminden öteye geçemez…

MHP, “Ülkede Kürt sorunu yoktur. Güneydoğuda asayiş sorunu vardır o da gerekli asayiş tedbirleri alınarak giderilir” diyor.

MHP iktidar avantajlarını bilen bir parti olmakla birlikte uzun süredir hükümette olamadı. AKP dönemine kadar hükümet olmasalar dahi iktidar olan bir parti olmuşlardır. AKP döneminde iktidar imkânlarını yeterince kullanamadılar.  …

AKP hareketinin lideri Cumhurbaşkanı olmuştu fakat ideallerine henüz kavuşamamıştı. Bunun mücadelesini vermeye devam edecekti. Türkiye’nin Başkanı olmak istiyordu. Gitmek istediği hedefin bir aşaması da buydu… Bundan sonrası ise Allah büyüktü… Arap dünyasını lideri, daha sonra da…

Lider parti başkanıyken Kürtlerin sorununu çözeceği iddiasındaydı. Onların yereldeki temsilcisi olduğunu bildiği partiyi elemine ederek, “sizin sorunlarınızı ben çözeceğim” dedi. Bu konuyu gündemde tuttu meyvelerini de geçmiş seçimlerde oy olarak topladı.

Lider son seçim döneminde çok güçlü olduğunu zannetti. Kürtlerin kendisini yine destekleyeceği yanılgısına düşüp, onların yereldeki temsilcisi HDP’yi de zayıf düşürmeyi amaçlayarak seçim kampanyası döneminde bu defa “Kürt-Mürt sorunu yoktur bu ülkede” demeye başladı.

Böyle bir tavır seçimde tutmadı. Kürtlerin milliyetçi duyguları kabardı. Oylarını kendi partileri olarak gördükleri HDP’ye blok halinde verdiler. AKP böyle bir sonuç beklemiyordu. Ama yapılan yanlış bir defa yapılmıştı.

Bundan sonraki dönemde Kürtlerin oylarına tekrar almaları gerekiyor. Yani Kürt sorunu denilen sorunu önümüzdeki dönem çözmeli ki ilerlemesi gereken yoluna daha rahat devam edebilsin. Bu sorunu da bir yolunu bulup, “Kürt sorunu asayiş sorunudur” diyerek işi ters tarafından alan MHP ile istedikleri şekil ve yöntemle çözebilirler.”

Demiştim o yazımda; nitekim lider de bu stratejik taktiklerle seçime gidip seçimde koalisyonu kendi bünyesinde oluşturdu. Bundan sonrası…