Batuhan’in hayatta kalmasi için oksijen makinesine ihtiyaci var. Devletin verdigi makine çok  gürültülü oldugundan oda disina alindi. Aile, sessiz bir makine alinmasi için hayirsever ariyor

TORBALI Alpkent Mahallesi’nde ikamet eden Saglam ailesinin hikayesi yürek burkuyor. Yataga mahkum bir hayat süren 8 yasindaki Batuhan Saglam’in yasam mücadelesi daha anne karnindayken basladi. Kordon dolanmasi sonucu oksijensiz, sezaryenle dogan Batuhan, Serebral Palsi ve Epilepsi hastaligina yakalandi. Tepecik’te 1 yasina kadar tedavi gören, daha sonra Ege Universitesi’ne sevk edilen Batuhan’a, Solunum ve Alerji bölümü tarafindan 3 ay önce oksijen cihazi alinmasi için rapor verildi. Aile, cihazi alarak Batuhan’in yataginin yanina yerlestirdi.

HAYIRSEVER ARIYOR

BATUHAN bir süre sonra makinenin gürültüsünden uyumamaya basladi. Ailesi makineyi koridora tasidi. Bu kez de kabl­o uzadigi için Batuhan daha zor oksijen almaya ve sik sik tikanmaya basladi. Bir tekstil firmasinda asgari ücretle çalisan baba Erkan Saglam, sessiz çalisan makinelerin bulundugunu ama imkânlarinin buna elvermedigini anlatti. Makine fiyatinin 1000 ila 1500 lira arasinda degistigini ifade eden baba Saglam, “Bu yüzden bir hayirsever ariyorum. Ben asgari ücretle çalisiyorum. Çogu zaman da Batuhan’in saglik durumu için izin kullaniyorum. Her ay ilaç, mama, mama torbasi gibi masraflar oluyor. Doktor Türkiye’de satilmayan Artane diye bir ilaç yazdi. Yurt disindan getirtiyoruz. Bir kutusu 160 lira. ‘Alamam’ diyemezsin ki. Evimizin kirasi da 300 lira. Makineyi hangi parayla alacagiz” dedi.

“ÖLUME TERK EDEMEM”

KIMSEDEN maddi bir beklentisi olmadigini ifade eden baba Saglam, “Medikal firmalari cihazi taksitlendirmiyor. Bizim de alacak gücümüz yok. Hayirseverlerin oglumuz için destek olmasini istiyoruz. Oglum hastaligin üstüne bir de gürültüden uyuyamiyor. Alt ve üst kat komsularimiz gürültüden rahatsiz oluyorlar ama durumumuzu bildikleri için bir sey söylemiyorlar” diye konustu. Anne Sibel Saglam da, doktorlarin Batuhan’a ‘ölecek’ gözüyle bakmalarindan çok rahatsiz oldugunu belirterek, “Insan evladina ölecek gözüyle bakabilir mi? Onu ölüme terk edebilir mi? ” dedi.