Büyük Torbalı

TEVEKKÜL VE DUA

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
TEVEKKÜL VE DUA
534 Görüntüleme
22 Aralık 2015 - 9:53
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Tarihten ders çıkarmıyoruz ve yaptığımız hataları tekrar ediyoruz. “Denize düşen yılana sarılır”  anlayışı, Osmanlının gerileme döneminden beri bir türlü yakamızı bırakmış değildir. Osmanlı, Rusya ile Avrupa arasında gidip gelmeye başladığı tarihten itibaren gerilemiş ve dağılmıştır. Bugün, Rusya, Çin, Acem ile Avrupa, Amerika arasında gidip gelmeye başladık. Sonumuz hayırlı olur inşallah!
“Son 10 yıldır tarih tekerrür etmektedir” Diyenlere şiddetle karşı çıkıyorum.  Son 50 yıldır tarih tekerrür etmektedir. Ülkeyi yönetenlerin içte ve dışta başarısız olduğu dönemleri yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Birçok şeyleri yapmakla övünsek de Ekonomimiz, son elli yılda iç ve dış Ticaretimizi kendi kendini kontrol edebilecek şekle sokulamamış ve dışa bağımlılıktan kurtulamamıştır. Ne zaman bir atılım gerçekleştirsek mutlaka her on yılda bir engel çıkarma alışkanlığımızdan vazgeçemiyoruz.
Siyasi ilişkilerimizde de aynı istikrarsızlık sürdürülmüş, Bölgemizde ve Dünyada çok değişken bir siyaset uygulanması, içte ve dışda güvesizlik oluşturmakta, 90 yıldır Batı bloku ile iç içe olmuş ülkemizde, Amerika ve Avrupa eksenli yapılan, Siyasi ve Askeri birçok antlaşma göz ardı edilerek, son kırk yıldır Ülkemiz bölünme ve parçalanma paranoyalarından kurtarılamamıştır.
Uluslararası Hukukta ve İç hukukumuzda suç teşkil eden uygulamalar, siyasi erklerin göz yumması sonucu  aracıların menfaat çıkar ve rantı için kullanılmış ve son yıllarda daha da aşırı siyasallaşmaların neticesinde  iç hukukun duvarına çarpmıştır, 90’lı ve 2000’li yıllarda toplumun büyük kesimini rahatsız etmiş ve büyük kaos ortamlarının ve krizlerin meydana gelmesinin önüne geçilememiştir. 2008 yılına kadar, AK Parti iktidarının büyük ölçüde devlet içinde yaptığı temizlikler toplumun büyük kesiminde kabul görmüş ve deyim yerinde ise Milletin OH! dediği bir dönem yaşanmıştır.
2008 yılından sonra AK Parti’nin Milletin Büyük bir çoğunluğunun teveccühüne mazhar olması ve Devlete büyük ölçüde hakim olması bilinmeyen bir takım olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bu gün, hiç olmadığı kadar, Hukuk ile Siyasetin kavgasına şahit oluyoruz.
Dün, hukuk ve Sivil irade adına Ülkenin en önemli ve hayati kurumu Türk Silahlı Kuvvetleri, mensuplarının işledikleri suçlar nedeniyle haklı olarak dizayn edilirken, bugün, Sivil idare içinde, hırsızlık ve yolsuzluğa bulaşmış olanların,  sivil iradenin gücünü kullanarak kendilerini koruma altına alındıkları iddia edilmektedir.
Son 13 yılda,
Millet çoğunluğuna sahip olan AK Parti iktidarlarının, rüzgarın yönünü değiştiremeyip, yel değirmenleri ile savaştığı söylenmektedir.
Uluslar arası anlaşmaları hiçe sayarak, Ülke Ekonomisini geliştirme adına, ambargo delmeye, gayri resmi ticari ve siyasi ilişkilere girerek ülkenin geleceğini tehlikeye attığı iddialarına maruz kalmaktadır.
Sıfır sorun hedeflediğimiz, bölgemizdeki ülkeler ile her geçen gün gerilimin arttığı ve gerilim politikaları uygulamasında ısrar edildiği iddia edilmektedir.
Sivil İradenin, sivilleşme adına yaptığı hayati öneme sahip icraatlarına en büyük desteği gördüğü, Cemaat ile kavgası aklı selim birçok insanı rahatsız ettiği söylenmektedir.
Bugün, aile içinde aynı soy ismi taşıyan aileler içinde, aynı inancı hakkıyla yaşayan ve yaşamaya çalışan halkımız içinde bölünmeler ve ayrışmalar başlamış ve her geçen gün de çirkin eller tarafından kurcalanmakta, Ülkenin Cumhurbaşkanı ve başbakanı, Milletin verdiği yüzde 50’lik bir teveccüh olmasına rağmen, diğer yüzde 50’lik bir kesime karşı, sürekli hırsızlık ve yolsuzluk söylemlerinin himaye ve koruyucusu olarak anlatılmakta, toplum içindeki gerginliği sürekli artırmaktadır.
