Ercis’te yasayan Çelik ailesi Van’daki soguga ve devam eden depremlere dayanamayarak Torbali’daki akrabalarinin yanina geldi.  Sürekli deprem korkusu içinde yasayan aile, yasadigi travmayi atlatamiyor

VAN’DA yasanan deprem felaketinin ardindan bölge halki göç etmeye basladi. Türkiye’nin dört bir yanina dagilan Vanlilar arasinda yolu Torbali’ya düsenler oluyor. Çelik ailesinin 5 bireyi, Van’daki kötü sartlara dayanamayip Torbali’daki akrabalarinin yanina gelmek durumunda kaldi. Ercis’te yasayan Hatice, Canan, Yesim, Irem ve Sinem Çelik iki gün önce ilçeye geldi. Evleri büyük hasar gören Çelik Ailesinin burada ne kadar kalacagi ise belirsiz. Bölgede depremlerin devam ediyor olmasi ve havanin dondurucu sogugu, onlari memleketlerinden kopmak durumunda birakti. Yürümekte zorluk çeken 62 yasindaki anne Hatice Çelik gelini iki torunu ve kiziyla beraber Torbali Mahallesi’nde yasayan yegeninin yanina geldi. Depremden en çok etkilenen ise 4 yasindaki minik Sinem oldu. Anaokulu ögretmeni göçük altinda kalip hayatini kaybeden Sinem, bir türlü ögretmenini aklindan çikaramiyor. Vefat eden Sevda Ögretmenini çok sevdigini ve ölümüne çok üzüldügünü söyleyen Sinem’i annesi teselli etmeye çalisiyor.

EN UFAK HAREKETI DEPREM ZANNEDIYORUZ

ÇELIK ailesi depremden sonra hasar gören evlerine giremedikleri için kendilerine bir baraka kurdular. Ancak bu baraka kendilerine yetmeyince ailenin bir kismi Kizilay çadirina yerlesti. Havalarin sogumasi ile birlikte Van’da yasamak iskence haline gelince Hatice Çelik 2 ve 4 yaslarindaki torunlarini, gelinini ve üniversite sinavlarina hazirlanan kizini Torbali’ya getirdi. Gelin Canan Çelik çadir kentte degil de ilçenin iç kisimlarinda bulunduklari için yardimlardan yeterince yararlanamadiklarini, Ercis’te havanin dondurucu derecede soguk oldugunu ve her yerin buz tuttugunu söyledi. Sürekli deprem korkusu içinde yasadiklarini ifade eden Canan Çelik: “Buraya geldigimizden beri biraz daha iyiyiz. Ancak en ufak bir harekette deprem oldugunu zannediyoruz. Özellikle Sinem ve Irem büyük korku yasiyor. Depremin travmasini atlatamadilar henüz” dedi. Çadirlarin yari boyu kadar kar yagdigini belirten Canan Çelik: “Hava çok soguk. Elektrikli soba ile isinmaya çalistik ama yeterli olmadi. Biz de mecburen buraya geldik” dedi. Deprem sonrasi manzaranin çok kötü oldugunu da söyleyen Çelik: “Depremin sokunu atlattiktan sonra da sikintilar bitmedi. Daha önce komsularimizin, arkadaslarimizin, akrabalarimizin yasadigi evler yerle bir olmustu. Sürekli bir ölü kokusu vardi. Siddetli sarsintilar veya ölüm haberleri artik normal seyler gibi gelmeye basladi” seklinde konustu.

DEPREM PARANOYASI VAR

17 yasindaki Yesim Çelik’in ise deprem sonrasi egitimi yarim kaldi. Lise mezunu Yesim, Ercis’te dershaneye gidiyordu. Ercis’te hayat durunca egitiminden de yoksun kalan Yesim, Torbali’daki dershanelerin kendisine yardim etmesini bekleyen Yesim: “Ercis’te devam ettigim dershane kullanilmayacak halde. Zaten Ercis’te hayat durmus vaziyette. Burada bir dershaneye gidip egitimime devam etmek istiyorum” diye konustu. Van’daki depremzedelerin psikolojisinin çok bozuk oldugunu söyleyen Yesim: “Insanlar ne yapacagini bilemez halde. Sürekli deprem paranoyasi var. Her hareketi deprem zannediyoruz. Evimize girip de bir esya almaya korkuyoruz” dedi. Bölgeye gelen gazetecilerin kendilerine çok yardimci oldugunu söyleyen Hatice Çelik ise, ikinci depremde kaldiklari otelin yikilmasiyla hayatlarini kaybeden gazetecilere çok üzüldüklerini, gazetecilerin kendilerine çok yardimci olduklarini ifade etti.