“Melal’i anlamayan bir nesle asina degiliz”
Ahmet Hasim.

Melal, usanç bikkinlik manalarina gelen eski bir kavram.
Kavram eski elbette ama manasinin hiç tükenmeyen bir popülaritesi var. Bikkinlik, insan hayatinin basat olgularindan birisi elbette.
Her insan bu dünyada bir kral da olsa bir dilenci de zaman zaman hayatindan, yasamaktan bikar.
Kendisini bikkinlik bastiginda hayatinda açacagi pencereler, kisinin nefes alip yoluna devam etmesine sebep teskil eder.
Büyük Mutasavvif Mevlana Celaleddin “Yasadigin günler birbirine benzerse, her yeni gün insani olgunluga ulasmana ve ilerlemene yardim etmezse cennette bile olsan hayat sana dayanilmaz gelir” demistir.
Usanç, yasadigimiz modern çaglarin en gizil ve en yaygin rahatsizliklarindan bir tanesidir.
Yeniye hücum etme ve eskiyi derhal terk etme aliskanligi çagimizda altin devrini yasamaktadir.
Modern insanin bu itiyadi günümüz liberal kapitalist ekonomi mantalitesinin çarkini çeviren belirleyici bir unsurdur.
Piyasaya yeni sürülen üst model bir cep telefonu ya da bilgisayar yazilimi derhal alici bulurken eskisi daha o anda tarihe karismakta ve unutulmaktadir. Yahut yeni bir sarki derhal dillere pelesenk olurken daha on gün önce piyasayi sarsan selefini derhal unutturabilmektedir.
Modern hayatin getirdigi monotonluk, tekdüze yasam biçimi çagdas insani ya tüketmekte ya da yeni arayislara itmektedir.
Bu olguyu çok iyi analiz eden liberal kapitalist sistem,insanlara gelisen medyatik kanallar vasitasiyla rahatlikla ulasmakta böylelikle de sistemin raylarina gerekli malzemeyi tasimaktadir.
Oysa ki bikkinligin, bir zamanlar tarihin ve bilimsel ilerlemenin motoru olduguna inanilirdi.
Bikkinlik hissi gemicilerin, uzak ülkelerde amansiz maceralara girismelerine neden olur ya da bir insana degeri çok sonralari anlasilacak bir kitap yazdirirdi.
Hatta savaslarin bile sebebinin can sikintisi oldugunu iddia edenler bile bulunur.
Simdilerdeyse bikkinlik hissi, insanoglunu olmadik kaçislara ve elinde bulunan en degerli sey olan hayatini ucuz yoldan harcamaya sevk ediyor.
Burada kabahat Internet ya da televizyon karsisinda sanal alemlerin uçucu kokusunu cigerlerine çekmekle mesgul insanoglunda degil. Kabahatin çogu bikkinliga daha latif ve daha kolayci kanallar açma çabasinda basariya ulasan ve milyonlarca insanin hayatini çalmak pahasina kendi degirmenine su tasiyan liberal kapitalist sistem ve onun müsebbiplerinde…
Usanç duygusunun daha insani ve yaratici damarlara kanalize edilmesi temennisiyle hosçakalin.

KENDI SÖZLERIM…

BUGUNKU makalemi de kendime ait bir aforizma ile bitireyim “Aci, farkindaliktir. Aci çekmeden yasayan bir insan her sabah mutlu bir kisi olarak uyanabilir ama hep ayni insan olarak uyanma tehlikesiyle karsi karsiyadir”