PKK Terör örgütüne gösterdiği iyi niyetin sonucu uygulanan çözüm sürecini HDP’nin ve kandilin Suistimal ettiğini söyleyen AK Parti söyleminin halk tarafından kabul görmesi, Devlet içinde bir paralel yapılanmanın olduğu bu yapılanmanın da Fethullah Hoca cemaati mensupları olduğunun bizzat Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı makamlarının söylemesi de millet çoğunluğu tarafından kabul görmüştür.
Bu durum Ülkesini ve Milletini seven aklı selim insanlarımız tarafından, “Yeter artık, ülkenin en büyük iki makamını kimsenin yıpratmaya hakkı yoktur” çıkışları, her ne kadar AK Parti’ye ve siyasete destek anlamına gelmese de halkımız öyle algılamış ve algılamaya da devam edecektir.
Hırsızlık ve yolsuzlukla suçlanan bir iktidar partisi ve onun Cumhurbaşkanı ve Başbakanının bunlara çiçek verecek değildir. İstediği gibi kanunları, yönetmelikleri değiştirip, gerekirse yeniden yaparak, hem kendilerini hem partilerini, hem de ülkeyi büyük bir kaos içen düşmesinin önüne geçecektir. AK Parti’de bunu yapmıştır.
Haklıdırlar, çünkü yapacak başka da bir şeyleri kalmamıştır.
Çünkü; Suçlamalar bir muhalif partiden değil bizzat Devletin Emniyet görevlileri, Savcıları ve hakimleri tarafından yapılmıştır.
Ben asla, bu günkü hükümetin yaptıklarının birilerinin dediği gibi “Ülkede bir çoğunluk diktatörlüğü oluşturulmaktadır” sözlerini söylemek yetkisini ve haddini kendimde görmüyorum. Kabulde etmiyorum.
Ancak; şunu da söylemekten geçemiyorum. “Ülkenin bu kadar ayrışması ülkemizin ve milletimizin yararına değildir, olmayacaktır”
AK Parti hükümeti yıllardır yozlaşmış bir takım kurumlarda (Ordu, Yargı, Milli Eğitim, Maliye, İç Güvenlik) Milletin ruh ve vicdanına uygun duruma getirme adına yaptığı yenilikleri, kendi zihniyetlerine araç olarak kullanmak zorunda kaldıkları doğrudur ve kim olsa kullanacaktır.
Cemaat bu kadar yetiştirdiği, okuttuğu gençleri kendi başına mı bırakacaktı? veya Cemaatin yapmak istediği (Dünyada ve Türkiye’de) nedir? Onlarda kendi zihniyetleri doğrultusunda bir millet ve devlet yapısı arzusunda değiller midir?  Onların bir hedef ve idealleri yok mudur?
Milletimin değerlerine ve Kültürüne uygun olan hiç bir zihniyet beni rahatsız etmez.
AK Parti’nin Müslüman Türk milletinin değerlerine ve kültürüne savaş açtığı da söylenmektedir.  Hedeflerinin Atatürk Cumhuriyeti olduğu da söylenmektedir. Ben bunlara koskoca bir YUUUUH! diyorum. Başka ne diyebilirim.
Bana göre inadına, MHP ve CHP’den daha fazla o değerlere AK Parti sahip çıkmaktadır.
Yıllarca Askeri ve Yargı vesayetinden şikayet ederken, bugün milletten yetki almış bir siyasi iradenin bu vesayeti kullanmasının neresi milleti rahatsız eder anlamış değilim.
Ergenekon gibi, sonuçlanmış birçok davaları yeniden yargılanma yolunu açan AK Parti değil midir? O günlerde de ağlayanlar bugün gülmektedir. O günlerde ağır eleştiriler yöneltenler bu gün teşekkür etmektedirler.
Beyler, bu kadar korkup bağırmayın!
Örnekleri ortada iken bu kadar korkup, telaşa kapılmanıza hiç gerek yoktur. Şayet kendinizden eminseniz, mutlaka AK Parti’nin ak yüzünü göstereceği günleri de gelecektir.
Bir taraftar dış komplolardan bahsedeceksiniz, bir taraftan dış da itibarımızı iki paralık etti diyeceksiniz. Doğru olsa bile bu kadar çelişkiyi bizim milletimiz anlayamaz ve çözemez.
Türk milleti ruhuna ve vicdanına uymayan hiç bir şeyi ila nihayet sırtında taşımaz. Eğer taşıyorsa, onun kararı benim için en geçerli referanstır.
İktidarların önünü tıkayacak ne varsa yapacak kadar cesur davranış sergileyenler sizleri görmüyor değilim, ama ben öfkenizi yenip eğer haklıysanız yapacağınız tek şeyin tevekkül ve dua olduğunu düşünüyorum.
ALLAH’A EMANET OLUNUZ.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web